Pro-Ser, Medikal Tekstillere Yönelik Çalışmalarını Ürün Yelpazesine Ekledi
Kuruluşundan itibaren yirmi yılı aşkın bir süredir, BS EN, ISO ve AATCC standartlarında test cihazları ve yardımcı test ekipmanları üreten Pro-Ser, Covid-19 salgını sürecinde medikal tekstil alanına yönelik çalışmalarda bulundu.
Başta tekstil ve konfeksiyon olmak üzere; deri, kağıt, ambalaj, oyuncak vb. sektörlere yönelik esnek malzeme testleri üzerinde uzmanlaşan Pro-Ser, Covid-19 pandemi sürecinde fazlasıyla talep gören maske, koruyucu tulum ve cerrahi örtüler gibi nonwoven esaslı koruyucu malzemelere yönelik cihazlar geliştirdi. Firma, tıbbi maske, kişisel koruyucu maske, cerrahi örtü/önlük, koruyucu tulum ve eldiven testlerine yönelik; bakteri filtrasyon verimliliği (BFV), basınç farkı (düşümü), mikrobiyal geçirgenlik, kan yoluyla penetrasyon gibi cihazlarını ürün yelpazesine ekledi. Böylece biyo-güvenlik amaçlı nonwoven, dokuma ve örme kumaş esaslı koruyucu mamullere ait tüm testler, Pro-Ser’in cihazlarıyla yapılabilir duruma geldi.
Firmanın bu dönemde ne gibi çalışmalar yaptığı ve geleceğe yönelik hedefleri hakkında Pro-Ser Yönetim Kurulu Başkanı Seven Yılmaztürk ile bir röportaj gerçekleştirdik. Yılmaztürk, “Bundan sonraki vizyonumuz; sürdürdüğümüz Ar-Ge faaliyetleriyle ülkemizin, teknik tekstiller vb. yüksek performanslı malzeme testleri konusunda dışa bağımlılığını sıfırlamak ve ihtiyacın tamamını yerli imkânlarla karşılamaktır.” dedi.
Pro-Ser olarak 2020 yılına genel açıdan baktığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yılın ilk yarısında ne tür faaliyetler ve atılımlar gerçekleştirdiniz?
Hiç şüphesiz 2020 yılı tarihe, insanlığın gördüğü en büyük pandemi felaketinin başladığı yıl olarak geçecek. Öncelikle Covid-19’a karşı ülkemizin ve dünya uluslarının verdiği mücadelenin en kısa sürede başarıya ulaşmasını diliyoruz. Biz bu sürecin başında siparişlerde bir parça yavaşlama gördük. Fakat dünyanın ilk şoku atlatması ile birlikte talep canlandı ve yeniden siparişleri yetiştirmeye çalışır duruma geldik. Tabii bu başarıda firma kabiliyetlerimizi, yeni dönemde değişen müşteri beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yönlendirmemiz etkili oldu.
Laboratuvar ve test cihazlarınızda, Covid-19 pandemi sürecinde daha da popülerlik kazanan ve gereksinim duyulan nonwoven sektörüne yönelik yeni çalışmalarınız oldu mu?
Firmamız, kuruluşundan itibaren yirmi yılı aşkın bir süredir, BS EN, ISO ve AATCC standartlarında test cihazları ve yardımcı test ekipmanları üretiyor. Ürünlerimizin, başta tekstil ve konfeksiyon olmak üzere; deri, kağıt, ambalaj, oyuncak vb. sektörlere dönük olup kısaca esnek malzeme testleri üzerinde uzmanlaştığımızı söyleyebiliriz. Covid-19 pandemi süreci ile birlikte, biyo-güvenlik kavramı gündelik yaşamın bir parçası oldu ve tüm dünya için en önemli konu haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak maske, koruyucu tulum ve cerrahi örtüler gibi nonwoven esaslı koruyucu malzemelere olağanüstü bir talep patlaması yaşandı. Bu malzemelere erişimde karşılaşılan zorluklar uluslararası krizlere yol açtı. Artık stratejik düzeyde bir önem kazanan bu koruyucu tekstil ürünlerinin; genel, fiziksel ve kimyasal testlerine dair cihazlar ürün gamımızda zaten mevcuttu. Ancak ürünün biyo-koruyuculuk düzeyini tespit edecek yeni test cihazları için karar almamız gerekti. Ülkemizin ve dünyanın bu alandaki ihtiyacına cevap verebilmek için hızla bu kararı aldık ve uygulamaya başladık. Tabii bu durum, üniversitedeki uzman hocalarımızla birlikte disiplinler arası çok yoğun bir araştırma ve geliştirme süreci gerektirdi. Halen devam etmekte olan yoğun Ar-Ge çalışmalarımızın sonucu olarak pek çok kritik test cihazının tasarımını tamamladık ve imalatını gerçekleştirmeye başladık. Bu kapsamda; tıbbi maske, kişisel koruyucu maske, cerrahi örtü/önlük, koruyucu tulum ve eldiven testlerine yönelik bakteri filtrasyon verimliliği (BFV), basınç farkı (düşümü), mikrobiyal geçirgenlik, kan yoluyla penetrasyon gibi cihazlarımızı ürün yelpazemize ekledik. Böylece biyo-güvenlik amaçlı nonwoven, dokuma ve örme kumaş esaslı koruyucu mamullere ait tüm testler bizim cihazlarımızla yapılabilir duruma geldi.
