2025’te İhracat Gelirlerimizi En Az %30 Artırmayı Hedefliyoruz
Röportaj: Tuğba Karademir
Konduran A.Ş. Kurucu Ortağı Oktay Kabaktaş; “2025 yılı ihracat hedeflerimizi, mevcut pazar payımızı artırmanın yanı sıra yeni bölgelere açılarak büyüme üzerine kurduk. Konduran A.Ş. olarak, inovasyon ve kaliteye dayalı üretim anlayışımızla 2025’te ihracat gelirlerimizi en az %30 artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tekstil sektörü için görüntü işleme ve yapay zekâ temelli endüstriyel çözümler ile kalite kontrol sistemleri üreten Konduran A.Ş., örme-dokuma ve nonwoven sektörleri için geliştirdiği kendi markası olan Viquins Mega ve Vega isimli kalite kontrol sistemleriyle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Konduran A.Ş. Kurucu Ortağı Oktay Kabaktaş ile Tekstil Teknoloji dergisi için bir röportaj gerçekleştirdik. Kabaktaş ile Konduran’ın teknolojik yeniliklerinin sektörde yarattığı farklar hakkında konuştuk.
Ürünlerinizi geliştirirken, müşterilerin karşılaştığı en büyük kalite kontrol sorunlarına nasıl çözüm ürettiniz? Viquins ve diğer sistemlerin hangi müşteri geri bildirimlerine dayanarak şekillendiğini paylaşabilir misiniz?
Tekstil sektörü en rekabetçi ve acımasız sektörlerin başında geliyor. Bu sektörde küçük hataların devasa maliyetleri olabiliyor. Telafisi çok zor bu hatalardan kaçınmak sektörde öne çıkmak ve bin bir emekle kurulan işletmeleri sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak çok önemli. Viquins insan hatalarına çok açık olan ve işletmelerin kaderini etkileyen bu konuda, insan unsurunu ortadan kaldırarak hem iş gücü tasarrufu hem de nitelikli ürün sürekliliği sağlayarak ortaklarının güvenli bir gelecek kurmalarına destek oluyor.
Viquins Mega ve Vega sistemleri, kalite kontrol süreçlerinde önemli avantajlar sunuyor. Bu sistemlerin endüstrideki diğer ürünlerden farkları nelerdir?
Mega ve Vega kendi alanlarında eşsiz detaylara sahip, kalite süreçlerinde standart tüm hataların yanında yoğunluk farkları, desen sorunları gibi daha önce başarılı şekilde sunulamamış birçok özellik barındırıyor. Tamamen kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz yerli yazılımımız ise bir diğer avantaj. Yazılıma sahip olmak bize her şart ve duruma uyum sağlama imkânı sunuyor. Bununla birlikte sektörde kendi kalite kontrol sistemlerini üreten şirketlerin sistemlerine de %100 entegrasyon fırsatı veriyor. Bu çerçeveden bakıldığında sektörde Viquins ile karşılaştırılabilecek çok eksenli, yetenekleri benzer bir rakip olduğunu söylemek zor. Yine de kıyaslamak gerekirse, yatırım maliyetlerinde, işletme maliyetlerinde, iş gücü maliyetlerinde ve hata yakalama performansında öne çıktığını söylemek mümkün.
Viquins ürünlerinin yapay zekâ temelli öğrenme süreçlerini daha detaylı anlatabilir misiniz? Bu sistemler nasıl kendilerini geliştiriyor ve nasıl daha verimli hale geliyor?
Viquins sistemleri ön yüklemeli olarak bir veri seti ile geliyor ve çalıştıkça bu veri seti güçleniyor. Dolayısıyla sistem çalışmaya devam ettikçe hem performansı hem de niteliği artıyor. Bunu bir insanın çalıştığı konuda deneyimini yükselttikçe işinin kalitesinin ve değerinin yükselmesine benzetebiliriz.
“Viquins Sistemleri Dakikada 100 Metreye Kadar Kontrol Yapabiliyor”
Mega ve Vega’nın, yüksek hızda çalışan sistemlere entegre olma yeteneği nasıl sağlanıyor? Bu tür hızlı üretim süreçlerinde sistemlerin doğruluk oranları ne seviyede?
