“Yeni Bir Boyahane Kuracak Olursak Yine THEN Makinelerine Yatırım Yaparız”
Röportaj: Dilek Hayırlı
Türkiye’nin önde gelen kumaş imalat ve ihracatçıları arasında yer alan Barutçu Tekstil, Bursa’da üç farklı üretim tesisinde 450 çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Firma, kumaş boyama, armür dokuma, jakar dokuma ve dijital baskı tesislerinde yıllık 15 milyon metre kumaş üretimi, günlük 15-20 ton arasında da kumaş boyama yapıyor.
1991 yılında Bursa’da Lütfi Barutçu tarafından kurulan Barutçu Tekstil, Türk tekstil sektörünün önde gelen kumaş imalat ve ihracatçıları arasında yer alıyor. Kurulduğu tarihlerde daha çok iplik ticaretine ağırlık veren firma, sonrasında ham kumaş üretir konuma geldi. 1994-1995 yıllarında boyalı ve emprime kumaş yapan Barutçu Tekstil, 2003 yılında ilk dokuma tezgâhı yatırımını gerçekleştirdi. 2012 yılında radikal bir kararla tamamıyla ihracata yöneldi ve aynı tarihlerde boyahane yatırımı yaptı. Barutçu Tekstil, bugün hem dokuma hem de boyama tesisleriyle yıllık 15-18 milyon metre kumaş üretim kapasitesine sahip bir tesise dönüştü.
Konusunda uzman tekstil ve tasarım mühendisleri ile kumaş, desen ve moda tasarımı anlayışında yeni standartlar ortaya koyan Barutçu Tekstil’in Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (DOSAB) tesisini ziyaret ettik. Barutçu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Barutçu ve Boyahane Müdürü İhsan Aktaş ile Tekstil Teknoloji dergimiz için özel bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajımızda; firmanın kuruluşundan bugüne üretim faaliyetlerini, ihracat pazarlarını, Ar-Ge çalışmalarını, projelerini ve dünyaca ünlü Alman makine üreticisi Fong’s Europe bünyesindeki THEN markasına ait makinelerin Barutçu Tekstil firmasına katkılarını konuştuk.

İhsan Aktaş, Barutçu Tekstil Boyahane Müdürü
“Günlük 15-20 Ton Kumaş Boyuyoruz”
Tesisinizin büyüklüğü, çalışan sayınız, portföyünüzdeki ürünler ve üretim hacminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Lütfi Barutçu: Barutçu Tekstil olarak 3 farklı lokasyonda üretim tesisimiz bulunuyor. Bir tesisimizde örme ve dokuma, ikincisinde sadece dokuma, üçüncü tesisimizde ise; boya ve baskı yapılıyor. Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 35.000 m2 kapalı alan üzerine kurulu olan tesisimizde; yaklaşık 15 milyon metre kumaş üretimi yapıyoruz. Armür ve jakar dokuma makinelerinin bulunduğu tesisimizde; satış ortalaması 5,5-6 Euro/mt civarında olan yüksek kaliteli kumaşlar üretiyoruz.
Dokuma ve örme kumaş parkuruna uygun olan boyahanemizin kapasitesi ise; kumaş türüne göre günlük 15-20 ton arasında değişiyor. Boyahanemizde likralı ve likrasız her türlü elyaf ve elyaf karışımını boyayabiliyoruz. Dijital ve rotasyon baskı parkurlarımız ile fantezi kumaş alanında pamuk, tencel, modal, lyocell, keten, viskon, polyester, asetat, naylon ve ipek gibi doğal ve sentetik elyaflar ile bunların karışımı ile elde edilen çeşitli kumaşlara boya ve baskı yapabiliyoruz. Üç fabrikamızda toplam 420 çalışanımız bulunuyor.
“Yüksek Kalite Ürünler Üretiyor, 42 Ülkeye İhraç Ediyoruz”
İhracat pazarlarınız ve yakın gelecekte potansiyel gördüğünüz yeni pazarlar hangileridir?
