Kacarteks, Dar Dokuma Sektörünün Lideri Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor

Uzun yıllar süren ticari hayatı boyunca dar dokuma sektörünün en köklü firmalarından biri olan Kacarteks; başta lastik, şerit, kordon olmak üzere geniş ürün yelpazesiyle üretimlerini gerçekleştiriyor. Yüksek kaliteli üretim ve hizmet anlayışına sahip olan firma; hazır giyim, savunma, ev tekstili, promosyon, çanta, ayakkabı, sağlık, otomotiv gibi sektörlerdeki firmaların tedarikçisi konumunda bulunuyor.

1986 yılından itibaren üretimini geliştirerek daima daha iyisi için çabalayan Kacarteks, müşteri odaklı felsefesiyle sektöründe lider olma hedefine emin adımlarla ilerliyor. Ayrıca firma, Oekotex Standart 100 sertifikası ile tescillenmiş üretim yapmaktadır.

Tekstil Teknoloji dergimizin bu ay ki sayısında Kacarteks firmasının sahibi Özgür Kacar ile yaptığımız röportajı okurlarımıza sunarız.

Türkiye’de dar dokuma sektörünün en köklü firmalarından biri olan firmanızın gelişim sürecini sizden dinleyebilir miyiz? En önemli felsefeniz nedir?

Kacarteks 1986 yılında İstanbul’da kuruldu. 1991 yılında ise bugünde faaliyet gösterdiği binasına taşındı. Arada geçen 33 yıl boyunca sağlıklı bir şekilde büyüyerek bugünkü konumuna geldi. Küçük bir imalathaneyle başlayıp bugün sektörünün lider firmalarından biri konumuna gelmemizdeki en büyük etken, devamlılığımız ve müşterilerimizin güvenini kazanmış olmamızdır. Felsefemiz, müşterilerimize karşı tamamen şeffaf ve dürüst olup onların güvenini kazanabilmektir.

Kacarteks, dar dokuma alanında birçok sektöre hizmet veriyor. Sizce firmanızın ürünlerini, diğer markaların ürünlerinden ayıran en önemli özellikler nelerdir?

Dar dokuma birçok sektöre hizmet veren çok geniş kapsamlı bir iş dalını içeriyor. Kacarteks de hazır giyim başta olmak üzere, ev tekstili, promosyon, ayakkabı ve çanta, savunma sanayi, sağlık gibi bir çok sektöre hizmet veriyor. Ürünlerimizin tercih edilme sebeplerinin başında, kalite ve devamlılık geliyor. Bizimle çalışan firmalar bizden aynı ürünü aylar, seneler sonra da aynı kalitede alabileceğini biliyorlar. Nitekim öyle de oluyor. Ürün geliştirme ve fiyatlandırma aşamalarında da çok titiz davranıyoruz. Dolayısıyla müşterilerimize doğru ürünleri, doğru fiyatlarla ulaştırıyoruz.

Üretimlerinizden ve en çok hangi ürünlerinizin talep edildiğinden bahseder misiniz? Ürün yelpazenizi geliştirmek adına yeni projeler yapıyor musunuz?

Müşterilerimizin tasarım ekipleriyle beraber geliştirdiğimiz ürünler, en çok tercih edilen ürünlerimiz arasında yer alıyor. Hazır giyimde aksesuara, dolayısıyla dar dokumaya artık daha fazla önem veriliyor. Özellikle hazır giyimde numunenin ve yenilikçi ürün geliştirmenin önemini bildiğimizden, müşteri talepleri doğrultusunda istenilen ürünü dizayn ediyoruz. İplik renk kataloglarının yetersiz kaldığı durumlarda ürünlerimizi boya işlemi ile renklendiriyor, istenilen logo ve dizayn ile özel kılıyoruz. Bu üretim aşamalarında Ür-Ge ve Ar-Ge ekibimizle müşterilerimizin tasarımcılarının birlikte geliştirdiği ürünler ise fark yaratıyor. Ürün yelpazemizi daha da genişletebilmek ve firmalara daha hızlı cevap verebilmek için Ür-Ge ve Ar-Ge ekibimizin çalışan sayısını arttırıyoruz.