Viquins sistemleri mevcut donanımları ile dakikada 100 metreye kadar kontrol yapabiliyor. Bu değer mevcut geleneksel yapıların kat kat üzerinde fakat Viquins sistemleri ihtiyaç olması durumunda bu hızın da üzerine çıkabilecek şekilde tasarlanıyor. Hem yazılımın teknik alt yapısı hem de esnek donanım mimarisi sayesinde kalite kontrol ihtiyacı olan tüm sistemlere entegre olmaya uygun bir sistem olarak öne çıkıyor. Sistemin hata yakalama kapasitesi ve performansı hızdan bağımsız olduğu için doğruluk oranları verilen aralıkta değişim göstermiyor. Özetle en hızlı kontrol sürecinde de en yavaşında olduğu gibi yüksek kapasiteyle belirlenen toleranslardaki tüm hatalar tespit edilip raporlanabiliyor.
Viquins’in yalnızca kalite kontrol sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda üretim hatalarını önlemeye de yardımcı olduğunu belirttiniz. Bu erken tespit sistemleri nasıl çalışıyor ve hangi tür hataları önlemeyi hedefliyor?
Evet. Üretim esnasında örme sistemlerinin üzerine yerleştirdiğimiz sistemler üretim anında belirlenen toleranslar içerisinde olmayan hatalarda gerekirse üretimi durdurmaya veya alarm üretmeye de etkin şekilde tasarlanıyor. Bu yapı sistemde anlık oluşan iğne kırığı, delik, yırtık, uçuntu ve üreticinin belirleyeceği tüm hatalara yine üreticinin taleplerine uygun tepkiler vermeye uygun oluyor. Bu da fark edilmeyen bir hata sebebiyle çöpe gitmesi muhtemel üretimin hata anında durarak en az hasarla üretime geri dönmeyi sağlıyor.
“Ürünlerimizi ve Hizmetlerimizi Bölgesel İhtiyaçlara Adapte Ediyoruz”
Asya ve Orta Doğu pazarlarındaki talep artışını gözlemlediniz. Bu bölgelerdeki sektör ihtiyaçlarına göre ürünlerinizi nasıl adapte ediyorsunuz?
Asya ve Orta Doğu pazarları, dinamik ve hızla gelişen yapılarıyla, özellikle tekstil sektöründe önemli fırsatlar sunuyor. Bu bölgelerdeki müşteriler, yükselen kalite standartlarıyla birlikte daha hızlı ve esnek tedarik çözümleri talep ediyor. Bu talebi yakından analiz ederek, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi bölgesel ihtiyaçlara adapte ediyoruz. Yerel iş ortaklarıyla kurduğumuz bağlar, sadece ürün teslim sürecini hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel farklılıklara uygun müşteri çözümleri üretmemizi sağlıyor. Bu pazarlar bizim için sadece bir satış hedefi değil, aynı zamanda ortak büyüme potansiyelini desteklediğimiz stratejik bir yatırım alanı. Hem yerel ihtiyaçlara cevap verebilen çözümler sunmaya hem de bu bölgelerdeki iş gücü ve inovasyonu desteklemeye devam edeceğiz.
Konduran A.Ş.’nin Ar-Ge faaliyetlerinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Çanakkale Teknopark’ta bulunan ofislerinizde nasıl bir inovasyon süreci yürütülüyor? Bu merkezde yapılan çalışmaların sonuçları ürünlerinize nasıl yansıyor?
İnovasyonu, şirketimizin temel direği olarak görüyoruz. Ar-Ge merkezimiz, bu vizyonun somutlaştığı en önemli lokasyonlardan biri. Burada, sektörel yeniliklerin öncüsü olma hedefiyle çalışmalar yürütüyoruz. Teknopark ortamının sağladığı yaratıcı ekosistem sayesinde, akademik iş birliklerinden faydalanıyor ve multidisipliner bir yaklaşımla yenilikçi projeler geliştiriyoruz. İnovasyon sürecimiz, müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın özgün ihtiyaçlarını anlamakla başlıyor. Her bir partnerimizin karşılaştığı spesifik zorluklara özel çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, problem odaklı bir araştırma yaklaşımı benimsiyor ve hem maliyet avantajı sağlayan hem de verimliliği artıran ürünler tasarlıyoruz.
