Türk Dokumacıların Kaliteyi Koruyabilmelerini Sağlayan Özel Çözümler Geliştirmeye Kararlıyız
Röportaj: Dilek HAYIRLI
Stäubli Textile Satış ve Pazarlama Bölümü Başkanı Fritz Legler; “Türkiye pazarı için stratejimiz, yerel varlığımızı güçlendirmeyi ve dokuma fabrikalarına özel destek sağlamayı içeriyor. Türk dokuma fabrikalarının karşılaştığı benzersiz zorlukları ele alan, ekonomik belirsizlik zamanlarında bile yüksek üretkenlik ve kaliteyi koruyabilmelerini sağlayan özel çözümler geliştirmeye kararlıyız.” dedi.
Küresel tekstil sektörü, dalgalanan piyasa koşulları, düşen talepler ve enerji verimliliği gibi konularla şekillenirken Stäubli yenilikçi teknolojileriyle öne çıkıyor. Türkiye, tekstil sanayisinde güçlü üretim kapasitesiyle Stäubli’nin önemli pazarları arasında yer alıyor. Şirketin Türkiye’deki dokuma fabrikalarına özel sunduğu çözümler, yerel üreticilere yönelik destek programları ve 2025’e yönelik hedefleri üzerine Stäubli Textile Satış ve Pazarlama Bölümü Başkanı Fritz Legler ile kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sektördeki belirsizlikler ve düşen talepler göz önüne alındığında Stäubli 2024’ü nasıl geçirdi? Bu ekonomik belirsizlikler ışığında Türkiye pazarı için stratejiniz nedir? Türkiye’deki dokuma fabrikaları için özel bir destek veya çözüm geliştirmeyi planlıyor musunuz?
2024’ün başında Stäubli, sektördeki belirsizlikleri dayanıklılık ve uyum yeteneğiyle yönetiyordu. Düşen talep belirtilerine rağmen inovasyona ve müşteri odaklı çözümlere odaklanmaya devam ettik. Türkiye pazarı için stratejimiz; yerel varlığımızı güçlendirmeyi ve dokuma fabrikalarına özel destek sağlamayı içeriyor. Türk dokuma fabrikalarının karşılaştığı benzersiz zorlukları ele alan, ekonomik belirsizlik zamanlarında bile yüksek üretkenlik ve kaliteyi koruyabilmelerini sağlayan özel çözümler geliştirmeye kararlıyız. Müşterilerimize tam destek sağlamak için Türkiye’deki tüm tekstil merkezlerinde güçlü bir yerel ekibimiz var.
Active Warp Control (AWC) 2.0 ile dokumacılar için proses yönetimini nasıl kolaylaştırıyorsunuz? Özellikle denim üreticileri arasında popüler olan bu teknoloji, karmaşık dokuma yapılarıyla çalışan üreticilere hangi faydaları sağlıyor? Ürün pazarda nasıl karşılandı?
Her çözgü ipliğinin çekme işlemi sırasında elleçlenmesi, kontrolü ve izlenmesi, çözgü leventli bitmiş dokuma takımının kalitesi için çok önemli. Stäubli, sürekli ölçülen iplik özelliklerine ve programlanmış çekme tekrarına dayalı olarak işlemi kontrol etmek ve izlemek için tüm SAFIR sistemlerinde bulunan “Active Warp Control 2.0” (AWC 2.0) özelliğini geliştirdi.
İplik özellikleri
Stäubli AWC 2.0, iplik özelliklerini ölçmek için optik, temassız tanıma kullanıyor ve bu verilere dayalı olarak sonraki adımları kontrol ediyor.
İplik titresi ve çift uç tespiti
Çift ucun yanlışlıkla ayrılıp ayrılmadığını tespit ediyor ve denim dokuma fabrikalarındaki düğümlü iplikleri verimli bir şekilde işliyor, kontrol ediyor ve izliyor, böylece makine durmalarını önlüyor. AWC 2.0 iyi bir pazar onayı aldı ve çoğu otomatik SAFIR çekme makinesi isteğe bağlı AWC 2.0 özellikleriyle donatıldı.
Otomatik çekme sistemleri, dokuma sürecinin verimliliğinde önemli bir artış sağlıyor. SAFIR S60 modeli, özellikle iplik rengi algılama ve yönetimi açısından sektörü nasıl değiştiriyor? Gelecekte bu teknoloji için hangi yeni gelişmeleri planlıyorsunuz?