Lütfi Barutçu: Bizim ürettiğimiz kumaşlar pahalı olduğundan ihracat pazarlarımız; Amerika, İngiltere, İtalya, İspanya ve Fransa gibi alım gücü yüksek ülkelerden oluşuyor. Dünya genelinde 42 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Amerika, çok daha büyük hedeflerimizin olduğu ülke konumunda yer alıyor. Amerika pazarıyla yaptığımız ticaret her geçen artıyor. Müşterilerimiz arasında; Louis Vuitton, Hugo Boss, Lacoste, GAP, Banana Republic, Tommy Hilfiger, Sandro gibi dünyaca ünlü markalar yer alıyor. Türkiye’de ise; Beymen, Vakko, İpekyol, Fabrika, Koton gibi markalarla çalışıyoruz.
Tesislerinizi gezdiğimizde dokuma, örme, boya ve baskı olmak üzere 4 ayrı üretim parkuruna sahip olduğunuzu gördük. Parkurlarınızda kaç adet makine bulunuyor?
İhsan Aktaş: Dokuma parkurumuzda 184 adet armür tezgâhı, 16 tane jakar dokuma makinemiz var. İthal ettiğimiz ipliği işleyebilmek için kurduğumuz büküm bölümümüzde; 30 adet büküm makinesi ve teknolojik çözgü makinemiz bulunuyor. Baskı bölümümüzde ise; 3 adet 24 kafa, 1 adet 16 kafa kağıt baskı makinesi, 1 adet rotasyon baskı makinesi mevcut. Ayrıca yeni yatırım yaptığımız ilave 1 adet 16 kafa kameralı dijital baskı makinemiz mevcut. Bursa’da bu makineyi alan ilk firma Barutçu Tekstil oldu. Makineyle çok güzel bir koleksiyon hazırladık ve ciddi beğeniler aldık.
“Kendi Markamızı Oluşturmak için Active Wear ve Seamless Yatırımları Yapıyoruz”
Örme bölümüyle ilgili yeni bir yatırım sürecine girdiğinizi söylemiştiniz? Detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?
Lütfi Barutçu: Örme ile ilgili yeni bir yatırım süreci başlattık. Bu kararı vermemizdeki en önemli neden; dünyadaki global markaların Türkiye’yi bir fasoncu olarak görmesidir. Barutçu Tekstil olarak; özellikle ‘Active Wear’ alanında kendi markamızı oluşturmak ve uluslararası pazarda tercih edilen bir marka olmak için yatırımlar yapıyoruz. Bu doğrultuda yeni örme fabrikamızın inşaatını tamamladık. Örme bölümümüze 40- 44 fayn aralığında 20 adet örme makinesi aldık, bu makinelerin kurulumları yapıldı ve çalışmaya başladılar. Yatırımlarımız mayıs, eylül ve kasım aylarında devam edecek ve makine sayımızı 2025 yılı sonuna kadar 70’e çıkaracağız. ‘Active wear’ın yanı sıra seamless yatırımlarımız da olacak. Bu ürünleri zincir mağazalarda ve özellikle Amerika’da satmayı planlıyoruz.
“THEN’in Havalı ve Sulu Makineleri ile Ürünlerimizi Kusursuz Boyayabiliyoruz”
Üretiminizde ve ürün kalitenizde, boya-terbiye bölümünüzün (boyahane), büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Üretim tesisinizde, makine ve teknoloji yatırımları yaparken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
İhsan Aktaş: Boyahane bölümünde çok özel ve farklı bir yapımız var. Bu yüzden sadece boya makinesi adetlerini konuşmak doğru olmaz. Biz Barutçu Tekstil olarak standart bir şey üretmiyoruz. Dünyada üretilen bütün elyafları kullanarak ve karıştırarak yaptığımız ürünler var. Dolayısıyla bu ürünleri boyayabileceğimiz bir boyahaneye sahip olmamız gerekiyor. Ürünlerimizi boyamak için birçok farklı markanın makinelerini kullandık, birçoğunu denedik. Ancak yatırımlarımızı daha çok FONG’s ve THEN makinelerine yaptık. Bu firmanın hem sulu hem de havalı makineleri bizim üretimlerimizi kusursuz bir şekilde, standartlarını sağlayacak şekilde boyayabiliyor. Bu nedenle tesisimizde bulunan çalışır şekildeki farklı markalara ait makinelerimizi değiştirdik ve yerlerine THEN ve FONG’s makinelerini entegre ettik. Tesisimizde 30 adet boya makinemiz bulunuyor. Bunlar arasında; jigger, havalı, sulu davul, sulu yatık ve son olarak yatırım yaptığımız haspelsiz boya makineleri ve numune makineleri yer alıyor.
