Nakış Sektörünün Geleceği: Markalaşma ve Pazarlama
Küresel ekonomimizin omurgası sayılan tekstil ve hazır giyim sektörünün en önemli alt branşı nakış ve işleme sanayisidir. Yaptıkları işlerle kalitesini dünyaya kanıtlayan ve tekstilin ışıltılı vitrini sayılan nakış sektörü, son yıllarda daha da popüler oldu. Giysiden, ayakkabıya, ev tekstilinden mobilyaya hatta otomotive kadar pek çok sektörde artık nakış vazgeçilmez süsleme sanatı olarak görülüyor.
Nakış, ürüne katma değer kazandırıyor
Dünyadaki en eski süsleme sanatlarından biri olan nakış, bir ürünün satışını kolaylaştıran etkenlerin de başında geliyor. Bugün modern makinelerle ve endüstriyel olarak yapılan nakış, ürüne katma değer kazandırıyor. Bir nakış, o kumaşın albenisini artırıyor. Örneğin basic bir tişörtün fiyatı 10 lira iken, üzerine 50 kuruşluk bir nakış işlenerek 20 liradan satılabiliyor.
Otomobil ve Tekne Koltuklarında Bile Nakış Kullanılıyor
Günümüzde nakış sektörünün kullanılmadığı alan neredeyse yok gibi. Havlu, bornoz, yatak takımı, perde gibi ev tekstilinde, hazır giyim, ayakkabı, mobilya, hatta otomobil ve tekne koltuklarında bile nakış görmek mümkün.
Eskiden perdelerde brode makineleri kullanılıyordu. Bu makinelerin çok fonksiyonları olmadığı için genelde tek renk nakış yapılabiliyordu. Son zamanlarda perdeciler de nakışı keşfettiler. Nakışla birlikte çok değişik desen ve çok farklı renklerle muhteşem koleksiyonlar yapılmaya başladı. Nakış üreticisi firmaların verdiği bilgiye göre; şu an perde nakışı için üretilen ürünler yok satıyor. Bu alanda büyük bir talep var.
Nakış Sektöründe Teknoloji Hızla İlerliyor
Nakış sektörü kendini sürekli yenileniyor ve firmalar teknolojiye hızla ayak uyduruyor. Bu alanda hizmet veren firmalar, bir makineyi 5-10 yıl kullanmıyor ve yeni makinelere yatırım yapıyor. Böylece müşterilerine daha çok modelle iyi koleksiyonlar sunabiliyorlar. Son dönemde düz nakıştan sonra, pul ve payet nakışları işlenmeye başladı. Sektörde yatırımlar genellikle pula kaydı. Ayrıca kordone, lase, boncuk ve zincir makineleri de revaçta.
Türkiye’de Nakış Sektörü Fasoncu Gibi Görülüyor
Türkiye nakışı çok iyi biliyor. Öyle ki; dünyada ne üretiliyorsa Türk nakışçılar aynısını üretebiliyor. Fransa’dan alınan dantellerin aynısı Türkiye’de yapılabiliyor. Dışarıdan alınan kumaşları yarı fiyatına bizim ülkemizde üretmek mümkün.
Türk nakış firmaları yatırım yapmaya devam ediyor. Sektörde ağırlıkta İstanbul olmak üzere 2 binin üzerinde nakış firması faaliyet gösteriyor. Firmaların yarısından çoğu İstanbul’da bulunuyor. İstanbul’u, Bursa, İzmir, Denizli, Adana ve Gaziantep takip ediyor. Ekipmanını, malzemesini, insanını ve tüm birikimini organize edip, en kaliteli işi ortaya koyan Türkiye yabancıların da tercihi oluyor.
Ancak Türkiye’nin nakış sektöründe en büyük sıkıntısı; markalaşma ve pazarlama. Hâlâ kendi markalarımızı üretemediğimiz ve ithal makinelerle hizmet verdiğimiz için nakış sektörü fasonculuktan çıkıp ihracatçı kimliği kazanamadı.
Nakış Sektörünün En Büyük Sorunu; Kalifiye Eleman Bulamamak
Nakış sektörünün en büyük sorunlarından biri de kalifiye eleman sıkıntısı. Firmalar yetişmiş eleman bulmakta zorlanıyor. Sektörün bir diğer sorunu ise; fiyat istikrarı. Nakış işlemini prosedürüne uygun yapan firmalar, merdiven altı üreticilerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Sigortasız işçi çalıştıran, servis ve yemek vermeyen şirketlerle fiyat konusunda ciddi rekabet yaşanıyor. Ayakta kalmak için zorlanan firmalarda tesislerini kapatmak zorunda kalıyor.