“Terbiye Makineleri Alanında İlk 3 Firmadan Biri Olmayı Hedefliyoruz”
Röportaj: Dilek Hayırlı
Pluvia markasıyla piyasaya sunduğu çevre dostu ürünleri ile kısa sürede Avrupalı üreticilerle rekabet etmeye başlayan Tachyon firması, dünyaca ünlü bir hazır giyim markasıyla iş birliği yaptı. Ünlü marka, karbon emisyonunu azaltmaya yönelik proje kapsamında Tachyon makinelerini kullanmaya başladı. İş birliğinin detayları ve projenin sonuçları 2023 yılı sonuna doğru açıklanacak.
En düşük su ve enerji tüketimine sahip makineleri üretme hedefiyle 2013 yılında yola çıkan Tachyon firması; Pluvia markasıyla piyasaya sunduğu tamburlu yıkama ve kontinü kasar makineleriyle kısa sürede büyük bir başarı yakaladı. Verimliliği, tasarımı ve patentleriyle kontinü kasar makinesinde Türkiye pazarındaki tek yerli üretici olan Tachyon firması, pek çok noktada Avrupalı üreticilerin bile önüne geçti.
Tachyon firmasının kurucu ortağı Zafer Serttaş ile Tekstil Teknoloji dergimiz için bir röportaj gerçekleştirdik. Yakın gelecekteki planlarını, ihracat hedeflerini, iş birliklerini ve makinelerindeki yenilikleri bizlerle paylaşan Serttaş; “Terbiye makinesi denildiğinde akla gelen ilk 3 firmadan biri olmayı hedefliyoruz.” dedi.
Tachyon’un bugün tekstil makineleri pazarındaki konumu nedir? Yakın gelecekte Türk ve dünya tekstil makineleri pazarıyla ilgili hedefleriniz nelerdir?
Bildiğiniz üzere; tekstil makine sektöründe Avrupalı (Alman, İtalyan) üreticiler lokomotif konumunda yer alır. Biz firma olarak; yapılmış olanı yapmak değil Avrupalı rakiplerimizden bile daha iyisini yapmak hedefiyle yola çıktık. İlk üretime başladığımız günden beri o vizyonla çalışıyoruz. Bunu başardık da diyebilirim. Birçok noktada Avrupalı markaların önüne geçtik. Hem üretim verimliliği hem daha yeşil üretim teknolojisine sahip makinelerle yolumuza devam ediyoruz. Hemen her yıl portföyümüze yeni bir ürün ekliyoruz. Kendi Ar-Ge’mizi kendimiz yapıyoruz ve özgün tasarımlar ortaya çıkarıyoruz. Verimliliği, tasarımı ve patentleriyle kontinü kasar makinesinde Türkiye pazarındaki tek yerli üreticiyiz. Türkiye’nin dünyada bilinen bir markası olmayı istiyoruz. Büyüklük ve hacim olarak belki Avrupalı rakiplerimizi yakalamamız kolay olmayabilir ama tesis yatırımı yapacak bir tekstil firması için terbiye makinelerinde akla gelen ilk 3 firmadan biri olmayı hedefliyoruz.
“Güney Amerika Pazarında Oldukça Bilinir Bir Marka Olduk”
İhracat pazarlarınız ve yurtdışı yapılanmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Bayiliklerinizin olduğu ülkeler hangileridir?
Özellikle pandemi döneminde ihracat payımız oldukça artmıştı ancak ekonomik kriz, dolar kurundaki dalgalanmalar, enerji maliyetlerindeki artış gibi sebeplerden dolayı ihracatımız biraz düştü. Yaklaşık 4 senedir Amerika ve Güney Amerika pazarına ağırlık veriyorduk bu pazarlarda oldukça bilinir bir marka haline geldik. Buralarda bayilik ağımızı oluşturduk hatta birçoğuna makine de gönderdik. Bunlar arasında; Guatemala, Peru, Brezilya, Arjantin, Meksika gibi ülkeler var. Avrupa’da; Polonya gibi listeye yeni eklenen ülkeler bulunuyor. Hindistan, Pakistan ve Bangladeş ana pazarlarımız zaten. Bunlara Endonezya’yı da ekledik. ITMA 2023 Fuarı sırasında Tayland ile el sıkıştık. Sri Lanka ve Vietnam ile görüşmelerimiz devam ediyor. Ayrıca, Rusya, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır ve İran gibi ülkelerde de bayiliklerimiz ve makinelerimiz bulunuyor.
