“2024 Yılında Türkiye’deki Üçüncü Firmamızı Kuracağız”
Röportaj: Özge Çağıl Sütcü
Polteks Genel Müdürü Ali Karen: “Azimli ve titiz çalışmalarımız sayesinde 29 yıllık bir firma olmamıza rağmen dünyada sektör ikincisi olmayı başardık. Fakat bu bizim için yeterli olmadığından daha çok çalışmaya çabalıyoruz. 2024 yılında Türkiye’deki üçüncü firmamızı kurmaya hazırlanıyoruz.” dedi.
Tekstil Teknoloji dergisi olarak Polteks Genel Müdürü Ali Karen ile bir röportaj gerçekleştirdik. Karen, Polteks’in kuruluş hikayesini bizimle paylaşarak bu süreçte yaşadıkları deneyimleri anlattı. Yatırımın planlarından bahseden Karen, yeni ihracat pazarlarına açılmayı hedeflediklerini söyledi.
Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1964 yılında Samsun/Hacıismail köyünde doğdum. 1924 yılında mübadele ile Yunanistan`dan gelen göçmen bir ailede büyüdüm. Karadeniz ve göçmen kültürü ile büyüyen biriyim.
İlkokulu köyde okuduktan sonra ortaokulu ve teknik liseyi Samsun merkezde tamamladım. Teknik liseyi bitirdikten sonra siyasi ortamdan dolayı 3 yılımı aileme ait kalıp atölyesinde ustalık yaparak geçirdim ve bu çalışma sırasında anladım ki iyi işleri başarabilmek için eğitim, bilim ve inanç gerekiyor. Sonra Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği`ni kazanıp, mezun oldum.
Ailem şehir merkezine yakın bir köyde yaşardı. Tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Bunun dışında sanayideki atölyemizi işletirdik. Ailemizdeki çocuklar nerede ihtiyaç varsa oraya destek verirlerdi. Bu yüzden çocukluğumda her türlü işi yaptım ve iyi bir şekilde öğrenmeye gayret ettim. Hayattaki genel hedefim; ‘Hangi işi yaparsam yapayım en iyisini yapmak’tır.
Polteks firmasının kuruluş hikayesini bizimle paylaşabilir misiniz?
Üniversiteyi bitirdikten sonra Türkiye`nin büyük firmalarından 2 tanesinde mühendis, üretim müdürü ve fabrika müdürü olarak görev yaptım. Son çalıştığım firmada mühendis olarak görev yaparken yabancı büyük bir firmadan iş teklifi aldım fakat kabul etmedim. Çünkü ben her zaman ülkemde kalıp ülkeme faydalı işler yapmak ve ülkeme faydalı bir birey olmak düşüncesindeydim.
Daha sonra kendi işimi yapmaya karar verdim. Bu şekilde ülkeme daha çok faydalı olacağımı düşünüyordum. Böylelikle 29 yıl önce yani 01.12.1994 yılında ilk adımı atıp Bursa`ya yerleşerek küçük bir kalıp atölyesi kurdum. Atölyemin işleri kısa sürede büyüyünce ihracata başladık. Hatta daha da ilerletip elastomer parça ve makine üretimine başladık.
“Yeni Hedefimiz Avrupa ve Amerika Gibi Daha Büyük Ülkelere İhracat Yapmak”
İhracat pazarlarınız nereler, hangi pazarlarda faaliyet gösteriyorsunuz?
26 yıl önce şu an bulunduğumuz fabrikamızı kurduk ve her 5 yılda bir büyütmek için uğraştık. 24 yıl önce Romanya`daki fabrikamızı inşa ettik. Amacımız Avrupa pazarından pay almaktı ve başarılı da olduk. 14 yıl önce Özbekistan`daki fabrikamızı da açtık. Hedefimiz Türk pazarlarından ve Rusya pazarından pay almaktı. Bugün birçok başarıya imza atmış bir firma olarak oralarda da büyümeye devam ediyoruz.
Bundan sonraki hedefimiz dünyanın sayılı ve gelişmiş ülkelerine de yeni fabrikalar kurmak. Firma olarak yabancı ülkelerde iş yapmayı öğrendiğimizi düşünüyoruz buna bağlı olarak yeni hedefimiz Avrupa ve Amerika gibi büyük ülkeler.
Dünya üzerinde 51 ülkeyi ziyaret ettim, yapılan işleri görüp inceleme fırsatım oldu. Bazılarıyla hâlâ çok güzel işler de yapıyoruz. Bu sayede yabancı dile olan merakım daha da arttı, İngilizce ve Rusça bilmeme rağmen farklı diller de öğrenmeye çabalıyorum.
“Nitelikli Personel Yetiştirmek için Eğitime Önem Verilmeli”
Biliyorsunuz tekstil sektöründe nitelikli eleman eksikliği mevcut. Bu soruna karşı nasıl bir çözüm yolu izlenebileceğini düşünüyorsunuz?
