Picanol, Ürünlerini Dört Prensibe Odaklanarak Tasarlıyor
Dünya genelinde satış ağına, en hızlı hava jetli ve rapierli dokuma makinelerine sahip olan Picanol, ileri teknoloji dokuma makineleri ve aksesuarları üretiyor. Yeni air-jet dokuma makinesi OmniPlus-i dâhil olmak üzere Picanol, ITMA 2019’da 12 makinesini sergiledi.
Belçika’nın Leper kentindeki 260.000 metrekarelik alanda üretim yapan Picanol’ün dünya genelinde 2000’den fazla çalışanı bulunuyor. 800’den fazla patente sahip olan firma, 100’den fazla ülkede 3600’ün üzerinde müşteriye hizmet veriyor. Picanol firmasının Pazarlama İletişim Müdürü Erwin Devloo ile röportaj gerçekleştirdik. Devloo, firmanın sektördeki en büyük başarısının, çalışma tarzını istikrarlı bir biçimde devam ettirmesine bağlı olduğunu söyledi. Picanol makineleriyle ITMA 2019’da adeta gövde gösterisi yaptı
Picanol olarak 5 yeni airjet dokuma makinesine ek olarak, pek çok yeni gelişmeyle birlikte 5 rapierli dokuma makinesi sunduk. Jakarlı uygulamalar için bir rapier makinesi Bonas standında ve Staubli standında da bir Terry airjet sergiledik. OmniPlus-i airjet dokumada kesinlikle bir dönüm noktası olacak. Bu bugüne kadar 100.000’in üzerinde satılan airjet makineleri airjet dokumalarında yaklaşık 40 yıllık deneyime sahip sağlam temel üzerine geliştirildi.
Picanol’ün ürünlerini tasarlarken önem verdiği felsefe nedir?
Makine yapmak istiyoruz, ama sadece makine değil müşteriler için komple hizmet paketi sunuyoruz. Bu yüzden sloganımız ‘Birlikte büyüyelim’. Gerçekten işe yarıyor, bu nedenle yeni makinemiz dört prensibe dayanıyor. ‘Akıllı Performans’, ‘Özünde Sürdürülebilirlik, ‘Verilere Doğrultusunda Hareket Etmek’, ‘Sezgisel Kontrol.’Makinelerimiz tamamen dijital bir sisteme sahiptir.
Bu sayede zor koşullarda bile makinelerden yüksek seviyede verim alınabiliyor. Veriler kullanıldığında makine kendi kendine süreci öğrenebiliyor ve yerleştirdiğimiz sensörler sayesinde süreçteki tüm hatalar düzeltiliyor. Sürdürülebilirlik konusunda enerji tasarrufu ve mümkün olduğunca az atık özelliklerine sahip makineler üretiyoruz.
Geçtiğimiz son 12 ayda şirketinizin elde ettiği en büyük başarılar nelerdir?
En büyük başarımız, çalışma tarzımızı sürdürmek oldu. Müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. İhtiyaç duydukları hizmetleri karşılıyoruz. Dolayısıyla, dünyanın her yerinde büyük önem taşıyan tekstil sektöründe hizmetlerimiz var. Bayiler ile değil, kendi personelimizle çalışarak hizmet sunuyoruz.
İhracat pazarı bakımından, Türkiye şirketiniz için nasıl bir öneme sahip?
Bildiğiniz gibi, Türkiye’de bazı sorunlar yaşanıyor ve umarım birkaç ay içinde her şey yoluna girer. Fakat bizim için Türkiye, çok önemli bir pazar. Bu nedenle Türkiye’deki fuarlara da katılıyoruz.
Tekstil ve dokuma makinelerinde müşterilerinizin gittikçe artan talepleri neler?
Şu anda, tabii ki dokuma maliyeti onlar için önemini koruyor. Öyleyse, her şeyden önce maliyetleri düşürmeyi, makinenin daha az tüketmesini veya aynı enerji tüketimiyle daha fazla performans göstermesini nasıl sağlayabiliriz bu soruya odaklanıyoruz. İkinci olarak, atıkları mümkün olduğunca azaltma ve dayanıklı makineler geliştirme konusunda çalışmaya devam ediyoruz. Bu sayede yedek parça, bakım ve önleyici bakım ihtiyacını azaltmaya çalışıyoruz.
Önümüzdeki birkaç yıl için ne gibi planlarınız var?
Bu performansı sürdürmek istiyoruz. Tekstil pazarına hizmet sunmaya ve satış yapmaya devam etmek istiyoruz. Yaptığımız her işte kazan-kazan prensibini uygulamaya çalışıyoruz. ‘Birlikte büyüyelim’ yaklaşımına uyum sağlıyoruz. Müşteriye makine satıp ardından çıkacak sorunlarla ilgilenmeyi reddetmek yanlış bir tutumdur.
Biz müşterilerimizin de başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü onlar başarılı olduğunda biz de ikinci, üçüncü, dördüncü kez makine satabiliriz ve sürekli olarak büyümeye devam edebiliriz.
Röportaj: Dilek Hayırlı