Serkon Makina Endüstri 4.0’a Uyumlu Çözümlerini Sergileyecek
Röportaj: Tuğba KARADEMİR
Kurulduğu 2000 yılında manuel kumaş serme makineleri üreterek sektöre giriş yapan Serkon Makina; sonrasında otomatik kesim, kumaş serim ve kumaş kontrol makineleri üretimine başladı. Firma, ürettiği makinelerde kullandığı yüksek teknolojinin yanı sıra, müşteri memnuniyeti odaklı satışları ve Ar-Ge çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Türkiye’nin ilk Tam Otomatik CNC Cutter makinesini üreten Serkon Makina Garment Tech İstanbul Fuarı’nda 8. Salon 810A numaralı stantta yerini alacak!
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan Garment Tech İstanbul Fuarı, bu yıl yine sektör profesyonellerini bir araya getiriyor. Teknolojik gelişmelerin ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlerin ön plana çıktığı fuar, sektörün geleceğine yön verecek önemli yeniliklere ev sahipliği yapacak. Serkon Makina Satış Mühendisi Sefa Sağyalavaç, bu yılki fuarda beklentilerini, sektördeki dönüşüm sürecini ve Serkon Makina’nin fuarda sergileyeceği inovatif çözümleri bizlerle paylaştı. Sağyalavaç, dijitalleşme ve otomasyonun sektördeki iş yapış biçimlerini nasıl değiştirdiğine dair önemli ipuçları verirken, fuarın sadece yeni ürün tanıtımları için değil, aynı zamanda stratejik iş birlikleri geliştirmek için büyük fırsatlar sunduğunu belirtti.
Garment Tech İstanbul Konfeksiyon, Nakış Makineleri Yedek Parça ve Yan Sanayi Fuarı’ndan beklentileriniz nelerdir?
Garment Tech İstanbul Fuarı bizim için sadece bir fuar değil, aynı zamanda sektördeki dönüşümün nabzının tutulduğu çok değerli bir platform. Özellikle son yıllarda tekstil üretiminde öne çıkan dijitalleşme, otomasyon ve sürdürülebilirlik gibi kavramların bu fuarda somut uygulama örnekleriyle ele alınması, bizce fuarı daha da anlamlı kılıyor.
Bu yılki beklentimiz; yalnızca ürünlerimizi tanıtmakla sınırlı değil. Aynı zamanda yeni çözüm ortaklıkları kurmak, yeni pazarlara ulaşmak ve sektörün dönüşüm sürecinde aktif bir rol üstlenmek istiyoruz. Ziyaretçilerle birebir temas kurarak, teknolojiyi merkeze alan üretim yapımızı doğrudan aktarabilmeyi önemsiyoruz.
Amacımız; yalnızca makineler değil, firmalara gerçek anlamda rekabet avantajı kazandıracak entegre çözümler sunmak. Bu yaklaşımla fuardan maksimum verim almayı ve Serkon Makina olarak sektörün geleceğine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
“Garment Tech İstanbul Fuarı sadece ticaretin değil, aynı zamanda teknolojik dönüşümün ve sürdürülebilir büyümenin de adresi”
Garment Tech İstanbul Fuarı’nın Türk ekonomisine ve özellikle Türk Konfeksiyon ve Hazır Giyim sektörüne katkıları hakkında görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Garment Tech İstanbul gibi fuarlar, sadece ürün sergilemenin ötesinde, sektörel hareketliliği yeniden başlatan stratejik organizasyonlar. Özellikle 2024 yılı, tekstil ve konfeksiyon sektörü açısından oldukça zorlu geçti. Yatırım kararlarının ertelendiği, belirsizliklerin arttığı bu dönemde, böyle buluşmalar firmalara yeniden ivme kazandırma açısından kritik bir öneme sahip.
Hazır giyim sektörü, yaklaşık 1 milyon kişilik istihdam ve 17,5 milyar dolarlık ihracat hacmi ile Türk ekonomisinin en güçlü dinamiklerinden biri. Bu çerçevede Garment Tech İstanbul gibi fuarlar, sadece ticaretin değil, aynı zamanda teknolojik dönüşümün ve sürdürülebilir büyümenin de adresi hâline geliyor.
Fuarın sunduğu yeni iş birlikleri, özellikle yerli üreticilerin rekabet gücünü artırıyor. Böylece hem sektörel kalkınmaya katkı sağlanıyor hem de Türkiye’nin ihracat hedeflerine doğrudan destek sunulmuş oluyor. Biz de Serkon Makina olarak, bu büyük resmin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.
“Sektörün dijital dönüşümüne katkı sağlayacak Endüstri 4.0 uyumlu çözümlerimizi tanıtmaktan heyecan duyuyoruz”
Garment Tech İstanbul Fuarı’nda sergilemeyi planladığınız ürünlerden bahsedebilir misiniz?
