“GES Sayesinde Yıllık Ortalama 800 Ton CO2 Salınımını Engelliyoruz”
Röportaj: Özge Çağıl Sütçü
Teknik tekstillerden spor giyime, askeri ürünlerden medikal tekstillere kadar birçok üretim alanında kullanılan kaliteli kumaşları tasarlayan Ekoten firması, 2019 yılında Güneş Enerji Santralini (GES) devreye aldı. Firma, 2022 yılı itibariyle örgü fabrikasının yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık %40’ını güneş enerjisi santralinden elde etti. Ayrıca yıllık ortalama 800 ton karbon salınımını engelledi.
1995 yılında kurulan Ekoten Tekstil, Türkiye’nin en büyük tekstil ihracat firmaları arasında bulunuyor. 2000 yılından beri kurumsal faaliyetlerini Sun Şirketler Grubu bünyesinde yürüten Ekoten, doğa ve çevreye duyarlı, yenilikçi üretim yaklaşımıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Ekoten; teknik tekstillerden spor giyime, askeri ürünlerden medikal tekstillere kadar birçok üretim alanında kullanılan kaliteli kumaşları tasarlıyor; bunları en yeni yöntemlerle yüksek teknolojilerden yararlanarak üretiyor. Daha az kaynak tüketmek için yenilikçi buluşlar geliştirerek; böylece sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapan Ekoten, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan sera gazı etkisi artışına karşı çalışmalarını sürdürüyor.
Biz de Tekstil Teknoloji Dergisi olarak Aralık ayı ‘Güneş Enerji Santrali’ (GES) özel dosyamız için Ekoten Genel Müdürü İshak Aydın Öztürk ile röportaj gerçekleştirdik. Ekoten firmasının yatırım planlarını, teknoloji hedeflerini, GES kurulum süreç ve faydalarını anlatan Öztürk, artan enerji tüketimine karşı aldıkları ve sektör paydaşlarının da alması gereken önlemlerden bahsetti.
Röportajımızdan öne çıkan detaylar şöyle:
“Çağın En Büyük Çevre Sorunlarından Biri, Sera Gazı Etkisinin Artışı”
Güneş Enerji Santrali çalışmalarına ne zaman başladınız? Bu düşünce nasıl ortaya çıktı?
Çevreye duyarlı bir şirket olarak daha iyi bir gelecek yaratmanın ancak sürdürülebilirlikle mümkün olacağına inandığımız için kurumsal stratejilerimizi daima sürdürülebilirlik ilkelerini temel alarak planlıyoruz. Şirket kültürümüzün vazgeçilmezi olan bu yaklaşımı bütünsel bir bakış açısıyla uyguladığımızdan temiz enerji kaynaklarından yararlanmak uzun zamandır hedeflerimiz arasında yer alıyordu. Biliyorsunuz ki elektrik üretiminde, fosil kaynaklardan ortaya çıkan karbondioksitin atmosferde neden olduğu sera gazı etkisi artışı çağımızın en büyük çevre sorunlarından biri.
Bununla birlikte küresel çapta yaşanan enerji krizleri sonrasında enerji maliyetlerinin dünyada ve ülkemizde ciddi oranda artmış olması da bu kararımızda etkili oldu elbette. Dolayısıyla 2018 yılında yaptığımız analizler sonucunda; yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş enerjisinin yenilenebilir, sürdürülebilir ve bol olması; kurulum maliyetinin diğerlerine göre ucuz ve işletme bakım gideri en düşük kaynak olması tercihimizi bu yönde yapmamızı sağladı. Yeni örgü fabrikamızda güneş enerjisi kullanmak üzere çalışmaya başladık. 2019 yılı ortalarında 1,2 mWh’lık GES’imizi devreye aldık.
“2030 yılına kadar şebeke elektriği kullanımını I-REC sertifikasıyla dengeleyeceğiz”
Güneş Enerji Santrali kurulum sürecinizi anlatabilir misiniz? Bu süreçte sizi zorlayan herhangi bir konu oldu mu? Olduysa hangi aşamada bu zorluklar yaşandı, nasıl bir çözüm bulundu?
