Deri ve Kürk Konfeksiyonu İhracatı, 224 Milyon Dolara Ulaştı
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen 11. Leather&Fur Fashion Show Fuarı, Türk derisini görmek isteyen ziyaretçileri, 20’ye yakın ülkeden gelen 1200’ün üzerinde katılımcıyla buluşturdu. TDKD, Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun fuar sırasında yaptığı açıklamada, geçen yıl deri konfeksiyon ihracatının 236 milyon dolarla yılı tamamladığını söyledi.
Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’nde kapılarını açan Leather&Fur Fashion Show Fuarı’na Türkiye’den 70 firma katıldı. Fuara en yüksek katılım gösteren ülkeler; Rusya ve Ukrayna oldu.
Deri ve deri mamulleri olarak 2022 yılını, 2 milyar doların üzerinde bir rakamla kapattıklarını vurgulayan Dursun: “Bu artış, kilogram başı fiyatlarının 136 dolara ulaşmasından kaynaklanıyor. 2023 yılının ilk 11 ayında sektör ihracatının %2 artışla 224 milyon dolara ulaştı. Bu fuar, bavul ticareti ve güney esnafının turizm satışlarıyla 700-800 milyon dolarlık bir pazara hitap ediyor.” dedi.
“Rusya’ya Yapılan İhracattaki Düşüşün Yerini Amerika ile Tamamlamaya Çalışıyoruz”
TDKD Yönetim Kurulu Başkanı: “Deri ve konfeksiyon sektörü olarak ana pazarlarımız; Kuzey ülkeleri, Avrupa’nın soğuk kesimleri; Rusya, Ukrayna. Savaş sonrası Rusya’ya yapılan ihracattaki düşüşün yerini Amerika ile tamamlamaya çalışıyoruz. Hedef pazarlarımız arasında; Latin Amerika ülkeleri, Kore ve İskandinav ülkeleri var. Dünyada, deri ve deri mamullerin 250 milyar dolarlık pazar payı olduğunu, Türkiye’nin buradan sadece %1,8 gibi bir pay aldığını vurgulayan Dursun, bu paydan daha fazla alabilmek için Latin Amerika ülkeleri, Kore ve İskandinav ülkelerini hedef pazarlar arasına olduğunu belirtti.
Dursun: “Rusya’ya yapılan yaptırımlar bizim ilişkimizi bozmadı. Rusya’ya yapılan ihracat savaştan dolayı düştü. Ruble birimine geri dönmeleri bizim açımızdan dezavantaj oldu çünkü ham deriyi dolarla alıyoruz. İhracattaki Rusya açığını ise Amerika ile kapatmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Artan Maliyetlere Paralel Bir Kur Politikası Bekliyoruz”
Deri ve konfeksiyon sektörünün ana pazarları arasında Avrupa Birliği’nin birinci, ABD’nin ikinci ve Rusya’nın üçüncü sırada olduğu bilgisini paylaşan Dursun, en büyük rakiplerinin ise Çin olduğunu ifade etti. Dursun: “Üretilen ürünün içerisinde sadece işçilik payı % 60’ı buluyor. Bunun içinde ayrıca kullandığımız mamul, elektrik, su enerji fiyatları da bulunuyor. Böyle olunca pazarlarımızı kaybetme noktasına geliyoruz. Artan maliyetler karşısında, Çin’in agresif fiyat politikasıyla yarışıyoruz. Şu anda sektörün resmi ihracatında %15, bavul ve güney ihracatında da %50’ye yakın kayıp var. Bu sektörü geri dönmeyecek şekilde kaybedebiliriz. Yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi uygun maliyetli krediye ulaşım. Sektörümüzde işçilik maliyetleri hariç geriye kalan her şey dolar. Mevcut kur fiyatları bizi çok zorluyor. Yüksek kur talebimiz yok sadece artan maliyetlere paralel bir kur politikası bekliyoruz.” yorumunu yaptı.
Deri sektöründe, hayvanların derileri için öldürülmediğini, beslenme amacıyla kesilen canlıların derilerinin kullanıldığını dile getiren Dursun, asıl tehlikenin tamamen petrokimya ürünlerinden, plastikten, polyesterden oluşan suni deri diye bilinen ürünler olduğunun altını çizdi. Dursun, son olarak yakın zamanda Norveç’te düzenlenecek etkinliğe milli katılım gerçekleştirerek 10-12 firma ile gideceklerinin bilgisini paylaştı.