Kadınların Liderliğinde Yürütülen Projelerde İnsan Odaklı Yönetim Anlayışı Öne Çıkıyor
Röportaj: Tuğba Karademir
Nil-San Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel “8 Mart, yalnızca bir kutlama günü değil; kadın emeğinin, mücadelesinin ve haklarının hatırlanması, toplumsal farkındalığın artırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması adına önemli bir dönüm noktasıdır.” diyor.
Nilüfer Çevikel, iş dünyasına atıldığı günden bugüne, liderlik kariyerini güçlü bir vizyon ve sürdürülebilirlik anlayışıyla şekillendirdi. Uludağ Üniversitesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra, tekstil sektörüne adım atan Çevikel, bugün Nil-San Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak, 70 ülkeye ihracat yapan entegre bir üretim tesisini yönlendiriyor. Ayrıca DOSABSİAD’ın ilk kadın başkanı olarak, iş gücünde kadınların yerini güçlendirmek için önemli projelere imza atıyor. Kendisiyle, sektördeki kadın istihdamını artırma hedefleri ve iş dünyasında kadınların liderlik rollerini güçlendirme üzerine konuştuk.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz Nilüfer Hanım? Eğitim geçmişiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Aldığınız eğitimlerin tekstil sektörüne girmeye karar vermenizde etkisi oldu mu?
Bursa doğumluyum. Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde eğitimime devam ederken, iş dünyasına adım attım. Görükle’de kurduğum öğrenci yurtlarıyla yöneticilik deneyimi kazandım ve bu süreç, işletmecilik vizyonumu şekillendirmemde önemli bir rol oynadı. 2002 yılında tekstil sektörüne iplik büküm işiyle giriş yaptım. Bugün, entegre bir üretim tesisine dönüşen ve doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapan Nil-San Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevimi sürdürüyorum. Bunun yanı sıra, turizm ve taşımacılık sektörlerinde de faaliyet göstermekteyim. Yazılım sektörüne yapmış olduğum yatırımlarla da, dijitalleşme ve teknoloji odaklı yenilikçi dönüşümlere öncülük etmeye çalışıyorum.
Eğitim hayatımın iş dünyasındaki vizyonumu geliştirmemde önemli bir rol oynadığını söyleyebilirim. Bu nedenle öğrenmeye hiç ara vermedim. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi Yüksek Lisansı ve İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde Tarih Tezli Yüksek Lisansımı tamamladım. Şu anda İstanbul Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler eğitimi alıyorum. Aldığım eğitimlerin iş dünyasındaki bakış açımı genişlettiğine ve stratejik karar alma süreçlerimi güçlendirdiğine inanıyorum.
“Kadınların yönetime getirdiği farklı bakış açıları, inovasyonun önünü açarken, sürdürülebilir ve insan odaklı bir yönetim anlayışını da beraberinde getiriyor”
Tekstil sektöründe hala yeterince kadın yönetici göremiyoruz ne yazık ki. Sizin tekstil sektöründeki kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? Kadın yönetici olarak yaşadığınız zorluklar var mı?
Tekstil sektöründeki kariyer yolculuğum, üretim süreçlerine duyduğum derin ilgi ve sanayide yenilikçi yatırımlarla fark yaratma isteğimle şekillendi. Bugün, yenilikçi üretim teknikleri ve ihracata dayalı büyüme stratejimiz sayesinde tekstil sektöründe güçlü bir oyuncu haline geldik. Bu süreçte kadın yönetici olarak elbette bazı zorluklarla karşılaştım. Ancak kadınların yönetime getirdiği farklı bakış açıları, inovasyonun önünü açarken, sürdürülebilir ve insan odaklı bir yönetim anlayışını da beraberinde getirdiğine inanıyorum. Zaman içinde iş dünyasında da bu farkındalığın arttığını görmek beni son derece mutlu ediyor. Artık tekstil sektörü başta olmak üzere, birçok alanda kadın girişimcilerin ve yöneticilerin daha fazla söz sahibi olduğunu görüyoruz. Kadınların yönetimde daha güçlü şekilde yer alması, sadece bireysel başarılarını değil, aynı zamanda sektördeki dönüşümü de hızlandırıyor.
“Meslek liseleri ve üniversitelerle iş birlikleri yaparak gençlerin tekstil ve sanayi alanında kariyer yapmalarını destekliyoruz”
Nil-San Tekstil firmasında hem bir kadın çalışan hem de yönetici olarak kadın personellerinizin çalışma koşullarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadın istihdamını desteklemeye yönelik ne tür çalışmalarınız var?