Kurulum süreci, danışman bir firmayla yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda 8-10 ay gibi bir sürede sorunsuz tamamlandı. 20.06.2019 tarihinde geçici kabulünün gerçekleşmesinin ardından 02.07.2019 tarihinde Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. onayıyla işletmeye alındı. Bu süreçte bizleri zorlayan bir durumla karşılaşmadık, gayet pürüzsüz bir şekilde hedefimize ulaştık diyebiliriz. 2020-2022 yılları arasında şebekeden gerçekleştirdiğimiz tüm elektrik enerjisi tüketimimizi I-REC sertifikalı %100 yenilenebilir enerji kaynağıyla dengeledik. Bu sayede ithal edilen enerjiden kaynaklanan dolaylı sera gazı salımlarımızı, ISO 14064-2019 Standardı’na göre sıfırlamış olduk. Ekoten olarak 2030 yılına kadar tüm şebeke elektriği kullanımımızı I-REC sertifikası ile dengelemeyi taahhüt ediyoruz.
“Örgü Fabrikamızın yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık %40’ını güneş enerjisi santralimizden karşılıyoruz”
Güneş enerji santralinin geri dönüşlerini almaya başladınız mı? Verimlilik, maliyet açısından değerlendirme yapabilir misiniz? GES’ten yıl sonuna kadar beklediğiniz sonuçlar nelerdir?
Güneş santralinin kurulumundan itibaren olumlu geri dönüşler almaya başladık. 2018 yılında kapasite arttırmak amacıyla örgü işletmemizi yeni yatırımla kurduğumuz fabrika binamıza taşıdık. Örme tesisimiz için özel olarak tesis çatısına kurulan ve 4320 güneş panelinden oluşan solar enerji sistemi 1200 kwh elektrik sağlayarak 300 makineyi çalıştıracak kapasiteye sahip bulunuyor. Solar enerji sistemimizi ilk kurduğumuzda %40-45 oranında karşıladı. 2022 yılı itibariyle örgü fabrikamızın yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık %40’ını güneş enerjisi santralimizden elde ettik. Mevsimsel olarak enerji üretimi değişmekle birlikte yaz aylarında %50’ye varan karşılama sağlandığını söyleyebiliyoruz. Yapılan yatırımlar sonucunda makine sayılarındaki artışla mevcut durumda yaklaşık %30-32 olarak karşılıyor. Çevresel etki olarak ise GES sayesinde yıllık ortalama 800 ton CO2 salınımını engelliyoruz. Maliyet açısından da değişen enerji fiyatlarına göre yıllık kazancımız değişiklik gösteriyor. Şu anki hesaplarımıza göre ilk yatırım maliyetimizin 2023 yılının sonunda tamamen geri ödenmiş olmasını öngörüyoruz.
Avantajları ve varsa dezavantajları hakkında bilgilendirme yapabilir misiniz?
Şu anda yenilenebilir ve sürdürülebilir temiz enerji kullanıyor olmamız kaynak tasarrufu yapmamıza ve maliyetleri düşürmemize olanak tanıyor. Güneş enerjisi kullanmanın hem firmamıza hem de topluma kazandırdığı bunca çevresel ve maddi avantajın yanı sıra dezavantajının olmaması bizleri çok mutlu ediyor.
“Ar-Ge Çalışmalarına Ara Vermeden Devam Ediyoruz”
Firmanızın gelecek dönemler için sürdürülebilir faaliyetleri söz konusu mu? Yeni Ar-Ge çalışmalarınız veya sürdürülebilir yatırımlarınız gündeminizde var mı?
Evet, sürdürülebilir faaliyetler şirket politikamızın temelini oluşturduğu için her zaman gündemimizde bulunuyor. Operasyonel mükemmellik bizim için çok önemli. Şirket kültürümüzde sürekli iyileştirme ilkesini benimsediğimiz için verimli ve sürdürülebilir faaliyetler, yatırımlar ve Ar-Ge çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz.
