Fransız Ekipmanı: Türk Tekstil Endüstrisinin Önemli Ortağı

UCMTF Genel Sekreteri Christian Guinet
UCMTF Genel Sekreteri Christian Guinet, “Türkiye pazarı bizim için ikinci veya üçüncü konumda bulunuyor. Türk tekstil üreticileriyle ilişkiler çok zahmetsiz. Çünkü Türk müşterilerimizin stratejileriyle bizim stratejimiz tamamen aynı. Bu strateji de müşterilerimiz için güvenilir ve uzun vadeli çözüm ortakları olmaktır. Her iki durumda da kısa vadeli kâr yapma peşinde değiliz.” diyor.
Bir tekstil mühendisi olan ve uluslararası tekstil makineleri üreticisi büyük bir firmada uzun süredir yönetici olarak çalışan Christian Guinet, UCMTF Genel Sekreteri seçildi. Görevine, geçtiğimiz Eylül ayında başlayan Guinet ile ilk kez röportaj yaptığımız için mutluluk duyuyoruz.
Son 5 yıl içerisinde, Fransız tekstil makineleri endüstrisi ne şekilde büyüdü ve en güçlü yanları nelerdir?
Kuruluşumuz yıllık konsolide cirosu 1 milyar Euro’yu bulan, yaklaşık 30 şirketten oluşuyor. Biz dünya çapında altıncı en büyük tekstil makinesi ihracatçısı konumundayız.
Özellikle uzun elyaf eğirme (yün, akrilik…), iplik bükme ve kontrol işlemleri (teknik iplikler dâhil), alan boyama, halı iplikleri için fiksaj çekme üniteleri, halı sistemleri, boyama, terbiye işlemleri için keçeler ve kayışlar, nonwoven kumaşlar, tekstil bitkilerinin iklimlendirilmesi ve tekstil malzemelerinin geri dönüşüm süreçleri gibi konularda uzmanlaşmış durumdayız.
Birkaç örnek vermek gerekirse:
- Uzun elyaf eğirme süreçlerinde, Schlumberger yün, akrilik, ipek, keten, değerli elyaflar ve teknik elyaflar için tarama, iplik eğirme hazırlığı, yukarıdan aşağıya ve yarı kamgarn işlemlerinde dünya lideri konumunda yer alıyor.
- Halı imalat işlemlerinde Vandewiele şirketler ailesinin bir üyesi olan Superba firması, halı ipliği için alan boyama ve fiksaj çekmesi işlemlerinde dünya lideridir.
- Boyama ve terbiyede Alliance Textile Machines firması yuvarlak ve uzun şekilli, dönen levent boyama makineleri sunuyor.
- Boyama ve terbiye sanayicileri için, Dollfus & Muller firması tekstil kurutma bantları ve sonsuz özel keçeler tedarik ediyor,
- İklimlendirme alanında, AESA Air Engineering firması tekstile özel kapsamlı hava mühendisliği sistemleri tedarik ediyor.
- Hızla büyüyen geri dönüşüm süreçlerinde Laroche firması endüstriyel atıklardan veya ‘tüketici sonrası’ giysilerden havalı nonwoven geri dönüştürülmüş ürünlere kadar birçok uygulama alanında dünya lideridir,
- Hannecard firması, tekstil endüstrisi için Rollin markası ile önemli bir kauçuk keçe sağlayıcısı konumunda bulunuyor.
- Petit firması, benzersiz ve dayanıklı yedek parça saklama üniteleri sunuyor.
Şirketlerimiz son 5 yıldır çok iyi durumda
Şirketlerimizin büyümesinin, bir dizi zorluk ve aynı zamanda fırsatla karşı karşıya olan müşterilerimizle yakın ilişkilerimizin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Yeni pazarlar bulmak, yeni ürünler tasarlamak, bunları güvenilir, uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde üretmek bu zorluk ve fırsatlara verilecek en güzel örneklerdendir. Dolayısıyla müşterilerimizin yenilikçi endüstriyel çözümler ve ileri teknoloji sağlayıcıları gibi stratejik ortaklara ihtiyaçları bulunuyor. Fransız ekipman üreticileri bu türde aranan ortaklar olarak tanınıyor. Kapsamları ya da coğrafi konumları ne olursa olsun kritik projeler için çözümler bulma konusunda tanınmış bir uzmanlığa ve bilgi birikimine sahibiz. Aslında, en çok hoşumuza giden şey, ihtiyaç duydukları makine veya süreci sunmamız konusunda müşterilerimiz tarafından bizlere meydan okunmasıdır.
Son zamanlarda tekstil makineleri pazarında hangi trendleri gözlemliyorsunuz?
Sürdürülebilirlik son kullanıcılar tarafından talep edilen büyük bir olgu haline geldi. Ardından da perakendeciler ve büyük markalar müşterilerimizden gezegenimiz üzerinde mümkün olan en az etkiye sahip ürünler sunmalarını istemeye başladılar. Kullanılan hammaddeler de buna göre şekilleniyor. Geri dönüştürülmüş ürünler ve mümkün olan en az çevresel etkiye sahip doğal hammaddelerden üretilen ürünler çok talep görüyor.
