“Askıda Ütüleme Robotlarımız Yoğun İlgi Gördü”
Röportaj: Dilek HAYIRLI
Silter Pazarlama Müdürü Süleyman Şahin; “Teknolojiyi ürünlerimize entegre ederek kullanıcı dostu çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Askıda ütüleme robotlarının son modelleri Garment Tech İstanbul Fuarı’nda büyük ilgi gördü.” dedi.
1983 yılında makine imalatçısı olarak kurulan Silter, 1986’da ana faaliyet alanını tekstil ve konfeksiyon sektörüne yönlendirdi. Dünyada en fazla rağbet gören, endüstriyel tip buharlı el ütüsü olan ST / B 200 model ütüsünü Silter markası ile üretmeye başladı. 25 farklı model / patentli ürünü, 76 tasarım tescilli ürünü, 55 marka tescili ve 200 üzerinde ürün çeşitliliğine sahip olan Silter, üretiminin %50’sini 82 ülkeye ihraç ederek müşterilerine katkı sağlamaya devam ediyor. Dünya standartlarında üretim anlayışı, yenilikçi, kaliteli ve ileri teknolojileriyle sadece ülkemizde değil küresel pazarda da kendini ispatlayan Silter Ütüleme Sistemleri, Garment Tech İstanbul Fuarı’nda geniş ürün yelpazesini tanıttı. Silter Pazarlama Müdürü Süleyman Şahin, fuarda sergiledikleri yenilikçi ürünlerden sektörel sıkıntılara kadar birçok konuda Tekstil Teknoloji dergimize değerlendirmelerde bulundu.
Fuarda özellikle elektronik sistemlerle donatılmış ütülerini tanıttıklarını belirten Şahin, “Teknolojiyi ürünlerimize entegre ederek kullanıcı dostu çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Askıda ütüleme robotlarının son modelleri büyük ilgi gördü. Yapay zekâ konusu ise Ar-Ge birimimizin uzun süredir üzerinde çalıştığı bir alan. Kumaşın cinsine göre ütüleme sıcaklığını ayarlayabilen sistemler geliştiriyoruz. Bu alanda daha alacağımız yol var ama ilk adımları attık.” diye konuştu.
“Ekonomik ve Jeopolitik Gerilimler Sektörü Derinden Etkiliyor”
Türkiye’nin ekonomik olarak zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Şahin, bu durumun üretim ve ihracat kapasitesine ciddi şekilde yansıdığını belirtti. Şahin; “Kriz geçmiş dönemlerdeki gibi değil; tünelin ucunu göremiyoruz. Yurt dışına yönelen üreticiler nedeniyle Türkiye’de imalatta ciddi bir daralma yaşanıyor. Bu daralma firmaların cirolarına %50–60 oranında negatif yansıyor. Bu durum istihdamı da olumsuz etkileyecek ve sosyal sorunlara kapı aralayabilecektir. Bu noktada devletin yurt dışına giden imalatçıları geri döndürmek için bazı adımlar atması gerekiyor. Onlara birtakım kolaylıklar sağlanmalı.” ifadelerini kullandı.
Bölgesel sorunlar ve ekonomik daralmanın Garment Tech İstanbul Fuarı’nı etkilediğini söyleyen Şahin; 85 ülkeye ihracat yapan bir firma olarak fuarda yeni açılımlar yapmayı beklediklerini ancak ziyaretçi profilinin bekledikleri seviyede olmadığını dile getirdi.
“Eğer Mevcut Kriz Kalıcı Olursa, Türkiye Butik Üretime Yönelecektir”
Daralan pazarda firmaların geleceğe nasıl hazırlanması gerektiğine dair değerlendirmelerde bulunan Şahin, “Eğer mevcut kriz kalıcı olursa, Türkiye’deki üretim butik tarza yönelecektir. Az enerjiyle, daha az insan gücüyle daha fazla üretim yapılabilecek sistemler ön plana çıkacaktır. Eğer bu daralma geçici olursa, sektör yeniden canlanabilir. Ancak geçmişte Mısır’a üretim kaydıran firmalar gibi, başka ülkelere gidenler kalite sorunları nedeniyle geri dönebilir.” şeklinde konuştu.
“Fırtınalı Bir Denizden Geçiyoruz”
2025 yılı için beklentilerinin son derece sınırlı olduğunu belirten Şahin sözlerini şöyle tamamladı: “Sektör olarak fırtınalı bir denizdeyiz. Kimsenin önünü göremediği bir dönemden geçiyoruz. Herkes tünelin ucundaki ışığı bekliyor ama o ışık henüz görünmedi. Her kriz bir fırsat doğurur, tabi bu fırsatları aramaya da devam etmemiz gerekiyor.”






