Erbatech: Türkiye Pazarında Daha Önce Olmayan İki Yeni Ürünü Satmak Bizi Heyecanlandırdı
Firma, 80’li ve 90’lı yıllarda geliştirilmeye başlanan Galaxy (tüp), Delphin (halat) ve Scout (açık-en) hatları ile Türkiye ve dünya pazarına hizmet veriyor. Erbatech, 2000’li yıllar ile beraber müşterilerden gelen istekler ve değişen kaliteler doğrultusunda üretim ağırlığını Scout tipi açık-en makinelere kaydırdı. Supraflor makineleri ile duvardan duvara halıların boyanmasına yönelik çözümleri olan Erbatech, bünyesindeki Obermaier markası ile de anahtar teslim hidrofil pamuk (tıbbi yada kozmetik) tesisleri konusunda çözümler sunuyor.
Erbatech Satış Müdürü Timuçin Benal ile ‘Almanya Özel Sayısımız’ için bir röportaj gerçekleştirdik. Benal ile, son dönemde dokuma kumaşlara yönelik de kurulumlar yapan Erbatech firmasının geliştirdiği en son teknolojileri, Türkiye pazarını ve 2019 yılı hedeflerini konuştuk.
Erbatech olarak örgü kumaşların yaş terbiyesinde uzmanlaşmış markalardan birisiniz. Uzun yıllardır süren bu başarınızın sırrı nedir? Felsefenizi nasıl açıklarsınız?
Başarımızın sırrı, sizin de belirtmiş olduğunuz üzere, uzmanlaşmakta yatıyor. Firma olarak birçok konuya eğilmekten ziyade tek bir konuya odaklanmaya ve bu konuda en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Az ama öz iş yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de uzun yıllardır bünyemizde olan ve pek değişkenlik göstermeyen bir ekip ile hareket ediyoruz. Özet olarak özenli çalışmak ve istikrarlı olmak firmamızın başarısındaki iki temel unsur diyebiliriz. Erbatech, örgü boyama ve terbiye makineleri için özel olarak tasarlanmış çözümlerde pazar lideri konumunda yer alıyor.
Erbatech ürünlerini diğer markaların ürünlerinden ayıran en önemli özellikleri nelerdir?
Tek kelime ile cevap vermek gerekirse; Tecrübe. Biz bu konuya, yani örme kumaşların kontinü yaş terbiyesi konusuna en erken eğilen firmayız. 80’li yıllarda ilk kontinü halat yıkama makinemiz olan Colorado ile başlayan serüvenimiz akabinde Delphin, Galaxy ve 90’lı yılların başında açık-en örme kumaşlara yönelik Scout modellerimiz ile devam etti. Bu süreçte üretilen yüzlerce makine ve müşterilerimizden gelen geri bildirimler, sonrasında üretilen makinelere ışık tuttu. Bizi diğer markalardan ayıran en önemli özellik bu; yıllar içerisinde birikmiş olan bilgi ve bu bilginin doğru kullanılıp yeni nesil makinelere aktarılması.
Son dönemde dokuma kumaş üreticilerinde de kurulumlar gerçekleştirdiğinizi biliyoruz. Bu alanda da makineleriniz tercih edilmeye başlandı, sizce nedeni nedir?
Evet, özellikle Bursa’da dokuma kumaşlara yönelik birkaç kurulumumuz oldu. Burada tercih edilmiş olmamızın sebebi müşterilerimizin gittikçe daha fazla gerilime hassas kumaşlar (düşük gramajlı ya da en-boy lycra’lı gibi) çalışıyor olmaları oldu. Dokumaya yönelik konvansiyonel makineler artık günümüz gereksinimlerini karşılayamaz hale geldi ve bu da daha hassas olan örme kumaş tandanslı makinelere ilgiyi doğurdu.
EN ÖNEM VERDİĞİMİZ KONU: İNSAN KAYNAĞI
Rekabet gücünüzü artırmak ve kalitenizi sürdürebilmek adına teknoloji yatırımları yaparken nelere dikkat ediyorsunuz, kriterleriniz nelerdir?
Erbatech olarak en önem verdiğimiz konu insan kaynağıdır. Beraber çalışacağımız insanları özenle seçiyoruz. Eğitimli ve işini seven insanların yarattığı çözümlerin uzun ömürlü ve sürdürülebilir olacağına inanıyoruz. Yani özet olarak rekabet gücü ve kalite için olmazsa olmaz kriterin doğru insanlar ile çalışmak olduğuna inanıyoruz ve bu yönde adımlar atıyoruz.
Örgü kumaşların yaş terbiyesi alanında geliştirdiğiniz ve kullandığınız son teknolojik yeniliklerden bahsedebilir misiniz?
Bildiğiniz üzere kontinü kasar konusunda çok tercih edilen bir firmayız. Şeker kasar konusunda yakalamış olduğumuz başarıyı optik kasar konusuna da taşımak istedik ve bu alanda OBA adında bir optik kompartmanı geliştirdik. Amaç yaştan yaşa ve kontinü olarak orta ve yüksek sübstantiviteli optik uygulaması yapabilmekti. Bu ürünü geliştirirken hem kontinü kasar makinesinde kullanılan buharlama kompartmanımızdan hem de pad-batch boya fularımızdaki nip boyama teknolojisinden faydalandık. Ürünü yenilik olarak pazara sunduğumuz ilk günden itibaren de OBA kompartmanı çok büyük bir beğeni ile karşılandı ve birçok müşterinin tercihi oldu.
