Epson Geliştirdiği Teknolojilerde Çıtayı Daima Yüksek Tutuyor
Dijital tekstil baskı teknolojisinin öncülerinden olan Japon firması Epson, yan kuruluşları For.Tex ve F.lli Robustelli ile birlikte en son dijital tekstil baskı yeniliklerini ve trendlerini ITMA 2019 Fuarı’nda sergiledi.
Epson’un Satış ve Pazarlama Direktörü Crespi Paolo ile gerçekleştirdiğimiz röportajda firmanın Türkiye pazarıyla ilgili beklentileri, hedefleri ve yeni projeleri hakkında konuştuk.
ITMA Fuarı’nda sergilediğiniz ürünlerden bahseder misiniz?
İlk kez bu fuarda, Epson markası altında 3 şirket birlikte katılım gösterdik. 17 sene önce bu sektöre girdiğimizde 3 ayrı şirkettik. For.Tex, kumaşların ön/ son işlemlerine yönelik mürekkepleri koyulaştırıcılar ve ürünler sunuyor ve F.lli Robustelli, tekstil baskı makinelerinin mühendisliği ve üretiminde lider bir firma. Epson bugün, bünyesine katmış olduğu bu şirketlerle birlikte Mona Lisa projesini ziyaretçilere tanıttı. Epson olarak ayrıca, tekstil baskı dünyasına yönelik anahtar teslim, entegre bir sistem olan benzersiz Total Solution’ı sunduk.
Epson, dijital baskı sektöründe dayanıklı ve yeni makineler üretmek için neler yapıyor?
Ürünlerimiz gerçekten dayanıklı. Burada sergilediğimiz proje de piyasanın en dayanıklı makinelerini kapsıyor. 2003, 2004, 2005 ve takip eden yıllarda satmış olduğumuz ve hâlâ kullanımda olan makineler de bunun kanıtı. Müşteriler makinelerini güncellemeye karar verecekleri zaman, onları makinelerin performansı üzerinde yaptığımız geliştirmelerden haberdar ederek, güncellemeleri onlarla birlikte gerçekleştiriyoruz. Bu oldukça verimli bir yaklaşım, çünkü, makinelerini elden çıkarmadan güncelleyebiliyorlar. En son teknolojiyle makinelerini yeniliyoruz. Sürdürülebilirlik bakımından da oldukça iyi bir fırsat. Böylece karbondioksit, demir ve teknolojiden tasarruf sağlıyoruz.
2019 yılının başından bu yana son 6 ayda şirketinizin elde ettiği en büyük başarı nedir?
Son 6 ay içinde Latin Amerika’da yeni girişimlerde bulunduk. Orada oldukça büyük 2 yeni müşterimiz var ve şimdi de ürün portföyümüzü genişletmek için çalışmalara başladık, hatta yaptığımız satışlarla da bu girişimi güçlendirdik. ITMA fuarından sonra müşterimizin tesislerinde kurulum yapacağız. Bu proje ile Pigment ürünlerinde pazardan güzel geri dönüşler aldık. Pigment projesi, geleceğin ihtiyaçlarını karşılama potansiyeli olan büyük bir proje. Markalı kumaşlar için geliştirdiğimiz çözüm, daha kısa işlem süresi sayesinde, su ve kimyasal maddelerde büyük oranda tasarruf sağlıyor.
İhracat piyasalarını değerlendirdiğinizde, Türkiye’nin şirketiniz açısından önemi nedir?
Avrupa ülkeleri, Türkiye ve Latin Amerika satışlarından sorumluyum. Yani dünyanın batı kısmından. Japonya’dan gelen meslektaşım da Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve tabii ki Japonya da dâhil olmak üzere Asya ülkelerindeki satışlardan, yani dünyanın doğu kısmındaki satışları takip ediyor. Türkiye, ithalatçılar bakımından, İtalya’dan sonra benim için en önemli ülke. Umarım oradaki ekonomik durum kısa sürede toparlar ve yine eskisi gibi başarılı sonuçlar elde edilir. Müşterilerimiz sürekli yeni birimler kuruyor ve verimliliklerini geliştiriyorlar. Biz de yeni müşteriler arıyoruz, Çorlu, İstanbul, Bursa ve ayrıca daha güneyde Denizli ve Antalya gibi bölgelerde yaptığımız kurulumlarla görüyoruz ki pazarda büyük bir fırsat var. Ülkenin bu bölgelerinde de genişlemeyi düşünüyoruz.
Epson markasını korumak konusundaki yaklaşımınız nedir?
Türkiye’den gelen tüm ziyaretçileri, sunduğumuz kaliteyi ve yaygınlaştırmaya çalıştığımız kalite algımızı görmek üzere standımıza davet ettik. Bildiğiniz gibi, fiyatı düşürmeye çalıştığınızda, kaliteden verilen tavizin sonuçları er ya da geç etkisini gösteriyor.
Biz ise bunun tersini yapmaya çalışıyoruz. Epson olarak, her 2-3 yılda bir geliştirdiğimiz yeni modelde, makinede, teknolojide kalite konusunda çıtayı daima yüksek tutmaya çalışıyoruz. Böylece teknoloji bize kendimizi geliştirmek için tüm imkânlarını sunuyor. Kaliteyi düşürdüğümüzde, hayatta kalma şansımız yok, kar marjı yok ve doğal olarak yeni yatırımlar yapma fırsatı da yok.
Yeni inovasyon girişimleriniz olacak mı?
Tabii ki. Epson, her sene kazancının büyük bir kısmını yatırımlara ve patentlere ayırıyor. Baskı makineleri ve mürekkepte yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Şirketimiz, yeni mürekkepler geliştirmek amacıyla laboratuvar çalışmalarına da büyük yatırımlar yapıyor. Yeni mürekkep demek, daha fazla renk seçeneği ve ayrıca hızı artırmak demek. Çünkü tekstilde hız da büyük bir öneme sahip.
Önümüzdeki birkaç yıla yönelik planlarınız nelerdir?
Bundan 15 yıl önce İtalya’da tekstil bölgesinde çalışmaya başlamıştık, çünkü merkezimiz oradaydı. Bugün ise tüm dünyada tanınan yeni şirketlerimiz ile çalışmalarımıza devam ediyor ve geliştirdiğimiz teknolojileri dünyanın her tarafına ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’de zaten satış ofislerimiz mevcut. Türkiye bizim için önemli bir ülke ve halihazırda bazı birimlerimiz orada aktif durumda. Bizim için en önemli lokasyonlardan biri olmaya da devam edecek. Fakat maalesef geçtiğimiz Ağustos’tan bu yana piyasada bir durgunluk var. Yakın zamanda bunun da sona ereceğini ümit ediyoruz. Türk ziyaretçilerden büyük ilgi görüyoruz. İşbirliği yürüttüğümüz Türk şirketleri de var ve şimdiye kadar güzel sonuçlar da aldık. Diğer ülkelerde ise başlangıç aşamasındayız. Satış hedeflerimiz, Türkiye’ye göre sınırlı sayıda, fakat büyük fırsatlar var. Bu nedenle iki Latin Amerika ülkesi, Peru ve Ekvador’da da faaliyete geçtik. Brezilya’da zaten birkaç birimimiz vardı. Genişlemek ve daha fazla müşteriye ulaşmak istiyoruz.
Röportaj: Dilek Hayırlı