Mem Tekstil: Markalaşmayı Hedef Haline Getirmeliyiz
Bundan tam 21 yıl önce, 1998 yılında 20 makine ve 20 bin iğlik kapasiteye sahip ring iplik üretimi ile tekstil sektörüne katılan Mem Tekstil, 2004 yılında Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ikinci işletmesinde üretime başladı. 2012 yılında günlük 30 ton kapasitede örme kumaş işletmesini devreye sokan firma, aynı yıl Türkiye’nin en modern boyahane yatırımı ile entegrasyonunu tamamladı. Mem Tekstil, 2013 yılından bu yana güçlü altyapısıyla dünya markalarının güvenilir partneri olarak geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor.
İplik sektöründeki gelişmeleri işlediğimiz Tekstil Teknoloji dergimizin bu sayısında Mem Tekstil’in Teknik Müdürü Cenap Aktepe ile röportaj gerçekleştirdik. Dergimizin okurlarına sunar, keyifli okumalar dileriz.
Mem Tekstil, Türkiye tekstil sektöründe iplik üretimi alanında en büyük üretici firmalar arasında yer alıyor. Bu bağlamda firmanın ürünlerini, diğer markaların ürünlerinden ayıran en önemli özellikler nelerdir? En çok hangi ürünleriniz talep ediliyor?
Mem Tekstil kurulduğu günden bugüne kadar, sürekli yeni teknolojilere yatırım yaparak hem ürün yelpazesini genişletti hem de pazardaki payını artırarak tam entegre bir tesis haline dönüştü. Bizi, diğer firmalardan ayıran en önemli özellikler; makine parkı seçimindeki titizliğimiz (alanında isim yapmış marka firmaları tercih etmemiz), yüksek kalitede mamul üretimi, tam donanımlı fiziksel ve kimyasal laboratuvarlarımızla kalite takibi yaparak kalitemizin sürekliliğini sağlamamızdır. Aynı zamanda geniş ve esnek makine parkımızdan dolayı müşterilerimizin taleplerine hızlı cevap verebilmemiz, özellikle karışım ve melanj gruplarında piyasada söz sahibi olmamız bizi diğer firmalardan ayıran özelliklerimiz arasında bulunuyor.
Mem Tekstil’in Türk pazarındaki hâkimiyeti ve ihracat rakamları hakkında bilgiler verebilir misiniz? Dünya çapında başlıca hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz? Firmalardan aldığınız geri dönüşler nasıl oluyor?
Mem Tekstil özellikle; kompakt, karışım ve melanj ipliklerde pazarda söz sahibidir. Yıllık yaklaşık 21 milyon dolar iplik ve örgü kumaş ihracatı yapıyoruz. İhracatın en önemli kısmını Avrupa ülkeleri (özellikle İtalya, Portekiz, İspanya, Almanya, Sırbistan, Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, Ukrayna) oluşturuyor. Ayrıca İran, Tunus, Fas, İsrail ve Azerbaycan gibi ülkelere de ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerle ilişkilerimiz iyi durumda ve olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Makine ve teknoloji yatırımları yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Rekabet gücünüzdeki ve kalitenizdeki sürdürebilirliği nasıl sağlıyorsunuz?
Özellikle makine parkı seçiminde alanında söz sahibi olan marka haline dönüşmüş firmaları tercih ediyoruz. Piyasanın gelişmesine ve müşteri taleplerine göre yapmamız gereken yatırım ve modernizasyonları planlıyoruz. Mem Tekstil olarak her zaman ilklerin öncüsü olmuş bir firmayız. Türkiye’ de ilk kompakt tesisini ve tek çatı altında bağımsız ilk Airjet yatırımını biz yaptık. Kurduğumuz karışım tesisimizde penye karışımlı iplik üretimini ilk defa biz gerçekleştirdik. Kısacası yeni bir yatırım yaparken piyasada çok fazla denenmemiş farklı ve yeni şeyler üretmeyi hedefleyerek fizibilite çalışmalarımızı yapıyoruz.
İnovasyon ve Ar-Ge, Mem Tekstil için ne ifade ediyor? Bu alanda yaptığınız çalışmaları sizden dinleyebilir miyiz?
İnovasyon ve Ar-Ge mevcut rekabet koşullarında mutlaka önemsenmesi gereken ve ayakta durabilmek için ciddi bütçeler ayrılması gereken çok önemli kavramlardır. Biz Mem Tekstil olarak entegre tesis olmamızın verdiği avantajla, yeni örgü kumaşlar dizayn edip (iplikten mamul hale kadar) piyasaya arz ediyoruz. Büyük bir makine parkımızın olması ve makinelerin özellikli seçilmesi, yeni örgü kumaş konstrüksiyonları tasarlamamıza imkân sağlıyor. Bu zamana kadar 500’ün üzerinde yeni Ar-Ge kumaş (örgü) tasarlaması yapılarak piyasaya sürüldü. Bu konuda da müşterilerden olumlu geri dönüşler almaya devam ediyoruz.
Size göre, Türk tekstil sektörünün eğitimle ilişkisi nedir? Bu konuda daha ileriye gidilmesi için ne gibi çalışmalar ve yenilikler yapılmalı?
Öncelikle eğitim konusuna çok acil bir el atılması gerekiyor. Her geçen gün kalifiye eleman bulma konusunda daha çok sorun yaşanıyor. Teknik liseler ve mühendislik fakültelerinden gelen yeni arkadaşların gelişen teknolojiyle birlikte, sanayiye adapte olması ve tekstil sektörüne olan ilgisi günden güne azalıyor. Üniversitelerin Tekstil Mühendisliği bölümlerinin şu anki durumları çokta iç açıcı görünmüyor. Öğrenciler bu bölümü tercih etmeyince öğrenci yetersizliğinden fakülteler kapanıyor. Mezun olan öğrenciler de üretimden ziyade pazarlama-satış alanlarına yönelerek üretimini bilmediği ürünün satışını yapmaya çalışıyor. Ayrıca üniversitelerin sanayi ile barışık ve iç içe olması gerekiyor. Bu birliktelik sağlanabilirse mezun olan öğrenciler yeni teknolojilere daha iyi adapte olarak güncel bilgilerle iş hayatına başlamış olacaklardır. Ayrıca Avrupa pazarına yakın olmanın verdiği avantajı da daha iyi değerlendirmeliyiz. Katma değeri yüksek ürünlere yönelip markalaşmayı hedef haline getirmeliyiz.
2019 yılı hedeflerinizden bahsederek yatırımlarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz?
Mem Tekstil; 144.000 iğlik Ring, 4.400 rotorluk Openend, 1920 iğlik Airjet, 165 adet yuvarlak örme ve 40 ton/gün üretim kapasiteli örme boya işletmelerine sahip. Bunlara ek olarak bu yıl, 2880 iğlik yeni bir airjet iplik ve 12 renk 2 adet rotasyon baskı tesisi (tam teşekküllü desen gravür dairesi ve laboratuvarıyla beraber) montajına başladı. 2019 yılının ilk çeyreğinde ise faaliyete alınması planlanıyor. Ayrıca 2019 ITMA Fuarı’ndan sonra dijital baskı yatırımı da gündemimizde yer alıyor.
Röportaj: Kübra Karaca