İskur Denim, Yapılması Zor Olanı Başarıyor
İskur Denim, teknik olarak yapılması çok zor olan denim kumaş üretimlerini gerçekleştirerek bu konudaki farkını ve becerisini tüm dünyaya kanıtlıyor. Firmanın yakın dönemdeki projeleri içerisinde anti bakteriyel ve anti virüs ürünlere yönelik çalışmaları bulunuyor.
İskur Denim, makine parkının gücünü ve denim kumaş üretimindeki teknik bilgisinin üstünlüğünü, yaratıcı ekibinin tecrübesi ile birleştirip denim firmaları için zor olan iki farklı uçta, iki olağanüstü koleksiyon ile tanıtımlar yapmaya devam ediyor. Firma, yılda 18 milyon metre denim kumaşı üretimi gerçekleştiriyor.
Tekstil Teknoloji dergimizin bu ayki sayısına özel olarak hazırladığımız ‘Denim Teknolojileri Özel Dosyası’ için İskur Denim Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kurtul ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kurtul bize, İskur Denim’in çalışmaları ve projeleri hakkında bilgiler verdi.
Ürettiğiniz denim kumaşların özellikleri ve içerikleri hakkında bilgiler verebilir misiniz? Bu kumaşları geliştirmek adına özel üretim teknikleriniz bulunuyor mu?
Tam entegre bir tesis olan İskur Denim’de, 36 halat kapasiteli indigo boyama makinesinde boyanan iplikler, dokuma işletmelerimizde dokunuyor ve özel tasarlanan finish makinelerinde özgün görünümlü kumaşlar elde ediliyor. Üniversite iş birliği ile kurulan Ar-Ge merkezimizde tüm işletmeler için geleceğe yönelik teknoloji ve prosesler geliştiriyoruz ve bu prosesleri uyguluyoruz. İskur Denim’in koleksiyonunda ise yüzde 100 pamuklu, stretch, super stretch, içeriğinde doğal elyaflar bulunan, Re-Cycle iplik ile üretilmiş kumaşlarımız bulunuyor.
Fabrikanızın denim kumaşı üretimi alanda yıllık ihracattaki payı nedir? Başlıca hangi ülkelere denim kumaşı ihracatı yapıyorsunuz?
2015 yılında üretime başlayan İskur Denim’in aylık ihracat satışları kısa zamanda, toplam aylık satısının yüzde 30’larına ulaştı. Başlıca ihracat yaptığımız ülkeler arasında; Almanya, İtalya, Rusya, USA ve Tunus (Hollanda) bulunuyor.
Ar-Ge faaliyetlerinize ne zaman başladınız? Denim kumaşı üretimine yönelik yeni projeleriniz bulunuyor mu?
Tekstil sektörünün sürdürülebilir olmasının ancak yüksek teknolojik ürünlerle olabileceğini öngören İskur Group, Ar-Ge merkezi çalışmalarına 2016’da başladı. 2018 yılında ise farklı disiplinlerden gelen 31 araştırmacı ile Ar-Ge merkezini kurdu. Yurt içindeki ve yurt dışındaki saygın üniversitelerle de iş birliği içerisinde yürütülen projelerin 6 tanesi TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) tarafından destekleniyor.
Özellikle boyama ve yıkama işlemlerinde, çevreci üretime yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
İskur Group için sürdürülebilir yatırımlar her daim önemli ve yatırım kararlarında esas oldu. İskur Denim içerisinde bu yatırım bakış açısı ile WAW- We Are Water mottosuyla proje geliştirildi. İndigo boyamada kullanılan su miktarı yüzde 95’e varan oranda azaltıldı. Bu da yapılan tüm diğer sürdürülebilirlik çalışmalarıyla bir bütünlük sağlıyor. Yıllık 18 milyon metre denim kumaşı üretimi yapılan İskur Denim bünyesinde bu teknoloji ile boyanan kumaşlar neticesinde 1 sene içerisinde 144 bin ton su tasarruf ediliyor. 144 bin ton su ile 760 bin metrekare pamuk tarlası sulanabiliyor ve 228 ton pamuk üretilebiliyor.
İskur Denim, diğer denim kumaş üreticilerinden hangi özellikleri ile ayrılıyor?
İskur Denim; genç, dinamik ve teknoloji ile geleneksel ürünleri birleştirebilen hızlı servis ve kaliteli ürünler üreterek pazardaki yerini kısa zamanda önemli ve büyük oyuncular arasında belirledi.
İskur Denim’in, yakın dönemdeki planlarını ve hedeflerini sizden dinleyebilir miyiz?
Yakın dönemde hayatımızın gündeminde olan pandemi dolayısıyla yeni normal diye ifade ettiğimiz yeni düzene uyum sağlayacak çalışma düzeni ile piyasadaki talepleri karşılayacak yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge merkezimizde tüm şirketlerimizin ürettiği ürünlerimizin yeni normale uyum sağlayabileceği önemli projeler çalışılıyor. Bu projelerin içerisinde anti bakteriyel ve anti virüs ürünlerimiz yer alacak.
Röportaj: Kübra Karaca