Türkiye’de ve dünya genelinde makinelerinizi kullanan başlıca tekstil/giyim markaları hangileri? Müşterilerinizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Sektörde hem hacim hem prestij hem de marka değeri olarak önde gelen birçok firmada makinelerimiz çalışıyor. İlk aklıma gelenlerden bazıları şunlar; Zorlu Tekstil, Gaziantep Sanko, Işıl Tekstil, Özüçel Tekstil, Ezgi Tekstil, İpek, Atınç… Ayrıca Barış Ticaret’te 4 ayrı makinemiz çalışıyor. ATT Concorde ve Tekboy firmalarına yeni makine sattık. Koltuksuz Tekstil, Tan Tekstil, Altınbaşak firmalarında makinelerimiz çalışıyor. Özdilek firması ile de görüşmelerimiz devam ediyor.
Makine hammadde ve yedek parçalarını nereden temin ediyorsunuz? Hammadde tedariğiyle ilgili ne tür zorluklar yaşıyorsunuz?
Eğer Türkiye’de doğru kriterler ile üretilen bir parça varsa öncelikle bunu tercih ediyoruz. Eğer aradığımız parçayı Türkiye’de bulamıyorsak Avrupa’dan tedarik etmeye çalışıyoruz. Pnömatik ve elektronik gruplarında Almanya’nın önde gelen firmaları ile çalışıyoruz. Parça alımı yaparken ana kriterimiz; kalite. Maliyet ikinci önceliğimiz. Bir makinede kullandığımız parçaları diğer makineyi yaparken daha ucuzuyla değiştirmek gibi bir lüksümüz yok. Bu nedenle maliyetler bizi ne kadar zorluyor olursa olsun 2-3 katı fazla para ödeyerek kaliteli parçalar kullanıyoruz.
Terbiye makineleri kullanıcılarının taleplerinde son dönemde ne tür değişiklikler oldu? Tachyon olarak bu taleplere nasıl cevap veriyorsunuz?
Müşterilerimizin talepleri keşke daha az enerji ve daha az su kullanımına yönelik olsa ama maalesef öncelikleri düşük maliyetli ve kolay kullanılır olması yönünde. Çok fazla operatöre ihtiyaç olmasın istiyorlar. Çünkü artık nitelikli insan kaynağı bulmak zor. Ama inanıyorum ki gün geçtikçe daha az enerji ve su tüketimi talepleri olacak. Biz müşterilerimiz ile her türlü çözümü ve alternatifi konuşuyor, onlarına yararına olacak iyileştirmeleri yapıyoruz. Ancak terzi usulü proje geliştirmek tekstil makinelerinde kolay değil. Buna rağmen makinelerimiz oldukça modüler yapıda. Lego gibi birbiriyle kombine edilebiliyorlar. Kapasite arttırımı kolay yapılıyor, kabin ilave edebiliyorsunuz.
“Bizim Makinemizle 10 Ton Kumaş Yıkayan Bir Tesisin Günlük Kazancı 20-25 Bin TL”
Terbiye proseslerinde karşılaşılan zorluklar nelerdir? Tachyon makineleri bu konuda müşteriye ne tür avantajlar sağlıyor?
Makineler bir kere üretiliyor ve sonra seneler boyunca kullanılıyor. Ama bu süreçte iplik yapısı, örgü ve dokuma da kumaş türleri her sene değişiyor. Firma olarak hem dokuma kumaş hem de örgü kumaşların boya ve terbiye işlemlerinde bir zorluğu tespit ettik. Dokumanın içine çok fazla elastan kumaşın girmesi ve kumaşların fanteziye dönmesi, mevcut konvansiyonel makine parkurlarıyla yeni nesil kumaşların geçilememesine neden olmuştu. Dokuma kumaşlar için sunduğumuz Pluvia Maxime Drum Tamburlu Yıkama makinesiyle bu soruna kesin çözüm bulduk. Bu makine ile ipekten tencel kumaşa, vualden popline, bistrechten emboy likralıya kadar en hassas kumaş türlerini bile kırıksız olarak yıkayabiliyoruz ve yüksek kaliteyi garanti ediyoruz. Bugüne kadar makinemizi kullanan müşterilerimizden ‘Şu kumaşı geçemiyorum’ diyen olmadı. Makinemiz sektörde müthiş bir karşılık buldu. Yurt dışı satışları da oldukça iyi gidiyor.