Garment Tech İstanbul Fuarı’nda, tekstil üretiminin kritik aşamalarından olan kesimhane ve boyahane departmanlarına yönelik geliştirdiğimiz çözümleri sergileyeceğiz. Bu departmanlar, üretim verimliliği ve kaliteyi doğrudan etkileyen süreçlerin yoğunlaştığı alanlar.
Kesimhane tarafında, yüksek hızlı ve hassas sürekli kesim makineleri ile zaman tasarrufu ve yüksek doğruluk sağlamayı hedefliyoruz. Bu makineler, yoğun üretim yapan işletmelere hatasız ve verimli kesim imkânı sunuyor.
Ayrıca, IoT destekli akıllı serim çözümleri ve aksesuarları da fuarda sergileyeceğimiz önemli ürünler arasında. Bu çözümlerle kullanıcılar, serim sürecini anlık olarak izleyip, dijital veri aktarımıyla süreci daha kontrollü hale getirebiliyor.
Etiketleme tarafında ise, geleneksel plotter kâğıdı kullanımına alternatif geliştirdiğimiz dijital etiketleme sistemleri özellikle çok sayıda ürünle çalışan işletmelere büyük kolaylık sağlıyor. Bu sistemler, kâğıt giderlerinde %90’a kadar tasarruf sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ütüleme gibi ara süreçlerin de önüne geçiyor. Böylece üretim hattındaki verimlilik artıyor ve çevre dostu çözümler sunuluyor.
Boyahane ve kalite kontrol birimlerine yönelik geliştirdiğimiz dijital çözümler de dikkat çekici. Özellikle yapay zekâ destekli kumaş yüzey analiz ve hata tespiti sistemlerimiz, üretim kalitesini yükseltmeye yardımcı oluyor. Aynı şekilde, yüksek hassasiyetli renk ölçüm ve ΔE bazlı sınıflandırma çözümleriyle de renk doğruluğu ve standartlara uyum sağlıyoruz.
Bu sistemler, sadece üretim süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda sürdürülebilirlik, veri odaklı üretim ve Avrupa kalite standartlarına uyum gibi önemli avantajlar da sunuyor. Garment Tech İstanbul Fuarı’nda, sektörün dijital dönüşümüne katkı sağlayacak Endüstri 4.0 uyumlu çözümlerimizi tanıtmaktan heyecan duyuyoruz.
Fuar süresince hedeflediğiniz iş bağlantıları veya pazarlar var mı?
Kesinlikle var. Özellikle son yıllarda tedarik zincirlerinde yaşanan yeniden yapılanma süreciyle birlikte, bizim için yakın coğrafyalar çok daha stratejik hâle geldi. Bu doğrultuda fuar boyunca başta Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Orta Asya olmak üzere büyüme potansiyeli yüksek pazarlardaki üreticilerle birebir görüşmeler yapmayı hedefliyoruz.
Diğer yandan, Avrupa’daki müşterilerimizin sürdürülebilirlik odaklı beklentileri de bizim için oldukça önemli. Bu bölgede, özellikle çevreci üretim süreçlerine uygun geliştirdiğimiz ürün gruplarımıza olan ilgiyi artırmak, bu fuar kapsamında önceliklerimizden biri olacak.
Uzun vadede ise, teknik tekstil üretimi yapan ve dijitalleşmeye yatırım yapan işletmelerle kalıcı ve katma değerli iş birlikleri kurmayı arzu ediyoruz. Fuarın bu noktada bize hem yeni kapılar açacağına hem de var olan ilişkileri güçlendireceğine inanıyoruz.
Sizce Türk konfeksiyon ve hazır giyim sektörünün en büyük ihtiyaçları nelerdir ve bu fuar bu ihtiyaçlara nasıl cevap verebilir?
Bugün sektörde en çok öne çıkan ihtiyaçları birkaç başlık altında toplayabiliriz: esnek ve hızlı üretim, enerji ve kaynak verimliliği, yüksek kalite standardı ve özellikle Avrupa Birliği gibi büyük pazarlarda artan sürdürülebilirlik beklentilerine uyum sağlama.
Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için artık geleneksel yöntemlerin ötesine geçmek gerekiyor. Otomasyona geçiş, dijital izleme sistemleri, yapay zekâ destekli kalite kontrol çözümleri ve veriye dayalı üretim kararları, sektörün geleceği açısından kritik önemde. Yani sadece üretmek yetmiyor, akıllı üretmek gerekiyor.
Garment Tech İstanbul Fuarı da tam bu noktada devreye giriyor. Çünkü bu fuar, tüm bu dönüşüm araçlarının bir arada sergilendiği, katılımcıların teknolojileri uygulamalı olarak deneyimleyebildiği çok özel bir platform. Sadece bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermekle kalmıyor, aynı zamanda sektörün yarınını şekillendirmeye de katkı sunuyor.