VDMA: Avrupa, Türk Şirketleri İçin Ana İhracat Pazarı Olarak Önemini Koruyor
VDMA üyesi şirketler, ortaklarına tekstil dünyasında rekabette kalabilmek için ihtiyaç duydukları teknolojiyi sağlamaya devam ediyor. Tekstil Makineleri Derneği’nin ana faaliyetleri, şubelerinin çıkarlarının ekonomik ve teknik anlamda temsil edilmesi, tecrübe alışverişi, istatistik hizmetleri, önemli pazarların gözlemlenmesi ve tekstil sektöründe dünya çapındaki gidişatın raporlanmasıdır. VDMA Tekstil Makineleri Birliği Genel Müdürü Thomas Waldmann ile ‘Almanya Özel Dosyamız’ için özel bir röportaj gerçekleştirdik. VDMA ve üye şirketlerin çeşitli alanlarda Türkiye ile mükemmel ilişkilere sahip olduğunu belirten Waldmann, “Avrupa, Türk tekstil şirketleri için ana ihracat pazarı olarak önemini korumakta. Bunun sevkiyatlarla ilgisi bulunmakta. Türkiye’deki tekstil fabrikaları Avrupa’dan gelen siparişleri çok hızlı bir şekilde karşılayabiliyor. Ayrıca hem daha küçük sevkiyat talepleri hem de Avrupa’daki hızlı satın alma geçişlerini karşılayabilme kabiliyetinde oldukça etkililer.” dedi.
2018 yılını Alman makine üreticileri açısından değerlendirebilir misiniz? Türkiye pazarı nasıl bir pozisyon aldı? Alman üreticiler için Türkiye pazarının öneminden bahsedebilir misiniz? Ayrıca Alman tekstil makine endüstrisi için yükselişte ve düşüşte olan pazarlar hangileriydi?
2018 tamamen kötü bir yıl olmasa da iyi bir yıl olmaktan da uzaktı. Genel şartlar sektör için ideal değildi. Çin ve Hindistan’da piyasanın durumu yatışmaktaydı. Aynı durum Türkiye için de geçerli oldu. Türkiye iyi gidiyordu, ancak 2018 sonbaharında Türk müşterilerden gelen siparişler düşmeye başladı, bu durum 2019’un başında da devam etti. Ticari anlaşmazlıklar ve korumacı eğilimler tekstil sektörü gibi küreselleşmiş bir endüstrinin menfaatine bir durum değil.
Alman Tekstil Endüstrisinin hâkim olduğu alanlardan bahseder misiniz? Türkiye ile hangi alanlarda daha yoğun ilişkileriniz var?
VDMA ve üye şirketleri çeşitli alanlarda Türkiye ile mükemmel ilişkilere sahip. Öncelikle de müşteri ilişkileri. Birçok Alman şirketi geriye dönüp baktığında Türk şirketleriyle yalnızca yıllara değil on yıllara dayanan yakın iş birliğinin gururunu yaşıyor. Ayrıca Ege Üniversitesi gibi ünlü üniversitelerle olan ilişkilerden de bahsetmek gerek. Avrupa, Türk tekstil şirketleri için ana ihracat pazarı olarak önemini korumakta. Bunun sevkiyatlarla ilgisi bulunmakta. Türkiye’deki tekstil fabrikaları Avrupa’dan gelen siparişleri çok hızlı bir şekilde karşılayabiliyor. Ayrıca hem daha küçük sevkiyat talepleri hem de Avrupa’daki ani satın alma geçişlerini karşılayabilme kabiliyetinde oldukça etkililer. Bu nedenle, mevcut durumun üstesinden gelmek için iyi bir temel var.
VDMA üyelerini nasıl destekliyor? Önümüzdeki dönem için planlanan başlıca faaliyetler nelerdir?
2019 ITMA yılı olacak. VDMA, Cematex’in bir parçası ve bu da adeta fuarın organizasyonu ve gelişimi üzerinde etkili olan ITMA’nın müşterek sahibi olmak anlamına geliyor. VDMA, bir kez daha başarılı bir etkinlik olmasını sağlamak için üye şirketlerine ITMA’nın çeşitli alanlarında destek veriyor.
Endüstri 4.0 ve sürdürülebilirliği gündemdeki en önemli maddeler olarak adlandırabilir miyiz? Alman şirketlerini bu kavramlar çerçevesinde değerlendirebilir misiniz?
Tekstil endüstrisinin geleceği gün geçtikçe daha fazla Endüstri 4.0 tarafından belirleniyor. Endüstri 4.0’ın birçok boyutu ve olası uygulama alanları bulunmakta. Bunların üçünde (Akıllı Hizmetler, Operasyonlar ve Fabrika), kilit çözümler makine sanayisi tarafından sunulmakta. Akıllı tekstil ürünlerinden, pazarlama ve satıştan, çalışanların strateji ve organizasyona kadar olanları tekstil fabrikaları için spesifik teknik bilgiler olarak saymak mümkün. Milano’daki ITMA’da 4.0 büyük bir mesele değildi. Endüstri 4.0’a atılan ilk adımlardan bahsedilebilir. Ancak Barcelona’da halihazırda gerçek Endüstri 4.0 çözümlerini göreceğiz. Arka planda tüm üretim ayarlarını görüntüleyen akıllı makine asistan sistemlerini örnek olarak verebiliriz. Sapmalar anında makine operatörüne gönderilmekte ve arıza tespiti ya da optimizasyona yönelik öneriler görüntülenmekte.
VDMA, 2011’de sürdürülebilirlik girişimi Blue Competence’ı başlattı. Bilimsel sertifikalandırma girişimleri ve teorik yaklaşımlar yerine, VDMA ve üye şirketleri her zaman somut çözümler ve en iyi uygulama örnekleri üzerine odaklandılar. Sürdürülebilirliğin temel direği enerji verimliliği konusu. Makinelerin, bileşenlerin ve teknolojilerin optimizasyonu, enerji ve kaynak tasarruflu üretim sürecinin kilit noktasıdır. VDMA Tekstil Makineleri Birliği’ne üye şirketlerin uzman ekibi beş tekstil ürününün tüm üretim zinciri boyunca enerji tasarrufu etkilerini inceledi: Pamuklu t-shirt, fonksiyonel t-shirt, tekstil bilboardu, mimari kumaş ve hijyenik nonwoven.
Analizin sonuçları oldukça etkileyici: Bu ürünlerin üretiminde bugünkü Alman teknolojisi 10 yıl önceki oranlara kıyasla yüzde 30’a kadar enerji tasarrufu sağlayabiliyor.
Alman şirketleri tekstil endüstrisindeki değişimlere uyum sağlama konusunda ne kadar esnek?
VDMA üyesi şirketler müşterilerle yakın ilişkiye sahipler. Müşterilerle daimi bir diyalog sürdürmek suretiyle, VDMA üyesi şirketler pazarda neler olup bittiğine dair bilgi sahibi oluyorlar ve müşterilerin aradıkları ürün ve hizmetleri teslim edebiliyorlar. Bu ilişkiler birkaç başarı faktörü üzerine kurulu: Her zaman kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanan teknoloji, kapsamlı satış sonrası hizmet ve mükemmel yedek parça temini.
2019’dan beklentileriniz ve amaçlarınız nelerdir?
Haziranda Türkiye’den birçok ziyaretçinin katılımı ile Barcelona’da mükemmel bir ITMA geçirmeyi bekliyoruz. Ve 2019’da bir takım ticari anlaşmazlıkların çözülmesini ve böylece işletmelerin hız kazanabilmesini umuyoruz.
Röportaj: Dilek Hayırlı