Dünya genelinde temsilcilikleriniz ve ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştirdiğiniz ülkeler hakkında bilgi verir misiniz?
Esasında tekstil olan her yerde faal olmaya gayret ediyoruz ve çoğu yerde de temsilciliğimiz var ancak dünya çok büyük ve günün sonunda ister istemez birkaç pazara diğerlerinden daha fazla önem vermek zorunda kalıyorsunuz. Bizim üzerine en çok düştüğümüz beş pazarı saymak gerekirse bunlar sırası ile; Türkiye, Hindistan, Bangladeş, Orta Avrupa ve Endonezya’dır. Ancak çok yakın bir zamanda Özbekistan pazarının Endonezya ve Orta Avrupa pazarlarını geçeceğini düşünüyorum. Oradaki potansiyel çok büyük ve biz de yerimizi almak için gerekli hamleleri yapıyoruz.
Saymış olduğum pazarlar içerisinde Orta Avrupa pazarının yeri biraz ayrı açıkçası. Orada daha ziyade sentetik kumaşlara (teknik tekstiller) yönelik çözümler sunuyoruz. Yani Türkiye’de de gündem olmaya başlayan yağ söküm prosesi için yıkama makineleri.
TÜRKİYE, BANGLADEŞ VE HİNDİSTAN’DA ÇOK YÜKSEK PAZAR PAYINA SAHİBİZ
Pazar payınızın en yüksek olduğu ülke hangisi?
Örme kumaşların kontinü yaş terbiyesini baz alacak olursak aslında dünya genelinde çok büyük bir pazar payımız var. Ancak birkaç ülke saymak gerekirse Türkiye, Bangladeş ve Hindistan çok sayıda makinemizin çalıştığı ve çok yüksek bir pazar payımızın olduğu pazarlar olarak öne çıkıyor diyebilirim.
İhracat pazarlarınız açısından değerlendirecek olursanız Türkiye’nin firmanız açısından önemi nedir? Türk firmalarının ürünlerinize talepleri nasıl? En çok talep edilen ürünleriniz hangileri?
Türkiye uzun yıllardır istikrarlı olduğumuz ve ihracat performansımızın oldukça iyi olduğu bir pazar. Son 10 yılda, Hindistan ile beraber, en çok ihracat yaptığımız iki ülkeden biri.
Türkiye’de en çok sattığımız ürün ise açık ara kontinü kasar makinesidir. Bu makine bir nevi Erbatech’in imzasıdır. Bunun yanı sıra baskı sonrası yıkama makinelerimiz ve örme kumaşlara yönelik cold pad-batch boya fularımız da çokça tercih edilen ürünlerimizden iki tanesidir. Özellikle CPB boya fularımızın gelecek yılların ürünü olacağını düşünüyorum.
Türkiye’deki pazar payınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Türkiye gibi büyük bir pazarda bunu net olarak söylemek zor ama örme kumaşlara yönelik açık-en kontinü makinelerde açık ara pazar lideriyiz diyebiliriz.
2018 ERBATECH’İN EN BAŞARILI İKİNCİ YILI OLDU
2018 yılı Erbatech için nasıl geçti. Kısaca değerlendirebilir misiniz?
Geçen yıl Erbatech tarihinin en başarılı ikinci yılı oldu ve Bangaldeş’ten Türkiye’ye, Polonya’dan Özbekistan’a birçok yeni müşterimiz oldu. Özellikle Türkiye pazarında daha önce olmayan iki yeni ürünü satmış olmamız bizi gelecek adına heyecanlandırdı. Her iki ürünün de gelecek yıllarda Türkiye pazarında adından çok söz ettireceğini düşünüyorum.
İnovasyon ve Ar-Ge, Erbatech firması için ne ifade ediyor. Bu alanda yaptığınız çalışmaları sizden dinleyebilir miyiz?
İnovasyon alanında çok ciddi çalışmalarımız var. Özellikle Avrupa pazarında teknik tekstiller konusunda edinmiş olduğumuz bilgileri diğer alanlardaki ürünlere aktarmaya ve böylece farklı alanlar arasında pozitif bir geçişgenlik yaratmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız üç üründe çok ciddi meyveler verdi bile. Bunlardan iki tanesini de ITMA 2019’da sergileyeceğiz. Dileyen standımızı ziyaret edip bir göz atabilir.
2019 yılı hedefleriniz ve yatırımlarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Bildiğiniz üzere bu yıl ITMA yılı ve bu bizler için dünyanın her yerinden gelen katılımcılar ile buluşmak için çok güzel bir fırsat sunuyor. Haziran ayı yaklaştıkça da odak ister istemez bu fuara kayıyor. Açıkçası bu fuar bize global olarak daha geniş bir coğrafyaya açılma fırsatı veriyor ve bu da tam olarak 2019 hedeflerimiz ile uyuşuyor. Amacımız bugüne kadar çok faal olamadığımız Orta ve Güney Amerika pazarlarında daha aktif hale gelmek ve Avrupa ile Asya’daki başarı hikayemizi oraya taşımak. Bu bir yıl içerisinde olacak bir şey değil ancak ITMA buna başlamak işin güzel bir fırsat sunuyor.
Röportaj: Dilek Hayırlı