Kadın istihdamını artırmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz projelere büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın iş hayatına daha güçlü ve güvenli bir şekilde katılabilmeleri için çeşitli destek mekanizmaları oluşturuyoruz. Kadın çalışanlarımıza esnek çalışma saatleri, kreş desteği ve sosyal hakların iyileştirilmesi gibi uygulamalarla iş-yaşam dengesini koruyarak daha verimli bir çalışma ortamı sunuyoruz. Bunun yanı sıra, kariyerlerini ilerletebilmeleri için mesleki eğitim ve yöneticilik programları sağlıyor, yalnızca iş gücüne katılımlarını değil, aynı zamanda yönetim kademelerinde daha fazla yer almalarını da teşvik ediyoruz.
Ayrıca, sektördeki kadın istihdamını artırmak amacıyla meslek liseleri ve üniversitelerle iş birlikleri yaparak gençlerin tekstil ve sanayi alanında kariyer yapmalarını destekliyoruz. Girişimciliği teşvik eden projeler geliştirerek, özellikle üretimde aktif rol almak isteyenleri ekonomik açıdan güçlendirmeye yardımcı oluyoruz.
DOSABSİAD’ın İlk Kadın Başkanı
Siz aynı zamanda DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak yer alıyorsunuz. Kadınların sektörde daha fazla yer almasıyla ilgili Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) olarak aldığınız stratejik kararlar veya geliştirdiğiniz projelerden bahsedebilir misiniz?
2019 yılından bu yana DOSABSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum ve bu süreçte derneğimizin ilk kadın başkanı olmanın gururunu yaşıyorum. Derneğimizde özellikle sanayide istihdamın artırılması, girişimcilerin desteklenmesi ve eğitim programları aracılığıyla iş gücüne kazandırılması konusunda aktif çalışmalar yürütüyoruz. Kadın girişimcilerin ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirmeleri adına, finansmana erişim konusunda yaşanan sıkıntıları azaltmak için yatırım destek programları ve bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. Dijitalleşme ve e-ticaretin günümüz iş dünyasında sunduğu fırsatlardan daha fazla yararlanabilmeleri için kapsamlı eğitim ve danışmanlık programları sunuyoruz. Kadın girişimcilerin dijital platformlarda işlerini büyütmelerine yardımcı olmak adına e-ticaret ekosistemine dair eğitimler, pazarlama stratejileri ve online satış kanallarına erişim konusunda rehberlik sağlıyoruz.
Ayrıca, kadın kooperatifleriyle iş birlikleri geliştirerek, yerel üretimi teşvik ediyor ve girişimciliği güçlendiren modeller üzerinde çalışıyoruz. Sanayide dijitalleşme sürecine kadınların daha fazla entegre olmasını teşvik ediyor, özellikle teknoloji odaklı girişimlerin önünü açmak için destek mekanizmaları oluşturuyoruz. Bu kapsamda dijital dönüşüm uzmanlığı alanında nitelikli personel yetiştirmek hedefiyle başta gençlerimiz olmak üzere eğitimler vererek sektörel ekosistemin geliştirilmesine de katkı sağlıyoruz.
Kadınların yönetim kadrolarında ve çalışma hayatında daha aktif rol alması sektörde nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor? Gözlemlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Kadınların sanayide ve yönetim kademelerinde daha fazla yer almasıyla birlikte, iş dünyasında büyük bir dönüşüm yaşandığı, özellikle kadın liderlerin bulunduğu şirketlerde inovasyon, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri daha fazla ön plana çıktığı kanaatindeyim. Özellikle sanayi ve üretim sektöründe kadınların yönetimde daha fazla söz sahibi olması, iş gücüne daha dengeli ve dinamik bir yapı kazandırıyor. Çalışma ortamlarında kapsayıcılık arttıkça, yaratıcılık ve problem çözme becerileri gelişiyor, bu da şirketlerin daha çevik ve esnek kararlar almasını sağlıyor. Kadınların liderliğinde yürütülen projelerde insan odaklı yönetim anlayışı öne çıkıyor ve şirketlerin uzun vadeli büyüme stratejileri daha sağlam temellere oturuyor.
Ayrıca, kadınların yönetimde aktif rol aldığı firmalarda çalışan memnuniyeti, motivasyon ve verimlilik oranlarının yükseldiği gözlemleniyor. Çalışan bağlılığının artması, iş yerinde daha sağlıklı ve destekleyici bir kültürün oluşmasını sağlıyor. Bu nedenle, kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını desteklemek, yalnızca bireysel başarıların değil, aynı zamanda kurumsal ve sektörel büyümenin de temel unsurlarından biri haline geliyor.
“Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek adına burs programları, mesleki eğitim kursları ve staj imkanları sunuyoruz”
Yürüttüğünüz veya planladığınız Sosyal Sorumluluk Projeleriniz var mı? Derneklerle veya STK’lar ile çalışmalar yürütüyor musunuz? Eğer varsa bu çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
İş dünyasında yalnızca ekonomik başarıyı değil, topluma fayda sağlayan çalışmalar yapmayı da öncelik olarak görüyorum. Hem Nil-San Tekstil olarak hem de DOSABSİAD çatısı altında birçok sosyal sorumluluk projesine imza attık. Eğitime destek projeleri kapsamında özellikle meslek liseleri ve üniversitelerle iş birlikleri yaparak gençlerin sanayiye kazandırılmasını sağlıyoruz. Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek adına burs programları, mesleki eğitim kursları ve staj imkanları sunuyoruz. Ayrıca, kadın girişimciliğini teşvik eden programlar geliştirerek iş dünyasında daha aktif rol almalarını destekliyoruz. Bununla birlikte, kadın kooperatifleriyle iş birliği yaparak yerel üreticilere pazar erişimi, teknoloji kullanımı ve markalaşma konularında rehberlik sağlıyoruz.
Sosyal dayanışmanın gücüne inanarak, zorlu dönemlerde yardımlaşma ruhunu her zaman ön planda tutuyoruz. DOSABSİAD olarak, deprem felaketlerinden etkilenen vatandaşlarımız için yardım kampanyaları düzenleyerek bölgeye gıda, giyim ve temel ihtiyaç malzemeleri ulaştırdık. Bu süreçte sanayicilerimizle birlikte koordineli bir şekilde çalışarak hızlı ve etkin bir yardım organizasyonu gerçekleştirdik. Ayrıca, her Ramazan ayında ihtiyaç sahibi ailelere gıda kolileri dağıtıyor ve geniş katılımlı iftar organizasyonları düzenliyoruz. Paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergileyerek, toplumun her kesimine dokunmaya çalışıyoruz.
“Kadınların iş dünyasında daha fazla söz sahibi olması için fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, eğitim imkanlarının artırılması ve destekleyici politikaların yaygınlaştırılması gerekiyor”
Kadınların iş gücüne katılımı konusunda tekstil sektöründe son yıllarda bir değişim gözlemlediniz mi? Gelecekte bu değişimin daha da hızlanacağını düşünüyor musunuz? İş hayatına yeni atılan kadın çalışanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Son yıllarda kadınların tekstil sektöründe daha fazla yer aldığını memnuniyetle gözlemliyoruz. Özellikle üretim, tasarım ve yönetim süreçlerinde kadınların artan rolü, sektöre önemli bir dinamizm katıyor. Ancak, hala kat edilmesi gereken ciddi bir mesafe var. Kadınların iş dünyasında daha fazla söz sahibi olması için fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, eğitim imkanlarının artırılması ve destekleyici politikaların yaygınlaştırılması gerekiyor.
Yeni nesil kadın çalışanlara en büyük tavsiyem; kendilerine güvenmeleri, cesur olmaları ve sürekli kendilerini geliştirmeleridir. Öğrenmeye açık olmak, yenilikleri takip etmek ve farklı deneyimlere fırsat tanımak iş hayatında fark yaratmanın anahtarıdır. Sanayide, üretimde ve yöneticilik pozisyonlarında daha fazla kadının yer alması, yalnızca bireysel kariyer yolculuklarını değil, sektörün genel rekabet gücünü de artıracaktır.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için özel bir mesajınız var mı?
Kadınlar hayatın her alanında varlık gösteriyor ve ekonomiye sağladıkları katkılarla toplumu ileriye taşıyorlar. Üretimde, yönetimde, bilimde, sanatta ve daha birçok alanda kadınların gücü, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmenin temel taşlarından biri. 8 Mart, yalnızca bir kutlama günü değil; kadın emeğinin, mücadelesinin ve haklarının hatırlanması, toplumsal farkındalığın artırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması adına önemli bir dönüm noktasıdır.
Kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almasını sağlamak, onların potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilecekleri bir çalışma ortamı sunmamız gerek iş dünyası için önemli. Bu yüzden daha eşit, daha adil ve daha kapsayıcı bir iş dünyası yaratmak hepimizin sorumluluğu. Bu vesileyle Tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutluyor, onların cesaretleri, azimleri ve başarılarıyla geleceği daha güçlü ve sürdürülebilir bir hale getireceğimize inandığımız ifade etmek istiyorum.