4 adet ram makinemiz var. Bunlardan bir tanesi açık en ayarı için kullanılıyor. Ram makinelerimizden biri 12 kamara, biri 10 kamara bir tanesi de 8 kamaraya sahip. Ram kapasitesini arttırmak ve enerji tüketimini azaltmak için yeni aldığımız serbest kurutma makinemiz mevcut. Bu makine %25 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Son olarak mevcut açık en yıkama makinemizi de yenileyerek revize ettik. 12 adet kalite kontrol makinemizin olduğu tesisimizde; fikse, buhar, fırça, makas, şardon, zımpara, liza, dekatür, sanfor, kalender, kade gibi kumaşlara ilave tuşe ve efekt verebildiğimiz makine grubumuz bulunuyor.
THEN teknolojilerini tercih etmenizi sağlayan etkenler neler oldu? İş birliğinizin başlangıç sürecini sizden dinleyebilir miyiz?
Lütfi Barutçu: İlk boyahaneyi kurmaya karar verdiğimizde danışman arkadaşlarımızla birlikte yatırım yapacağımız makineleri araştırmaya başladık. Bu süreçte karşımıza FONG’S firması ve THEN markası çıktı. Markanın Türkiye temsilciliğini yapan İTEKS Firması’ndan Mehmet Özcan ile iletişime geçtik. Bizim bir boyahane geçmişimiz olmadığı için Mehmet Bey bizi yönlendirdi, kendisinin bize yaklaşımı çok güzeldi. ‘Kaç tane makine istiyorsunuz, hemen gönderelim’ demedi. Öncelikle bizi dinledi, ne yapmak istediğimizi sordu, uzun uzun konuştuk. Sonra bize uygun makineleri söyledi ve bu şekilde ilk yatırımımızı yaptık. FONG´S Europe GmbH ekibi ve Mehmet Özcan her zaman sattıkları makinelerin arkasında durdular, kurulumları tamamlanana kadar ve sonraki süreçte çok ilgi gösterdiler. Teknologları ve ekipleri sürekli tesisimizi ziyaret etti. İlk yatırımlarımız su jetli makinelere olmuştu, daha sonra havalı makine almamız gerektiğini düşündük ve yine Fong´s Europe GmbH ve İTEKS’in kapısını çaldık. Bir tane THEN havalı makine, bir tane rakip firmanın makinesini bir tane de yerli makine aldık. Üç makineyi de kurup çalıştırdık, birçok deneme yaptık. En iyi sonuçları THEN’den aldığımızı görünce diğer iki makineyi eleyip THEN’e yatırım yaptık.
Boyama ve Terbiye proseslerinden karşılaşılan zorluklar nelerdir? Then makineleri bu konuda size ne tür avantajlar sağladı?
İhsan Aktaş: Boyama proseslerinde bizim ürettiğimiz kumaş içeriklerine göre genellikle yaşanabilecek sorunlar; ezik, zedelenme, açma, kırık, sürtme ve parlama oluyor. Bu sorunlar kumaşın türüne göre değişiyor. Kumaş içeriklerine göre THEN makineleri bu sorunları en aza indiriyor. Eğer viskon kumaş boyuyorsanız makineden kaynaklı çok büyük problemler yaşamazsınız. Ama Tencel kumaş boyuyorsanız sürtme olayı biraz daha fazla oluyor. THEN makineleri invertörlü sistemleri, kurgusu, haspeli, mesafenin düzeye göre daha yukarıda olması gibi sebeplerle çok daha başarılı sonuçlar çıkarıyor.
THEN makinelerinin ikinci avantajı ise; tuşe kalitesi. Tencel ve modal gibi fibrilasyon gerektiren kumaşları boyadığımızda THEN makineleri fibrilasyon sonucunda elde edilen şeftali tüyü efekti dediğimiz tuşe kalitesiyle farkını ortaya koyuyor.