Üretim süreci aynı zamanda hammadde israfının önüne geçmek, enerji ve su tasarrufu yapabilmek için de oldukça verimli hale gelmelidir. Her makinenin ve aynı zamanda tüm üretim hattının daha tasarruflu hale gelmesi için çok çaba gösterdik. Bu amaca ulaşmak için, iki veya daha fazla tekstil makinesi üreticisi arasında iş birliği gerekiyor. Bu iş birliğini ilerletmek için çaba gösterdik.
Sürdürülebilirlik ve kârlılık pekâlâ aynı anda başarılabilir. Son zamanlarda petrol varil fiyatları çok düşük olsa bile su ve enerji fiyatları uzun vadede artacaktır. Atık yönetimi ve fırsat maliyetleri çok yüksektir. Tüketici sonrası ürünlerinin geri dönüşümü yüksek kârlılık ve tüketici memnuniyeti sağlanmasında önemli rol oynayabilir.
Fransız tekstil şirketleri Endüstri 4.0’a ve dijitalleşmeye nasıl hazırlanıyor?
Endüstri 4.0, hızlı bir şekilde tekstil endüstrisinde bir gerçeklik haline geliyor. Aslında, bazı üretim tesislerinde hâlihazırda bir gerçeklik halinde ve çoğu insanın öngördüğünden çok daha hızlı genişleyecektir. Günümüzün küresel rekabetinde, hızlı ve yavaş şekilde hareket eden rakipler arasındaki fark inanılmaz bir hızla genişliyor. Ancak doğru uygulamalar olmadan harika fikirlerin işe yaramayacağını da bilmek gerekiyor.
Fabrika 4.0’ın bir tanımını yapmaya çalışalım. Üretim ve işleme verilerinin üretim sürecinin her aşamasında sensörler veya radyo frekansı tanımlama etiketleri (RFID) aracılığıyla toplandığı, aynı firmanın ya da müşteri veya tedarikçilerin bir veya birden daha fazla üretim tesisi arasındaki süreci iyileştirmek için çevrimiçi olarak anında analiz edilen ve otomatik kararların alındığı bir tesistir.
Teknoloji ortakları olarak bizler sadece yenilikçi değil (her yıl makinelerimizde bazı iyileştirmeler sunmaktayız) değil, ezber bozan çözümler sunmak zorundayız. Nesnelerin interneti, sadece her makinenin sürecini değil, tüm hat üretim sürecini bütünleşik olarak iyileştirmenin temel yordamı durumundadır.
Şirketlerimiz bu güncel ve önemli konu hakkında çok çaba gösteriyorlar. Bir saniye için sektörümüzün tarihini düşünelim ve tekstil makineleri mucitlerinin yıldızı olan Jacquard’ın Fransız olduğunu hatırlayalım. Onun icadı, dijitalleşmenin ilk adımı oldu.
Türk Tekstil Üreticileriyle İlişkilerimiz Çok Zahmetsiz İlerliyor
Üye şirketleriniz ağırlıklı olarak hangi ülkeler ile uluslararası ticaret yapıyorlar?
Coğrafi olarak bazı değişiklikler oldu. Örneğin, en önemli pazarımız durumunda olan Çin pazarı son iki yıldır küçülme halinde. Ancak aynı anda ABD pazarı müthiş bir büyüme sergiliyor. Hindistan’da, bazı şirketlerimiz son derece iyi çalışıyor, ancak diğerleri bunun hala biraz yavaş olduğunu düşünüyorlar.
Sizin pazarınız, yani Türkiye pazarı bizim için ikinci veya üçüncü konumda bulunuyor. Türk tekstil üreticileriyle ilişkiler çok zahmetsiz ilerliyor. Çünkü Türk müşterilerimizin stratejileriyle bizim stratejimiz tamamen aynı. Bu strateji de müşterilerimiz için güvenilir ve uzun vadeli çözüm ortakları olmaktır. Her iki durumda da kısa vadeli kâr yapma peşinde değiliz. Ancak şirketlerimizi her geçen gün daha güçlü hale getirmek, pazar fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmek ve zor yılları etkilerini mümkün olduğunca azaltarak geçirmek için çabalıyoruz. Uzun vadeli düşünen girişimciler olan Türk müşterilerimiz gibi bizler de pazarlarının liderleri ya da ortak liderleri olan aile şirketleriyiz.
