İnta Makina, Tüm Mümessillikleriyle Birlikte İplik Sektörüne Katkıda Bulunuyor
Türkiye tekstil sektörünün önde gelen mümessillik firmalarından biri olan İnta Makina Tekstil Makineleri Mümessilliği, Fehmi Ayverdi tarafından kuruldu. İnta Makina şu anda tüm dünya tarafından tanınan Loepfe, Amsler TMT gibi büyük iplik üretim firmalarının mümessilliğini yapıyor. Türkiye iplik fabrikalarının büyük çoğunluğunda İnta Makina’nın mümessili olduğu Murata Bobin makineleri kullanılıyor. Firmanın, 2004 yılında açılan Kahramanmaraş servisi ve tamir laboratuvarı, yıllar içinde genişletilerek bölgedeki showroom ve İnta Makina’nın şubesi olarak hizmet sunmaya devam ediyor. Temel değerleri; dürüst, doğru ve hızlı hizmet sunmak olan İnta Makina’nın Genel Müdürü Tolga Baydar ile iplik sektörü üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı siz değerli okurlarımıza sunarız.
İnta Makina olarak mümessilliğini yaptığınız; iplik, kalite kontrol ve test cihazları üreticisi firmalarınız açısından değerlendirmelerde bulunarak 2018 yılının sizin için nasıl geçtiğini söyleyebilir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi yatırımlar yapıldı ve sizin bünyenizde bulunan markaların tercih edilmelerinde öncelikli etkenler neler oldu?
Geride bıraktığımız 2018 yılı beklentilerin üstünde geçti, diyebiliriz. Türk tekstil sektörünün tecrübeli ve güçlü firmaları, ürün çeşitliliği ve global piyasaların getirdiği şartlara uyum sağlayabilen esnek yapıları sayesinde güçlenmeye devam ediyor. Geçtiğimiz sene özellikle iplik sektörü için, büyümeden daha çok modernizasyon projeleri öne çıktı. Rekabet gücünü devam ettirmek isteyen fabrikalar, eskiyen ve ekonomik miadını dolduran makinelerini yenilediler. Murata QPRO Plus ve traversli FPRO Plus bobin makineleri, ring işletmelerinin en çok tercih edilen bobin makinesi olmaya devam ediyor. Diğer taraftan en yaygın iplik üretim teknolojisi olan ring işletmelerine ilave olarak teknolojik ve ekonomik avantajlar sağlayan Murata Vortex makinesi yatırımları da bu sene içerisinde hızlandı. Bu yatırımlarda Vortex ipliklerinin çeşitlerinin ve kullanım alanlarının genişlemesinin yanı sıra, tüysüzlük ve sürtünmeye dayanıklılık gibi avantajları, müşteriler tarafından tanınarak önemli bir fark oluşturdu. Diğer taraftan iplik laboratuvarlarında test ve kontrol cihazları üreten Textechno ve Lenzing Instruments firmaları da devamlı yenilikleri ile bu alanda gelişmeye devam ediyor. Özellikle filament iplik laboratuvarları konusunda piyasaya hâkim olan Textechno kesik elyaf ipliklerinde de büyümeyi sürdürüyor. Textechno, önümüzdeki senelerde Türkiye’de hızla gelişmesini öngördüğümüz kompozit malzemeler konusunda da yeni cihazlar ile bu sektöre girdi. Amsler, şantuk ve core yarn, Loepfe elektronik temizleyiciler, Reiners+Fürst kopça ve bilezikler, Reseda Binder parafinler gibi aksesuar markalarımızda da beklediğimiz satış rakamlarına ulaştık.
2019 yılı için beklentileriniz, tahminleriniz nelerdir? İplik üretiminde yeni yatırımlar hangi yönde olacak? Firmalarınızın ve sizin 2019 yılı hedeflerinden bahseder misiniz?
2019 yılı, 2018 yılında olduğu gibi modernizasyon projelerinin ağırlıkta olduğu bir sene olacaktır. Kur dalgalanmaları ve ekonomik şartların stabil olması bu projeleri hızlandıracaktır. Bizim takip ettiğimiz kadarıyla firmalarımızın esnek yapısı her türlü koşula adapte olmalarını sağlıyor ve birçok firma güçlenerek yoluna devam ediyor. Özellikle, yatırım maliyeti daha düşük ve getirisi daha yüksek olan Vortex projelerinin devam edeceğini düşünüyorum.
Mümessilliğini yaptığınız firmalarınız için 2019 yılında tanıtılacak yeni teknolojiler olacak mı? Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
2019 yılı ITMA Barselona fuar senesi olduğu için neredeyse tüm firmalarımızda önemli yenilikler olacak. Bazı firmalar tamamen yeni makineler/cihazlar tanıtacak. Diğerlerinde ise yenilenmiş jenerasyon makineler ve teknolojik gelişmeler bekliyoruz.
Türk İplik Sanayi hakkında düşünceleriniz nelerdir? Örneğin; yatırımlar ve kapasite yeterli mi, bundan sonra yapılacak teknoloji yatırımları hangi yönde olmalı?
Türk iplik Sanayi ve genel olarak tekstil sektörü, Türk ekonomisi için çok önemli bir iş alanını kapsıyor. Çünkü yapılan tüm tekstil ihracatımız; konfeksiyonlu bitmiş ürün olsun, kumaş ve diğer ara mamuller olsun, hepsinin başında iplik bulunuyor. Son beş senedir ciddi büyümeler olmasına rağmen hala yurt dışından iplik ithalatı yapılmaya ve tüketilmeye devam ediyor. Buradan iplik üretimimizin yeterli olmadığını basitçe anlayabiliriz. Ancak önemli olan düz ürünler ile hızlı büyüme yerine çeşitlenmeye yönelik katma değeri yüksek nitelikli ipliklere yatırım yapılmasıdır. Bu anlamda Vortex teknolojisinin daha da öne çıkacağını düşünüyorum.
Röportaj: Z. Seda Demirdelen