Tekstil sektörü, su ve enerji tüketiminin oldukça yüksek olduğu bir sektör. Siz GES kullanan bir firma olarak sektörün gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tekstil sektöründe su ve enerji ihtiyacı çok yüksek dolayısıyla tüketimi de yüksek boyutta. Tekstil sektörünün gelecekte de sürdürülebilmesi için tüm üretim faaliyetlerinin çevreye duyarlı olması gerekiyor. Doğaya, çevreye zarar veren faaliyetler engellenmeli; kayıtsız su ve enerji tüketimine bir an önce son verilmeli. Bu durum, çevreye etkisi olan tüm endüstri sektörleri için de söz konusu. İnsanlık olarak iklim krizi açısından çevre için yapabileceklerimizi hayata geçirmemiz şart. Bizim yaptığımız gibi enerji tüketimini düşürürken verimliliği artıracak doğru teknolojilerin ve optimizasyon uygulamalarının sektörde yaygınlaşması gerektiği kanısındayım. Hem doğal kaynakların kullanımı hem de atık yönetimi konusunda ciddi önlemler alınmalı.
Biz bir firma olarak bunu yapıyoruz; tüm operasyonlarımızda sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyoruz. Gelecek nesilleri düşünen, doğayı önemseyen bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Bizim amacımız; sürdürülebilir malzeme ve metotlarla ürettiğimiz kumaşlarımızla inovasyonlarımızla ve kullandığımız son teknolojilerle moda ile tekstil sektörünün dönüşümüne katkıda bulunmak. Kumaş üretiminin daha sürdürülebilir şekilde yapılabilmesi adına yeni yöntemler geliştirmeyi sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Sektörün şimdiki ve gelecekteki sorunlarını ancak kalıcı bir değişim yaratarak çözebileceğimize inanıyoruz. Bu açıdan dijitalleşmeye, operasyonel mükemmelliğe, iş etiği ve çevre bilincine büyük önem veriyoruz.

default
“2022’de Dünyada İlk 1 Milyon Euroluk Atık Su Geri Kazanımı Tesisimizi Kurduk”
Sizin eklemek veya vurgulamak istediğiniz bir konu var mı?
Çevreye duyarlı bir firma olarak biz daima yenilikçi ve sürdürülebilir tekstil çözümler peşindeyiz. Dünyamıza hayat veren su kaynaklarımızı daha fazla koruyabilmek adına 2022 yılında dünyada ilk 1 milyon euroluk yatırıma sahip olan atık su geri kazanım tesisimizin kurulumunu tamamladık. Yenilikçi arıtma teknolojisine sahip ve yetkili bağımsız kuruluşlar tarafından etkinliği onaylanan tesis sayesinde atık suyumuzu %95 oranında geri kazanmayı hedefliyoruz.
Aynı zamanda, sürdürülebilir değişimin teknolojiyle mümkün olacağı inancıyla Ekoten bünyesinde verimliliği artırma ve moda tasarım sürecinde atıkları azaltma amacıyla 3 boyutlu tasarıma geçmiş bulunuyoruz. Dijitalleşme uygulamalarımız sayesinde sürdürülebilir tasarım ve üretim süreçlerimizin verimlilik katsayısını, etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Üretim metodu olarak daha iyi seçenekleri kullanabilmek ve daha az kaynak tüketmek için yenilikçi buluşlarla sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapıyoruz. Bunları yaparken elde ettiğimiz sonuçları ölçüp değerlendiriyor, sürekli iyileştirme sağlamaya çalışıyoruz.
Genel olarak sektör çapında yapılan veya kurulan tüm sistemlerin Endüstri 4.0 ile entegre edilerek sürekli ölçülmesine ihtiyaç var; kanımca. Karşımızdaki sorunlara ancak bu şekilde hızlı çözümler üretebiliriz. Çünkü ölçmek; bilmek, bilmek; yönetmek ve yönetmek de iyileştirmek demek. Bu ilkeyi benimseyerek attığımız adımların verimliliğimizin ve sürdürülebilirliğimizin artışına büyük ölçüde katkı sağlayacağına inanıyorum.
Artan maliyetler ve çevresel etkilerini de göz önüne alarak tüm sektör paydaşlarını, sürdürülebilirlik ilkesini benimseyip daha güzel yarınlara doğru çevreye duyarlı bir biçimde birlikte hareket etmeye, temiz enerji kaynaklarını kullanmaya, enerji ve su tüketimlerini optimize etmeye, enerjiyi verimli kullanmaya ve en önemlisi hem çevreye hem topluma duyarlı olmaya davet ediyoruz.