Türk insanı gerçekten çok çalışkan. Bu yüzden devletimizden isteğimiz nitelikli bireyler yetiştirecek şekilde eğitime önem verilmesidir. Ayrıca ihracatımızı artırmamız için müşterilerimize uzun vadeli kredi sağlamalıyız. Dünyadaki rakiplerimiz bankacılık sistemleri uygun olduğu için müşterilerine 15 yıla kadar kredi bulurken biz peşin satış yapmak durumunda kalıyoruz. Bu sebeple de çok kaliteli ürünlerimizi değerinin altında satıyoruz. İhracat ve makine üretim sanayi uzun vadeli kredi olmadan hak ettiği yere gelemez. Açıkçası devletimizden de bu konuda desteklerini bekliyoruz.
“Dünyada Sektör İkincisiyiz”
Dünyada teknolojisi yüksek makineler üretiyoruz ve ürettiğimiz bir makinemiz de dünya birincisiyiz. Satışımızın en yüksek olduğu makine olduğundan gelişmiş tekstil ülkeleri dâhil olmak üzere birçok ülkeden talep görüyor.
Dünya çapında iki büyük rakip firma bulunuyor. Bu firmalardan biri 140 yıldır faaliyet gösteren bir Alman firması, diğeri de 118 yıldır faaliyet gösteren İtalyan firması. Bu; ihtiyaç olan ağır teknik iş, çok tecrübe ve tanınırlıkla daha da sektörde ön plana çıkılabiliyor anlamına geliyor. Biz azimli ve titiz çalışmalarımız sayesinde 29 yıllık bir firma olmamıza rağmen dünyada sektör ikincisi olmayı başardık. Fakat bu bizim için yeterli olmadığından daha çok çalışmaya çabalıyoruz. Çünkü firmamızı gelecek kuşaklara güçlü, sistemli ve kurumsal bir firma olarak bırakmak için daha çok yapacağımız işler var.
“Bu Yılki Fabrikamızın İhracat Hedefi Minimum %75 Civarında Ön Görülüyor”
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığınız yatırım planlarınız mevcut mu?
Şu anda Türkiye`de iki firmamız bulunuyor. 2024 yılında üçüncü firmamızı kurmaya hazırlanıyoruz. İç piyasaların çok durgun olması sebebiyle bizim ve ülkemizin tek şansı ihracat. Biz de bunun bilincinde olduğumuzda ihracata yönelerek şuan için 25 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu yılki fabrikamızın ihracat hedefi minimum %75 civarında ön görülüyor.
Biz firma yönetimi olarak şuna çok inanıyoruz: “Eğer bir firma parça üretimi yapıyorsa yaklaşık 10 yıllık, makine üretimi yapıyorsa yaklaşık 25 yıllık tecrübeye sahip olmalı. Bu süreleri sorunsuz geçiren firmaların geleceği iyi olacak.” Şükürler olsun ki biz bu süreleri iyi ve sorunsuz geçirdik. Bundan sonra daha tecrübeli ve sağlam adımlarla dünyaya koşacağımıza inancım tam.
Devletimizden başka bir isteğim daha olacak. Katma değerli ürünler geliştirip dünyaya satan firmaların tespit edilmesini, büyüyüp ihracatını geliştirmesi için sanayi arazileri minimum meblağlarla bu firmalara satılmalı. Ayrıca kredilerin doğru firmalara verilmesi önem arz ediyor.
“Gençlere Tavsiyem Okurken Çalışmayı Öğrenmeleri”
Bu mesleği seçecek öğrencilere neler söylemek istersiniz? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Gençlere tavsiyem okurken çalışmayı öğrenmeleri. Değişik işlerde çalışırken hangi mesleği sevdiğini anlayacaklar. Ve buna bağlı olarak ilerideki mesleklerini seçerken okullarına da doğru yönlenmiş olacaklar. Artık sadece üniversite bitirmek yetmiyor, sevdiğin ve istediğin üniversiteyi okursan dünyada başarı kaçınılmaz. Biz firma olarak meslek lisesi stajı yapan gençlerin kendilerine uygun üniversite ya da mesleği seçmeleri konusunda elimizden gelen tüm desteği vermeye çalışıyoruz.
Tam 27 yıl önce Kayapa Sanayi Bölgesi`nden arazi aldık. Alacağımız dönemde 10 dönüm arazi gerekiyordu fakat maddi olarak yetersiz kalıyorduk. Yine de bir şekilde denkleştirdik. Mesafe uzaktı yine de geldik. Fabrikamızı inşa ettikten sonra çalışanlarımız mesafe uzak olduğu için gelmek istemedi. Yeni çalışan arayışımız olduğunda yine mesafeden dolayı gelmek istemediler, personel bulmakta zorlandık. Ama şimdi yerleşim Kayapa`ya doğru ilerleyip, çalışanların oturacağı konutlar yapılınca bu sıkıntılar da bitmiş oldu. Bu yüzden sanayi bölgeleri kurulurken yerleşim planları da buna göre hızla planlanmalı.
Kayapa Sanayi Bölgesi şu anda iyi bir sanayi bölgesi oldu ve iyi yönetiliyor. Firmalar, kardeş ve arkadaş gibi davranıyor birbirine. Bundan sonra belki firmaların tanışma günlerini artırmalıyız ve bilgi alışverişinde bulunmalıyız. Çok yeni firma olduğu için buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.