Bu merkezde yürüttüğümüz çalışmaların sonuçları, ürünlerimize doğrudan yansıyor. İnovasyona dayalı bu yaklaşımımız sayesinde, müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına hızla uyum sağlayan çözümler sunarak sektördeki öncü konumumuzu güçlendirmeye devam ediyoruz.
2024 yılında, yapay zekâ ve görsel analiz temelli yeni ürün projeleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yatırım yapmayı düşündüğünüz yeni teknolojiler veya alanlar var mı?
Tekstil sektörü gibi detay odaklı ve hızlı reaksiyon gerektiren bir alanda, manuel süreçlerin verimliliğini artırmak için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz sistemler, üretim hattındaki her aşamada gözle yapılan kontrolleri kusursuz hale getirmek için tasarlandı. Bu çözümler, sensor ve kameralarla entegre görsel analiz teknolojilerini kullanarak, üretim sürecindeki en küçük hataları bile tespit edebiliyor. Böylece hem yüksek kalite standartlarını sürdürüyoruz hem de insan gücüne olan bağımlılığı azaltarak iş gücü maliyetlerini düşürüyoruz.
Sektörel talepler, inovasyon rotamızı belirleyen en önemli unsur. Tekstil sektöründe müşterilerimizin en büyük beklentileri arasında düşük maliyet, hatasız ürün teslimatı ve sürekli üretim bulunuyor. Biz de bu ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştiriyoruz. Hatalı ürünlerin piyasaya çıkma riskini sıfıra indiren bir kalite kontrol mekanizması sunuyoruz. Aynı zamanda, sistemlerimiz operasyonel verimliliği artırırken üretim hattında zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyor.
2025 yılında da yapay zekâ teknolojileriyle birlikte, nesnelerin interneti (IoT) ve veri analitiği gibi alanlara da yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz. Bu teknolojiler, üretim süreçlerini daha entegre ve akıllı hale getirerek, tedarik zincirindeki tüm paydaşlara daha fazla değer katmamızı sağlayacak. Hedefimiz, tekstil sektöründe kalite kontrolün her aşamasını yeniden tanımlamak ve yapay zekâ sayesinde bu süreçleri mükemmel hale getirmek. Viquins sistemlerinin tekstil sektöründe hem alıcı hem de satıcı tarafında kalite kontrol standardı olmasını amaçlıyoruz.
“Hem İnovasyona Hem de İnsan Kaynağına Yatırım Yapmaya Devam Edeceğiz”
Konduran A.Ş. olarak, 2025’te ihracat hedefleriniz nelerdir? Bu süreçte öncelikli olarak hangi pazarlara odaklanmayı planlıyorsunuz?
2025 yılı ihracat hedeflerimizi, mevcut pazar payımızı artırmanın yanı sıra yeni bölgelere açılarak büyüme üzerine kurduk. Konduran A.Ş. olarak, inovasyon ve kaliteye dayalı üretim anlayışımızla 2025’te ihracat gelirlerimizi en az %30 artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, Asya ve Orta Doğu gibi pazarlardaki konumumuzu sağlamlaştırırken, Avrupa ve Kuzey Amerika gibi güçlü pazarlara da odaklanıyoruz.
Uluslararası pazarlarda karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri, farklı coğrafyalardaki düzenleyici gereklilikler ve lojistik süreçlerin karmaşıklığı. Ancak, bu zorlukları aşmak için yerel iş ortaklıkları kurarak daha güçlü ve sağlam bağlar kurmayı hedefliyor ve dijitalleşme yatırımlarıyla operasyonel süreçlerimizi optimize ediyoruz. 2025 hedeflerimizi gerçekleştirmek için hem inovasyona hem de insan kaynağına yatırım yapmaya devam edeceğiz.