Küresel Tekstil Araştırma Temaları TIWC 2025’te Buluşacak
93. Tekstil Enstitüsü Dünya Konferansı’nın (TIWC 2025) tam programı açıklandı. 7-10 Ekim tarihleri arasında Portekiz’in Porto kentinde, Porto Palácio Hotel and Spa’da gerçekleşecek etkinlikte paralel oturumlarda 100’den fazla sunum yapılacak.
Uluslararası kapsamda hazırlanan programda, farklı kıtalardaki araştırmacılar arasındaki yakın iş birliği ön plana çıkacak. Programın ana odağı ise; ileri seviye elyaf-elyaf geri dönüşümünü hızlandırarak döngüsel tekstil ekonomisinin gelişimine katkı sağlayacak teknolojiler ve uygulamalar olacak.
Kıtalar arası çalışan araştırma ekipleri, benzer çözümler üzerinde yoğunlaşıyor: döngüsellik, dijital entegrasyon, daha temiz kimya ve insan merkezli reform kritik başlıklar olarak öne çıkıyor. Birbirini tamamlayan temalar, bu yılki konferansın yönünü belirleyecek.
Döngüsellik, programın en güçlü kavramlarından biri olacak. İngiltere’nin Manchester kentinden araştırmacılar, kullanım ömrünü tamamlamış giysilerin değerlendirmelerini paylaşacak ve bugün atık olarak gönderilen bu ürünlerin neredeyse yarısının gelişmiş geri dönüşüme yönlendirilebileceğini gösterecek.
Almanya’nın Chemnitz şehrinden araştırmacılar ise; pamuklu kumaşlarda daha yüksek oranda geri dönüştürülmüş içerik kullanımını mümkün kılan, buna rağmen yumuşaklık ve dayanıklılığı koruyan yeni örme teknolojisini tanıtacak.
Bangladeş ve Pakistan’dan vaka çalışmaları ise; yerel işletmelerin kapalı döngü sistemlerini ve döngüsel iş modellerini nasıl benimsediğini gösterecek. Bu girişimlerle üretilen geri dönüştürülmüş iplikler, büyük küresel markaların tedarik zincirlerine dâhil oluyor.
Bütün bu sunumlar, atığın bir yük olmaktan çıkıp yeni bir hammaddeye dönüşmeye başladığını ortaya koyarken, aynı zamanda bu sistemlerin ticari olarak uygulanabilir olması için gerekli altyapı ve politikalara da işaret edecek.
Konferansta ayrıca dijitalleşmede yaşanan devrim de öne çıkarılacak.
Tasarım yazılımlarının ötesinde, dijital araçların artık sürdürülebilirliğin bel kemiği haline geldiği vurgulanacak. Sunumlarda blok zincir, dijital ürün pasaportları ve RFID sistemleri yer alacak. Bu teknolojiler, giysilerin yaşam döngüsü boyunca izlenmesini sağlayarak tüketici güvenini artırıyor ve işletmelerin yeni yasal düzenlemelere uyum sağlamasına yardımcı oluyor.
Yeni dijital tekstil baskı yöntemleri ve açık kaynaklı örme yazılımları da ele alınacak. Bunlar, tasarımcılara üretimi yerelleştirme ve daha yüksek yaratıcı özgürlükle çalışma imkânı sunuyor. Mesaj net: Dijitalleşme, sürdürülebilirliğe ek bir unsur değil, onun en temel itici güçlerinden biri.
TWIC 2025’in belki de en önemli noktası, sürdürülebilirliğin insani boyutuna verilen önem olacak.
Sri Lanka’da küçük ve orta ölçekli konfeksiyon üreticilerinin, iklim değişikliğinin getirdiği artan sıcaklıklar, hava kirliliği ve aşırı hava olayları nedeniyle ciddi sağlık ve güvenlik riskleriyle karşı karşıya olduğu gösterilecek. Firmaların dayanıklılık geliştirmesine ve işçileri korumasına yardımcı olan yeni bir değerlendirme aracı tanıtılacak.
Sustainable Fibre Alliance, Moğolistan’daki kaşmir çobanlarını, tüccarlarını ve işleyicilerini bir araya getirerek mera bozulmasını azaltma ve geçim kaynaklarını güvence altına alma konusundaki ortak çabaları ortaya koyacak.
Birleşik Krallık’tan moda eğitmenleri ise; yeni nesil tasarımcıların döngüsel modelleri ve etik tüketim anlayışını benimsemeleri için geliştirdikleri eğitim yaklaşımlarını paylaşacak. Tüketici tarafında ise, markaların giysi bakımı için önerileri ile kullanıcıların gerçekte uyguladıkları davranışlar arasındaki uyumsuzlukları ortaya koyan araştırmalar sunulacak. Bu da iletişimde yeni yaklaşımların gerektiğini gösterecek.
Tekstil Enstitüsü CEO’su Stephanie Dick, “Bu örnekler, yalnızca teknoloji ve geri dönüşümün sürdürülebilirliği sağlayamayacağını; kültür, eğitim ve politika alanlarında da paralel dönüşümler gerektiğini hatırlatıyor. Tekstil sektörünün karşı karşıya olduğu küresel sorunlar—iklim değişikliği, atık, toksik kimyasallar, güvensiz çalışma koşulları ve aşırı tüketim—artık geniş çapta kabul görüyor ve moda ile tekstil, dünyanın en fazla incelenen sektörlerinden biri haline geldi. Ancak bu konferanstan çıkacak en önemli mesaj, kaydedilen somut ilerleme ve güçlü bir yakınsama duygusu olacak.” dedi.