Şunu söylemekte fayda var: Kaliteyi ucuza alamazsınız ancak THEN makinelerinde fire oranı düşük olduğundan maliyet açısından da oldukça avantajlı. Şöyle bir hesap yapacak olursak; 1000 metrelik gramajlı bir tencel kumaşın üretimini düşünelim. Bizim kalite kontrol standartlarımızla diğer makinelerde fire oranımız %7-8 arasında olurken THEN makinelerinde bu oran %2-3 arasında oluyor. İki makine arasında %5’lik bir fark var. Ürettiğimiz ürünün ortalama metre fiyatı 5 euro ise, 1000 metrelik kumaş 5 bin euro yapar. Bunun %5’i ise 250 euroya denk gelir. Bunu 1 yıllık üretimimiz ile çarparsak şunu söyleyebiliriz; makinemizin büyük bir bölümünün amortismanını 1 yıl içinde sağlamış olabiliriz. Biz kaliteye yatırım yaparken aslında üretimimizi ucuzlatarak rekabet imkânımızı artırmış olduk. Bu ürünleri başka makineler ile yapmış olsaydık daha pahalıya mal etmiş olacaktık. Kısaca biz THEN makineleriyle ürettiğimiz kumaşlarda kalite ve konforu bir arada yaşıyoruz.
THEN makinelerine yaptığınız yatırımlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
İhsan Aktaş: Boyahanemizde 5 adet THEN boya makinemiz var. En son katıldığımız ITMA 2023 Fuarı’ndan sonra THEN’den iki adet makine aldık; biri haspelsiz makine diğeri de yeni nesil havalı makine AIR-JET WIN. Makineyi 1,5 ay önce devreye aldık ve denemeler yapmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar aldığımız sonuçlardan memnunuz. FONG’s’un bile bugüne kadar denemediği asetat örme kumaşla denemeler yapıyoruz. Asetat çok farklı bir elyaf. Aldığımız sonuçlar çok iyi, FONG’S bile sonuçlara şaşırabilir.
Ayrıca THEN markasından bir tane haspelsiz makine aldık. Biz asetat, tencel ve naylon gibi farklı elyafları ve bunların karışımlarını boyuyoruz. Haspelsiz makinenin bu elyafları boyarken fark yaratacağını ve daha başarılı sonuçlar ortaya çıkaracağını düşündük, bu nedenle bu makineye yatırım yaptık. Denemelerimiz sonucunda da doğru karar verdiğimizi gördük.
14 adet FONG’S ECO-88 and ECO-8 makinemiz var, bu makineler hem örme grubumuza hitap ediyor, asetat, floş, naylon, modal ve tencel örme gibi ürünlerimizi boyayabiliyoruz. Havalı makinelerimizde ise; floş, tencel ve lyocell, modal gibi elyafları boyayabiliyoruz.
Çevreye duyarlı bir politikanız var. THEN makineleri bu doğrultuda çevre politikanıza uyuyor mu?
İhsan Aktaş: THEN makineleri çevre konusundaki hassasiyetimizle birebir örtüşüyor. Su kullanımı olarak baktığımızda; haspelsiz makine aslında sulu bir makinedir. Yatık makinelerde kumaşı 1/10 flottelerle boyarken haspelsiz makinelerde bu oran 1/5 ya da 1/4 flotte oranlarına düşüyor. Tabi bu oranlar kumaşın türü ve yükleme miktarına göre değişiyor. Havalı makinelerde flotte oranı ise; 1/3 ile 1/5 arasında değişiyor.
THEN makinelerinin flotte oranları oldukça düşük. 1/4 veya 1/5 flotte oranlarıyla boyama yapabiliyorsunuz. Eskiden 1/20 flotte oranlarıyla boyama yapıldığını düşünürsek bu çok iyi bir oran. Yani su tüketimi gelebileceği en düşük seviyeye gelmiş oldu. Su tüketimi azaldığı zaman kullandığınız kimyasal azalıyor, atığınız azalıyor. Enerji tüketimi açısından değerlendirecek olursak; 1/12 flotte ile boyama yaptığımızda 2,5-3 tonluk suyu ısıtmakla 1 tonluk suyu ısıtmak arasında büyük fark var. Dolayısıyla büyük oranda enerji tasarrufu sağlamış olduk.
THEN sizin taleplerinize göre teknolojik güncellemeler yapıyor mu? İhtiyaç ve taleplerinize yaklaşımları nasıl?
Lütfi Barutçu: FONG’S ve THEN ekibiyle iletişimimiz oldukça güçlü, birlikte partnerlikler yapıyoruz. Her aradığımızda kolayca ulaşabiliyoruz, onlar bizim tesisimize üretici getirip denemeler yaptırıyor. Makineyle ilgili herhangi bir talebimiz olduğunda da olumlu yaklaşıyorlar, Ar-Ge ve Ür-Ge ekipleriyle sorunu çözmek için uğraşıyorlar. Makine güncellemelerini düzenli olarak yapıyorlar.