Kacarteks firması olarak yurt dışına ihracat gerçekleştiriyor musunuz (Başlıca hangi ülkelere)? Firmanızın Türk pazarındaki hâkimiyeti hakkında bilgiler verebilir misiniz?

Başta Tunus olmak üzere, Bosna Hersek, Bulgaristan, Sırbistan, Mauritius ve Ermenistan’a ihracat gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında yurt içinde de ürünlerimiz büyük ilgi görüyor ve talep ediliyor.

Türkiye pazarında hazır giyim sektörüne hizmet veren en köklü ve önde gelen dar dokuma firmalarından biriyiz. Katma değerli ürünler yapan ihracatçı hazır giyim firmaları, müşterilerimizin çoğunluğunu oluşturuyor. Yıllık 30.000.000 metre lastik, 50.000.000 metre şerit ve 12.000.000 metre kordon kapasitesi ile ciddi bir pazar payına sahibiz.

Makine veya teknoloji yatırımları yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Rekabet gücünüzdeki ve kalitenizdeki sürdürebilirliği nasıl sağlıyorsunuz?

Makine yatırımında dayanıklılık ve kaliteyle beraber servis ve yedek parça konusuna önem veriyoruz.

Kalitede sürdürebilirliği makine modernizasyonu, insan gücüne değer vermek ve kaliteli hammadde tedarikiyle sağlıyoruz. Kalitede sürdürebilirliği sağladığınız zaman, doğru fiyat ve satış politikasıyla rekabette avantajlı duruma geliyorsunuz.

Sipariş onayından ürün teslimine kadar olan süreçle birlikte satış sonrası servis sürecinizden bahsedebilir misiniz?

Satış ekibine sipariş düştükten sonra üretim planlaması yapılarak müşteriye termin veriliyor. Hammadde tedarikinden sonra üretilen ürünler kalite kontrolden geçiyor. Kalite önceliğimiz olduğu için bu aşamaya çok önem veriyoruz. Kalite dışı ürünler ayrıldıktan sonra ürünler paketleniyor ve sevkiyata hazır hale gelerek sevkiyatı sağlanıyor. Satış sonrası ürünlerimizle alakalı bir sorun olması durumunda da hızlı bir şekilde müdahale ediliyor.

Dokuma sektörünün dünyadaki ve ülkemizdeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dar dokuma özellikle hazır giyim sektöründeki ürünlerde fark yaratan bir detay artık. Hazır giyim sektörü son senelerde çok dinamikleşti. Artık çok hızlı model değişimleri ve koleksiyon çalışmaları görüyoruz. Bunun giderek artacağını düşünüyorum. Dar dokumada tasarımcıların hayal gücüyle orantılı şekilde çok çeşitli ürünler yapabiliyorsunuz. Bu değişime ayak uydurabilip Ar-Ge’ye önem veren firmalar daha da gelişeceklerdir.

Türk tekstil sektörünün daha da ileriye gitmesi açısından ne gibi çalışmalar ve yenilikler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Türk tekstil sektörünün çok yenilikçi olduğunu düşünüyorum. Tek eksiğimizin markalaşamamak olduğunu görüyorum. Fason üretici konumumuzdan artık marka olmaya doğru geçmeliyiz. Bunu risk olarak gören üreticilere destekler arttırılabilir.

2019 yılı hedefleriniz ve yatırımlarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz?

Bu yıl ki hedefimiz her yıl olduğu gibi bir önceki yıla göre satış hacmimizi daha da arttırmak. Bunu gerçekleştirebilmek için bu yıl özellikle verimlilikle alakalı çalışmalar yapıyoruz. Daha güçlü sermaye yapısıyla 2020 ve sonrasına güçlü hazırlanmak istiyoruz.

Röportaj: Kübra Karaca