Sözal Kimya, Pamuklu Kumaşlar İçin Yıkama Malzemesi Geliştirdi
Sözal Kimya, tekstil terbiye alanında suyun farklı yöntemlerle arıtılarak doğaya zararsız hale getirilmesi ve tekrar kullanılabilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Firma, deniz suyunun tuzlu olma özelliğinden yararlanarak pamuklu kumaşlar için bir yıkama malzemesi geliştirdi.
Firma, Ar-Ge çalışmaları devam eden bu ürün ile reaktif boyama sonrası yıkamaların kısaltılmasını sağlayacak.
Kimya sanayicisi olarak su ayak izini azaltmayı hedeflediklerini belirten Sözal Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Eren Sözal, endüstriyel üretimde su kullanım miktarının azaltılması ve atık suyun yeniden değerlendirilebilmesi için projeler geliştirdiklerini vurguladı.
Su miktarının minimum seviyelerde kullanılması için kararlı çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Sözal, tekstil terbiye sektöründe suyun farklı yöntemlerle arıtılarak doğaya zararsız hale getirilmesi ve tekrar kullanılabilmesi için çalıştıklarını söyledi.
Sözal, alanında su tüketimini azaltarak, deniz suyu gibi farklı su kaynaklarının kullanılabilmesi için araştırmalar yaptıklarını belirterek, “Geri dönüşüm katkısıyla kullandığımız suyu arıtıp tekrar kullanarak doğaya daha az zararlı bir şekilde bırakıyoruz. Son olarak devrim niteliği taşıyan bir malzeme geliştiriyoruz. Öncü ürünümüz ile deniz suyunun tuzlu olma özelliğinden yararlanarak pamuklu kumaşları yıkayacağız. Aynı zamanda da reaktif boyama sonrası yıkamaların kısaltılmasını sağlayacağız. Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarımız ürünü piyasaya çıkarmak için çalışmalarına hız vermiş durumda.” dedi.
Sözal Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Eren Sözal
Bu yıl yüzde 65 büyüme hedefliyor
Satış hacminde bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüme kaydettiklerini dile getiren Eren Sözal, 2021 yılı için kimya alanında yıllık 72 bin ton, plastik alanında ise 12 bin 500 ton olan üretim kapasitesini artırarak yüzde 65’lik bir büyüme hedefiyle yola çıktıklarını ifade etti.
“Tek kullanımlık giysiler yerine yavaş moda benimsenmeli”
Avrupada kişi başına satın alınan giysi miktarının son yıllarda yüzde 40 arttığını aktaran ve dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 10’unun nedeninin moda endüstrisi olduğunu hatırlatan Eren Sözal, moda sektöründeki tüketimin çevreye olan etkisini değerlendirdi.
Eren Sözal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir kıyafet üretilirken kullanıcıya ulaşana kadar oldukça zahmetli süreçlerden geçiyor. Bu aşamaların çevreyi ilgilendiren boyutu ise şöyle; liflere eğirmek, kumaşları dokumak ve boyamak çok büyük miktarlarda su ve kimyasallar gerektiriyor. Yıkamada kullanılan su, enerji ve kimyasallar oldukça büyük çevresel ayak izine neden oluyor. Avrupa Birliği raporlarında hazır giyim şirketleri tarafından bir yılda piyasaya sürülen ortalama koleksiyon sayısının oldukça yükseldiği kaydediliyor. Bu gelişmeler, tüketicileri giderek daha ucuz giyime ‘Neredeyse tek kullanımlık’ olan ve yalnızca giyildikten sonra atılabilen ürünlere yöneltiyor. Başta Avrupa olmak üzere dünyada bu sorunların çözülmesi adına yeni iş geliştirme yolları aranıyor. Bu noktada öncelikle yavaş moda benimsenmeli. Öte yandan, giysi kiralama modelleri, tüketicileri kaliteli giysi almaya ikna etmek ve genellikle tüketici davranışını daha sürdürülebilir seçeneklere yönlendirmek kalıcı çözümlerin başında gelmeli.”