Pro-Ser’in Türk ve dünya pazarındaki hâkimiyetinden bahsedebilir misiniz? Başlıca hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz?
Pro-Ser, bugün Prowhite markasıyla ürün çeşitliliği bakımından dünyanın en önemli laboratuvar makinesi üreticilerinden birisidir. Farklı kategorilerde çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan firmamız, ürettiği test ve analiz cihazlarını, dünyanın birçok ülkesine ihraç ediyor. Bunlar arasında; Fransa, İngiltere, Kanada, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Cezayir, Mısır, Portekiz, Litvanya gibi ülkeleri sayabiliriz.
Geçmiş yıllarda yüksek fiyatlarla ithal edilen birçok cihazı ülkemizde üreterek bu alanda ithalatın azalmasına ve cihaz maliyetlerinin düşmesine katkıda bulunuyoruz. Sürekli yükselen ihracat grafiğimiz, geliştirdiğimiz makine ve cihazların kalite ve güvenirliğinin, uluslararası düzeyde tescil edildiğini gösteriyor. Bugün dünyanın en büyük ve en başarılı tekstil iplik ve kumaş üreticileri Prowhite markasıyla ürünlerini test ediyor. Çeyrek asra yaklaşan çabalarımızın sonunda bu başarıyı yakalamak bizi mutlu ediyor ve daha büyük işler için motivasyon kaynağı oluyor.
Geleceğe yönelik Ar-Ge projelerinizden ve yatırım hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Ürün gamımızda yer alan makine ve cihazlar bilgiye dayalı ürünler olup bunların geliştirilmesi süreçlerinde bugüne kadar hep üniversitelerimizle ve alanında uzman hocalarımızla iş birliği halinde çalıştık. Bu çerçevede TÜBİTAK projeleri tamamladık ve üniversitelerimizin TÜBİTAK ve farklı kaynaklardan fonlanan projelerinde yer alarak katkıda bulunduk. Halen İstanbul Üniversitesi Teknokenti’nde yer alan şirketimizde ve firmamızda Ar-Ge faaliyetlerimize ara vermeden devam ediyoruz. Çalışma konularını ve hedeflerimizi seçerken ülkemizin ihtiyaçlarını önceliyoruz. Yaşadığımız pandemi sürecinde de ortaya çıkan hayati ihtiyaçlara cevap verebilmek için çok hızlı aksiyon aldık ve zaman kaybetmeden çalışmaya başladık.
İlgi alanımıza giren sektörlerin ürettiği ve kullandığı malzemelerin test ve analizleri ile ilgili tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda yalnızca gerekli cihaz ve ekipmanı üretmek değil, test ve analiz hizmetlerini de sunmak istedik. Bu amaçla alanında uzman hocalarımızla birlikte kurduğumuz Gamatest Labaoratuvar Hizmetleri A.Ş. iki yıldır sektöre hizmet veriyor. Rutin fiziksel ve kimyasal testler ile haslık testleri yanında çok kapsamlı bir güç tutuşurluk (yanmazlık) test alt yapısına sahip laboratuvarımızda pandemi süreci ile birlikte tıbbi maske, koruyucu tulum ve cerrahi örtü/önlüklere dönük biyo-güvenlik testlerine de başlıyoruz. Müşterilerimiz ilgili standardın gerektirdiği tüm testleri, başka bir kuruma ihtiyaç duymadan paket halinde laboratuvarımızda yaptırabilecekler. Bu testler için gerekli TÜRKAK akreditasyon süreci tamamlanmak üzere olup TÜRKAK’ın akredite edemediği testler için uluslararası akreditasyon çalışmalarımız devam etmektedir.
Sonuç olarak; çeyrek asra yakın bir zamanda edindiğimiz bilgi ve deneyimle, test ve analiz cihazlarının tasarım ve imalatından, bu cihazlarla laboratuvar hizmetlerinin sunulmasına kadar tüm süreci kapsayan bir hizmet zinciri oluşturduk. Bundan sonraki vizyonumuz, sürdürdüğümüz Ar-Ge faaliyetleriyle ülkemizin teknik tekstiller vb. yüksek performanslı malzeme testleri konusunda dışa bağımlılığını sıfırlamak ve ihtiyacın tamamını yerli imkânlarla karşılamaktır.
Röportaj: Kübra Karaca / Tekstil Teknoloji Dergisi