SAFIR S67
Günümüzün hızlı temposu ve yoğun kumaş üretimi, en son SAFIR PRO S67’mizde otomatik olarak çekilen mükemmel çözgü leventleri gerektiriyor. Dokuma böylece optimize ediliyor, çözgüyle ilgili daha az makine duruşu oluyor; bu da A sınıfı kumaşların dokuma verimliliğini, üretkenliğini ve kaliteli çıktısını iyileştiriyor. SAFIR PRO S67, AWC 2.0 (Aktif Çözgü Kontrolü 2.0) ile dokumada dikkate alınacak iplik renklerinin, iplik özelliklerinin ve tekrarların hızlı bir şekilde tanınmasıyla sonuçlanan yüksek teknoloji özellikleriyle kullanıcıya faydalar sunan yeni ve geliştirilmiş özelliklere sahip en son optikleri, sensörleri ve algoritmaları kullanıyor. Dahası, SAFIR PRO S67, önceden tanımlanmış makine parametreleri aracılığıyla çekme işleminin hızlı bir şekilde başlatılmasını kolaylaştıran ICS – Başlangıç Durumu ayarı ile teslim edilebiliyor. SAFIR PRO S67’nin uzaktan kontrolüne geçerek makine güvenli ve emniyetli veri bulutumuza bağlanabiliyor ve böylece APC – Aktif Üretkenlik ve Çekme Kontrolü sunuyor. SAFIR PRO S67, dakikada 200’e kadar iplik çekme kapasitesiyle çekme işlemini daha da hızlandıracak ve böylece çok yüksek bir üretim hızını garantileyecektir.
Tekstil makinelerinde enerji verimliliği giderek daha önemli hale geliyor. PRO serisi jakar makinelerinizin enerji tüketimini azaltarak karbon ayak izini azaltma konusunda hangi somut verileri sağlayabilirsiniz? Üreticiler için uzun vadeli maliyet avantajları nelerdir?
PRO serisi Jacquard makinelerimiz enerji verimliliği düşünülerek tasarlandı. En son modülümüz MX PRO ile birleştirilen yenilikçi NOEMI elektronik konsepti, önceki nesle kıyasla enerji tüketimini %30 oranında azaltıyor ve bu da üreticiler için daha düşük karbon ayak izi ve önemli uzun vadeli maliyet avantajlarıyla sonuçlanıyor. Enerji kullanımını optimize ederek üreticiler, minimum güç tüketimiyle operasyonel maliyetlerde önemli tasarruflar elde edebilir ve çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilir.
Stäubli’nin sunduğu otomasyon çözümleri, özellikle kalifiye işgücü sıkıntısı çeken üreticiler için büyük bir kolaylık sunuyor. TIEPRO çözgü bağlama ve dijital servis portalınız MyStäubli, müşterileriniz için bakım ve üretim süreçlerini nasıl kolaylaştırıyor?
TIEPRO çözgü bağlama makinesi ve MyStäubli müşteri portalı, bakım ve üretim süreçlerini kolaylaştırmak için tasarlandı. Kullanımı kolay TIEPRO, minimum operatör müdahalesiyle hızlı ve etkili çözgü bağlama olanağı sunarak kalifiye işgücü eksikliğiyle karşı karşıya kalan üreticiler için idealdir. MyStäubli, bakım kayıtlarına, eğitim materyallerine ve destek hizmetlerine kolay erişim sağlayarak müşterilerin ekipmanlarını etkili bir şekilde yönetmelerini ve duruş sürelerini en aza indirmelerini sağlar.
Teknik tekstiller Stäubli için en önemli segmentlerden biri haline geliyor. Savunma, medikal ve otomotiv sektörlerine özel olarak geliştirdiğiniz dokuma çözümlerinizden bahsedebilir misiniz? Önümüzdeki dönemde teknik tekstiller için Ar-Ge çalışmalarınızda hangi yenilikleri göreceğiz?
Stäubli teknik dokuma sistemleri, sıkı endüstri standartlarını karşılayan yüksek performanslı kumaşlar üretmek üzere tasarlandı. TF teknik dokuma sistemimizle, yenilikçi ara kumaşlar, 3D kumaşlar veya değişken kalınlıkta çok katmanlı kumaşlar üretmek için çok çeşitli iplik malzemelerini dokuma kumaşa karıştırmak artık mümkün. Bu esneklik, havacılık, savunma, tıp ve otomotiv sektörlerinden çeşitli ihtiyaçları karşılamamızı ve performansı ve işlevselliği artıran benzersiz kumaş yapıları oluşturmamızı sağlar. Atkı eklememizdeki en son gelişme, atkı atıklarını mutlak minimuma indirir; bu da karbon, aramid ve ultra hassas seramik iplikler gibi hassas ve pahalı iplikler için idealdir.
Stäubli’nin 2025’e yönelik küresel hedefleri nelerdir? Sektörün 2025’te nasıl gelişeceğini düşünüyorsunuz ve bu yönde yeni yatırımlar veya teknolojik gelişmeler planlıyor musunuz?
Stäubli’nin 2025’e yönelik küresel hedefleri arasında pazar erişimimizi genişletmek, ürün portföyümüzü geliştirmek ve tekstil makinelerinde inovasyonu teşvik etmek yer alıyor. Yeni teknolojilere ve sürdürülebilir uygulamalara yatırım yaparak sektördeki lider konumumuzu güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Sektörün otomasyon, enerji verimliliği ve gelişmiş malzemelere odaklanarak gelişmeye devam edeceğini öngörüyoruz. Yatırımlarımız ve teknolojik gelişmelerimiz, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve sektörün büyümesine katkıda bulunmak için bu trendlerle uyumlu olacak.