“İplikte, Pazarın En Güçlü Oyuncusu Durumundayız”
Daima teknolojiye yatırım yapan güçlü altyapısıyla müşterileri için güvenilir bir partner olan Mem Tekstil, yüksek kaliteli geniş ürün yelpazesi ile pazardaki payını sürekli artırıyor. Firma, geliştirdiği projeleri ile de adından söz ettirmeye devam ediyor.
Kurulduğu günden bugüne kadar, sürekli yeni teknolojilere yatırım yaparak hem ürün yelpazesini genişleten hem de pazardaki payını arttırarak tam entegre bir tesis haline dönüşen Mem Tekstil, özellikle; kompakt, karışım ve melanj ipliklerdeki başarısıyla pazardaki söz sahibi konumunu sürdürüyor.
Koronavirüs salgını sürecinde çok ciddi bir sınav veren Türk tekstil sektörüne, büyük katkılarda bulunan Mem Tekstil, bu zorlu dönemde iplik ve örgü üretim kapasitesinin bir kısmını, maske ve medikal malzeme üretimine ayırarak hem yurt içi hem de yurt dışı taleplerini karşılamaya yönelik gerekli çalışmaları yaptı.
Pandemi sürecinde tekstil sektörünün ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Mem Tekstil Teknik Müdürü Cenap Aktepe, “Bunu sadece ipliğin başarısı olarak değil de tüm sektörün başarısı ve geçmişte yapılan doğru yatırımlarla iplik, konfeksiyon ve nonwoven altyapısını güçlendirmenin olumlu sonuçları olarak görmeliyiz.” dedi.
Mem Tekstil’in Türk ve dünya pazarındaki hâkimiyeti şu an ne konumda? Başlıca hangi ülkelerden ürünlerinize talep görüyorsunuz?
Mem Tekstil, sürekli teknolojiye yatırım yapan güçlü altyapısıyla müşterilerimiz için güvenilir bir partner olmaya devam ediyor. Yüksek kaliteli geniş ürün yelpazesi ile pazardaki payını sürekli artırıyor. Özellikle kompakt, karışım ve melanj (gri ve renkli) ipliklerde pazarda söz sahibi olarak yer alıyor. İhracatımızın en önemli kısmını Avrupa ülkeleri (özellikle İtalya, Portekiz, İspanya, Almanya, Sırbistan, Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, Ukrayna) oluşturuyor. Ayrıca; İran, Tunus, İsrail ve Azerbaycan gibi ülkelere de ihracat gerçekleştiriyoruz.
Fabrikanızın günlük iplik üretim kapasitesi ne kadardır? Daha çok hangi sektörlere yönelik üretim gerçekleştiriyorsunuz?
Günlük iplik kapasitemiz 160 ton civarındadır. Özellikle 4800 iğlik Vortex airjet kapasitemizle ekru, gri melanj ve renkli melanj airjet iplikte pazarın en güçlü oyuncusu durumundayız.
Bildiğiniz üzere pandemi sürecinde iplik, medikal tekstillere yönelik üretimlerde önemli bir rol üstlendi. Türkiye ise bu dönemde, birçok ülkeye bu alanda büyük yardımlarda bulundu. Siz, ipliğin bu noktadaki başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Koronavirüs salgını sürecinde Türk tekstil sektörü çok ciddi bir sınav vererek gerek yerli hammadde üretim tesisleriyle gerekse bu hammaddeleri nihai ürün haline getiren güçlü hazır giyim firmalarıyla gayet özverili çalışarak sadece ülkemizin; maske, koruyucu önlük giysi ihtiyacını karşılamakla kalmayıp pek çok ülkeye de malzeme ve ekipman desteği verdi. Bu durum, tekstil sektörünün ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Bunu sadece ipliğin başarısı olarak değil de tüm sektörün başarısı ve geçmişte yapılan doğru yatırımlarla iplik, konfeksiyon ve nonwoven altyapısını güçlendirmenin olumlu sonuçları olarak görmeliyiz. Mem Tekstil de bu zorlu dönemde iplik ve örgü üretim kapasitesinin bir kısmını, maske ve medikal malzeme üretimine ayırarak hem yurt içi hem de yurt dışı taleplerini karşılamaya yönelik gerekli çalışmaları yaptı.
Türkiye’de iplik sektörüne yönelik ne tür çalışmalar gerçekleştiriliyor? Firmanızın bu bağlamda Ar-Ge ve inovasyona yönelik çalışmaları bulunuyor mu? Bunlardan bahsedebilir misiniz?
Pandemi sürecinde özellikle yakın ve yerel tedarik kavramları çok fazla ön plana çıktı. Bu durum, Türkiye’yi pazarda avantajlı hale getirdi. Süreç sonrasında iplik sektörü de yatırımlarına hız kesmeden devam edecektir. Yeni dönemde sadece ilave kapasite artırımları değil, otomasyon ve dijitalleşmeye yönelik yatırımlarda gündeme gelmelidir. Mem Tekstil olarak biz de yeni yatırımlar ile birlikte eski tesislerimizi modernleştirme ve teknolojik altyapıyı güçlendirmeye yönelik çalışmalar içerisindeyiz.
Özellikle çevre dostu sürdürülebilir ürünlere ilgi gün geçtikçe artıyor. Bizler de yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızda geri dönüşüm – recycle iplikler üzerinde yoğunlaşarak hazırladığımız kreasyonlarımızda bu tarz ürünlere daha fazla yer vermeye başladık.
Ayrıca dope-dyeing yöntemiyle boyanmış elyaflar ile yaptığımız çalışmalarla melanj ve renkli grubumuzda renk haslık dereceleri oldukça yüksek iplik üretimi gerçekleştiriyoruz.
Yine air-jet grubumuzda AKSA ile yürüttüğümüz çalışmanın sonucunda; yıkama ile anti bakteriyel özelliğini kaybetmeyen, koku oluşumunu engelleyen, teri vücuttan hızla uzaklaştırabilen, nefes alma özelliğine sahip, uluslararası laboratuvarlarda bu özellikleri tescillenmiş akrilik karışımlı vortex airjet iplik ve kumaş üretimini gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Firmanız adına 2020 yılının ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? 2021 yılına dair beklentilerinizden ve gelecek projelerinizden bahsedebilir misiniz?
2020 yılının ilk yarısı ekonomik olarak tüm dünyanın zorlandığı, global ticaretin durma noktasına geldiği, devletlerin ekonomik destek paketleriyle reel sektörü ayakta tutmaya çalıştığı zorlu bir dönem oldu. Mem Tekstil olarak bu süreçte devletimize yük olmadan ve istihdam kaybı yaşamadan üretimimize devam ettik. Tüm yaşananlara rağmen umudumuzu kaybetmeden; tekstil sektörümüzün tecrübe, altyapı ve gücüne güvenerek yaralarını çok hızlı saracağını düşünüyoruz. Uzun zamandır fizibilite çalışmalarını yaptığımız denim projemiz vardı. Önümüzdeki dönemde bu proje üzerinde biraz daha yoğunlaşmayı planlıyoruz. Ayrıca elyaf boya ve iplik boya üzerinde de araştırma ve yatırım planlarımız devam ediyor.
Röportaj: Kübra KARACA