Kalitesiyle Adını Dünyaya Duyuran Firma: Memnun Makina
Yaklaşık 40 yıl boyunca tekstil boya ve terbiye makineleri sektöründe sunmuş olduğu ürünler ile kendini dünya pazarında kanıtlayan Memnun Makina, güvenilir ve tecrübeli çalışma kadrosuyla sürekli üretim gücünü elinde tutuyor.
Tekstil boya ve terbiye makineleriyle Türkiye’nin küresel çapta önde gelen sektör temsilcilerinden biri olan firma 1979’dan beri dünyanın pek çok ülkesine ihracat yapıyor. Hep daha iyiyi, daha verimliyi ve daha kaliteliyi imal etmeyi hedefleyen Memnun Makina, yıllar geçtikçe ürün yelpazesini genişleterek adından daima söz ettiren firmalardan biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bizler de Tekstil Teknoloji dergimizin bu ayki sayısında tekstil sektöründe değerli ve önemli bir yere sahip olan Memnun Makina’nın Genel Müdürü Kemal Memnun ile röportaj yaptık. Keyifli okumalar dileriz.
Firmanızın kurulduğu yıldan bu güne kadar olan gelişim sürecini sizden dinleyebilir miyiz? En önemli felsefeniz nedir?
Firmamız, 1979 yılında Yunus Memnun tarafından kuruldu. İlk yıllarda tekstil makinelerinin yedek parça üretimleri yapılıyordu. Daha sonra bir tekstil firması vasıtasıyla Türkiye’de ilk kez zımpara makinesi, şablon dairesi üretilmeye başlandı. Hâlâ bu makineleri Türkiye’de tek üreten firma, Memnun Makina’dır, diyebilirim. Ben, 2009 yılında aktif olarak göreve başladım ve o zamandan beri tekstil sektöründeki yerimizi daha da sağlamlaştırarak son teknolojik ürünlerimize yenilikler katarak yolumuza devam ediyoruz.
Ürünleriniz hakkında bilgiler verebilir misiniz?
1990 yılından sonra jigger, baskı boya mutfakları, baraban kurutma gibi üretimlerimizden çok daha farklı makineler, firmamızın bünyesine katıldı. Özel, pad steam boyama gibi hatlarımız da bulunuyor. Son dönemde şardon makineleri üretmeye başladık ve çok iyi geri dönüşler aldık. Hatta şu an Çorlu’da birkaç firmada makinelerimiz çalışıyor.
Yurt dışına ihracat yapıyor musunuz? Yapıyorsanız hangi ülkeler olduğunu bizlerle paylaşır mısınız?
İhracat yaptığımız ülke sayısı yirmi üçe ulaştı. Bunların içinde; Almanya, Polonya, Rusya, Avusturya, Ukrayna, İsviçre, Kazakistan, Özbekistan gibi ülkeler bulunuyor. Ayrıca yurt dışında ve içinde bazı firmalar ile ortak projeler yapıyoruz. Güney Amerika ile ITM 2018 Fuarı sonrası bağlantılar kurduk. Orada da aktif olabilmek için alt yapı oluşturuyoruz.
Üretimlerinizde özellikle önem verdiğiniz kriterleriniz nelerdir?
Belgelerimizin tam olmasına dikkat ediyoruz. ISO belgemiz bulunuyor. Bunun dışında; örneğin; Almanya’ya ihracat yaparken TÜV sertifikası, Rusya’ya ihracat yaparken GOST-R sertifikası gerekiyor. Bizler de bu sertifikalara uygun biçimde üretimler yapmaya çalışıyoruz. Hatta bazı ürünlerimiz için yerli malı belgeleri de çıkarttık. Teşvik kapsamına girdiği için müşterilerimize bu belgeyi sunuyoruz.
Rekabet gücünüzü ve kalitenizi sürdürebilmek adına makine ve teknoloji yatırımları yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Yatırım yaparken üretimde ne kadar daha hızlanırız, gibi unsurlara dikkat ediyoruz. Üretimlerimizde bizi hızlandıracak lazer, büküm makinelerinin CNC’e dönüştürülmesi gibi birçok imalat aşamasını yapmaya çalışıyoruz. Bütün üretim makinelerinin belli bir kullanım ömrü var. Onların sürekli bakımını gerçekleştirerek ve yeni teknolojilerle güncelleyerek uzun ömürlü olmalarını sağlıyoruz. Pazarlamayla ilgili de birçok ülkede mümessil ağımız bulunuyor. Ayrıca sürekli yatırımlar yaparak bütün ürünlerimizi yeniliyoruz. Kendimizi geliştirerek dünyada daha fazla söz sahibi olmayı hedefliyoruz.
Firma taleplerine göre teknolojik güncellemeler yapıyor musunuz? İhtiyaç ve taleplere karşın yaklaşımlarınız nasıl oluyor?
Standart üretimlerin dışında müşterin talebine göre de ürün geliştirdiğimiz oluyor. Buna müşterilerimizle beraber onların ihtiyaçlarına göre tasarımlar yaparak ve bir maliyet tablosu oluşturarak karar veriyoruz.
Satış sonrası teknik servisinizden bahseder misiniz?
Kendi mümessilliklerimizin yetiştirmiş olduğu ekipleri firmamıza getiriyoruz ve onları burada eğitiyoruz. Sonrasında sorunsuzca çözümler sunan bir ekip ortaya çıkıyor. Her ülkede olmasa da bunu çoğu ülkede başardık. Artık direkt aynı ülke içerisinde servis verebiliyoruz. Diğer ülkelere ise Türkiye’den servis gönderiyoruz.
Yapmış olduğunuz son yenilikler ve gelecek projeleriniz nelerdir?
Türkiye’de sadece bir firmanın yapabildiği makineyi biz de şuan da Ar-Ge çalışmalarımızla yapıyoruz. Bunu da en kısa zamanda sektörle paylaşacağız. Aynı zamanda TÜBİTAK çalışmalarımız oldu. Dört tane projemiz TÜBİTAK’tan geçti. Hepsinin başarı belgesini aldık. KOSGEB’le ilgili de çalışmalarımız bulunuyor. Şu anda KOBİGEL projemizin başvurusunun onayını bekliyoruz.
ITM 2020’de sizleri aramızda görecek miyiz?
Elbette. ITM 2020 Fuarı için şimdiden anlaşma yaptık. Ayrıca artık standartlaşan yerimizin bize yetmeyeceğini bildiğimiz için ITM 2020’de bu alanı büyüteceğiz. Geliştirdiğimiz yeni projelerin dünya lansmanlarını ITM 2020’de gerçekleştireceğiz. Bunun için oldukça heyecanlıyız.
Röportaj: Kübra Karaca