Makineyle ilgili geliştirilmesini istediğimiz konuları da istişare ediyoruz ve genelde olumlu geri dönüş alıyoruz. Örneğin biz daha önce tencel kumaşlarda düzelerden basılan suyun miktarı artması durumunda boyanacak kumaşlarda daha iyi sonuçlar alabileceğimizi öngördüğümüzü söylemiştik, yeni havalı makinelerinde bununla ilgili bir güncelleme yapılmış ve bu fikre önem verdiklerini görüyoruz. Çünkü yeni havalı makineye arka düze ve ön düze eklenmiş, kumaş düzelerden geçerken daha fazla suyla boyamaya imkân veriyor.
THEN makinede bizim istediğimiz değişikliği yapmamıza da izin veriyor. Örneğin makinelerimizde kendi yazılımlarımızı kullanıyoruz. Bu nedenle ileride yine bir boyahane kuracak olursak yine FONG’s ve THEN makinelerinden satın alırız.
“THEN’in Teknik Ekibine Her Aradığımızda Ulaşıyoruz ve Sorunumuzu Hızlıca Çözüyorlar”
Satış sonrası servisler ve hizmetleri konusunda THEN’i değerlendirebilir misiniz?
İhsan Aktaş: THEN makineleri çok fazla problem çıkarmıyor. Ama herhangi bir sorun yaşadığımızda hemen muhatap buluyoruz. Telefonla çözülebilecek bir sorun değilse ekip uçağa binip hemen geliyor ve kısa süre içerisinde sorunumuz çözülüyor. Makine kurulumu sırasında THEN’den gelen teknolog arkadaşlarımız, ekibimizle toplantı yapıyor ve bize makine ile ilgili hem uygulamalı hem de teknik eğitimler veriyor. Bu eğitimlere, planlama departmanımız, işletme müdürümüz, reçete yazan ekibimiz, bakım ekibimiz ve finishing prosesindeki görev alan tüm çalışanlarımız katılıyor ve makineyi en ince detayına kadar öğreniyorlar. Ayrıca biz de haftalık ve aylık olarak makine bakımlarımızı yapıyoruz.
Güneş Enerji sistemleriyle ilgili yatırımlarınız olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili hangi aşamadasınız?
Lütfi Barutçu: Benim oğlum da makine mühendisi. Kendisi şirketimizde çalışmaya başladığında güneş enerji sistemleriyle ilgili projenin sorumluluğunu üstlenmek istedi. Devletten aldığımız teşvikler aracılığıyla 3 fabrikamız üzerinde de güneş enerji panelleri kurdurduk. Enerji tüketimimizin %18-20’sini bu panellerden karşılıyoruz. Konya’da bulunan 125.000 m2’lik arsamız üzerine güneş enerji sistemleri kuruyoruz. Projemiz tamamlandığında hem tüm fabrikalarımızdaki enerjiyi kendimiz karşılamış olacağız hem de temiz enerji üretmiş olacağız.
2024 yılına yönelik hedefleriniz ve projeleriniz hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Lütfi Barutçu: Barutçu Tekstil olarak moda hangi yöne evrilirse biz de o yönde yatırım yapmaya ve kalitenin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Personel sayımızı da 600’e çıkarmayı hedefliyoruz. Şimdiki boyahanemize ek bir tesis yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımı 2024-2025 yılları içinde tamamlamayı planlıyoruz.
Ayrıca 2025 yılında Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB)’nde 35.000 m2 alan üzerine kurulacak teknik tekstille ilgili yeni bir yatırımımız olacak. Bunun için totalde 80-85 milyon euroluk bir yatırım hedefimiz var. Yeterli finansmanı bulduğumuz takdirde inşaat çalışmalarına başlayacağız. Bu projede Almanya’daki Aachen Üniversitesi ile birlikte çalışıyoruz. Teknik tekstil üretim tesisimizde, 70 kişilik uzman ekibimizle inşaat, havaalanı ve otoyollarda kullanılan karbon kumaş üretimi yapmayı planlıyoruz. Bu projeyle ilgili sadece yatırım yapmakla kalmayacağız, personel eğitimlerimizi de yurt dışında yaptıracağız.