Ekiplerimizin istikrarı (şirket sahipleri, satış yöneticileri, teknisyenler, distribütörler ve yerel temsilciler) şirketlerimizin tamamen teknik olanın ötesine geçmesini ve müşterilerimizin hedeflerine ulaşabilmelerini sağlıyor. Ekipman ve teknoloji çözüm ortağı olduğumuz için, Türk müşterilerimiz yenilikçi, özel tasarım çözümler geliştirmek için bizimle çalışmak istiyorlar. Çünkü makineleri zamanında üretip zamanında teslim ettiğimizi, mükemmel bir satış sonrası hizmet verdiğimizi ve ihtiyaç duyulan yedek parçaları çok verimli bir şekilde temin ettiğimizi biliyorlar.
Kuruluş olarak UCMTF Türkiye pazarında çok aktif durumdadır. Fransız firmalarını İstanbul’da düzenlenecek olan ITM fuarına katılımları için teşvik ediyoruz. ITM 2020 için çok iyi hazırlandık ancak sanırım 2021 yılına ertelenmesi en doğru karar oldu. 1995’te, yani 25 yıl önce, Gaziantep’te ulusal bir fuar düzenleyen ilk kuruluş bizdik.
Gaziantep ve İzmir’de aşağı yukarı her 3 yılda bir Türk müşterilerimizle bir araya gelmek ve en son gelişmelerimizi göstermek adına düzenli olarak seminerler düzenliyoruz.
Son olarak söylemeden geçemeyeceğim önemli bir nokta da Türk tekstil basınıyla özellikle de sizinle çok yakın ilişkilerimiz bulunuyor.
Bildiğiniz üzere, son zamanlarda tüm dünya korona virüsü pandemisi ile mücadele ediyor. Birçok ülkedeki birçok şirket üretimini durdurdu. Fransa’daki tekstil makineleri üreticileri bu salgından nasıl etkilendiler? Bu salgın hastalık sonrası dönem için planlarınız nelerdir?
Şu an tüm dünya, hâlâ kasırganın merkezinde yani hareketli zamandan önceki sükûnet hali durumunda. Sorumlu girişimciler olarak ilk önceliğimiz; ofislerimizde, fabrikalarımızda veya dünya çapındaki müşterilerimizi ziyaret ederek nerede olurlarsa olsunlar kendi çalışanlarımızı korumak ve müşterilerimize yedek parça ihtiyaçları ve hizmetleri konusunda yardımcı olmak oldu.
Üretim tesislerimizin çoğu, sokağa çıkma sınırlamaları ile ilgili yerel yönetim kararları nedeniyle kapatıldı. Bildiğiniz üzere, Fransa’da birçok ülkede olduğu gibi, hükumetler şirketlere maddi yardımlar yapıyor. Bu yardımların yapmanın en önemli metodu da yarı zamanlı çalışan ya da hiç çalışamayan şirket personelinin desteklenmesidir. Bu yardım sayesinde şirketlerimiz çalışanlarımızı işten çıkarmamak adına mali yeterliliğe sahip oluyorlar ve şirketlerimiz mümkün olduğunda faaliyetlerine tekrar devam edebilecekler.
Bu kriz, sektörümüzde her zaman meydana gelen değişiklikleri kesinlikle hızlandıracak.
Coğrafi değişimler tabii ki olacaktır. Ancak bunun da ötesinde pazar değişiklikleri de gerçekleşecek. Nihai tüketicilerin zevkleri ve öncelikleri değişime uğrayacak. Kalite ve sürdürülebilirlik muhtemelen daha da önemli hale gelecek. Teknik tekstiller önemlerini giderek daha da arttıracak. Kişisel Koruyucu Donanımlar (KKD’ler) buna sadece bir örnek. Bunların birçoğu nonwoven, bazıları dokunmuş, hatta örülmüş ürünlerdir. Her birinin çok güvenli süreçlere ihtiyaç duyduğu özel elyaflara ihtiyaç vardır.
Ekipman üreticilerinin tekstil sanayicileriyle ortak iş yapma hususunda çok özel bir rolü bulunuyor.
Hazır giyim ve konfeksiyon ile ilgili olarak kasırganın merkezinde yani hareketli zamandan önceki sükûnet hali durumunda, en önemli öncelik gibi görünmeyebilirler. Ancak analizlerimiz, uzun vadede düşük tek haneli büyüme ile tekstil tüketiminin, çok istikrarlı olacağı yönündedir. Daha sonra küresel olarak üretim süreçlerini modernize etme, üretim maliyetlerini iyileştirme, daha esnek olma ve sıfır kusurlu yüksek kaliteli ürünler sunma ve elbette sürdürülebilir olma ihtiyacı ile üretimin de çok istikrarlı hale geleceği bir duruma en kısa sürede kavuşacağımızı düşünüyoruz.
Sözlerime son verirken şunu belirtmek isterim; günümüzde, dünya ekonomilerinin aşırı oynaklığının ortasında, şirketlerimizin Ar-Ge çalışmaları, pazar yaklaşımımızın hızı, müşterilerimizle gerçekleştirdiğimiz iş birliğimizin mükemmelliği ile desteklenen uzun vadeli hedeflerine ulaşma yeteneğinden eminiz.
Röportaj: Dilek HAYIRLI