Boya terbiye sektöründe bir alışkanlık var; işletmeler her işi boya makinesinde yapıp bitirmek istiyor. Halbuki boya makinelerinin görevi boyama adımıyla biter. Yıkama işlemlerinin özellikle de koyu renkli kumaşlar için yıkama makinesinde yapılması gerekiyor. Bu şekilde yapıldığında %60-70 oranında su tasarrufu sağlanmış oluyor. Biz Pluvia Maxime Drum Tamburlu Yıkama makinesi ile bu alışkanlığı değiştirdik. Firmalar bizim makinemizle 1kg kumaşta en az 20 litre su tasarrufu sağlıyor. Örneğin; bizim makinemizle 10 ton kumaş yıkama yapan bir işletmenin günlük kârı 20 bin ila 25 bin TL arasında oluyor.
Boya terbiye tesislerinde bir başka sorun da yer sıkıntısı. Kumaşın beyazlatılarak nihai ürün haline gelmesinde kritik bir öneme sahip olan kontinü kasar makinesinde önemli bir yenilik yaptık. Pura Bleaching adını verdiğimiz kontinü kasar hattımız klasik kontinü kasar hatlarına göre %50 daha az yer kaplıyor. Ayrıca her türlü hacimde kasar imkânı bulunuyor. Bu makinemizde diğer Pluvia ürünleri gibi düşük tüketim ve yüksek kalite sağlıyor.
Tachyon için yeşil bir marka ifadesini kullanabiliriz. Çünkü makinelerinizin çevre dostu olmasına, enerji ve su tüketimini azaltmasına dikkat ediyorsunuz. Bu kapsamda makinelerinizde en son yaptığınız iyileştirmeler neler oldu?
Kumaşlar ramöz kabinlerine girmeden yıkandığında içerisindeki yağlar yıkamayla uzaklaştırıldığından hem ram makinesi kirlenmiyor hem de çevresel etkisi azalıyor. Bunu 6 yıl önce tespit etmiş ve ram önü veya bağımsız olarak kullanılabilen Pluvia Maxime J-Box açık en yıkama makinemizi geliştirmiştik. Pek çok farklı ihtiyaca hizmet veren bu makinemizin maliyeti biraz yüksekti. Onu daha kompakt ve ekonomik hale getirdik ve haziran ayında Milano’da gerçekleştirilen ITMA 2023 Fuarı’nda sergiledik. Oldukça ilgi çekti. Ürünlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.
Satış sonrası servisler ve hizmetler konusunda Tachyon olarak müşterilerinize neler sunuyorsunuz? Bu noktada müşterilerinizden ne tür geri dönüşler alıyorsunuz?
Makine satışı gerçekleştirdiğimiz müşterileri sonrasında belli periyotlarla ziyaret ediyoruz. Müşterilerimiz; “Makinelerle ilgili elbette problemler çıkıyor ama firma sonuna kadar ürünlerinin arkasında duruyor. Kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz” diyor ve satış sonrası desteklerimizden duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar. Bu bizim için oldukça önemli. Ayrıca; biz bütün makinelerimizin yazılımlarını kendimiz yapıyoruz, dışarıdan destek almıyoruz. Otomasyon anlamında bir yere bağlı olmadığımızdan 7/24 müşterilerimize uzaktan bağlanarak problemlerini çözebiliyoruz.
Türk ve dünya tekstil sektörü kur dalgalanmaları, enflasyon gibi nedenlerle bir dalgalanma içinde. Ekonomik zorluklar firmanızı nasıl etkiliyor? Bunlarla mücadele için ne tür önlemler alıyorsunuz?
Genel olarak tüm makine üreticileri sektörel durgunluktan etkilendi, tabii biz de etkilendik. 2022 yaz döneminden beri tekstil makine üreticilerinin satış hacimleri düşüyor. Maliyetlendirme, enerji fiyatlarının yüksek olması, ihracatçıya göre dövizin geride kalması gibi nedenlerle tekstilci maliyet tutturamadı. Bu nedenle bazı dünyaca ünlü hazır giyim markalarının üretimlerini Mısır ve Hindistan gibi ülkelere kaydırdığı yönünde haberler duyuyoruz. Türkiye’de tekstil sektörü duruyor, azalıyor, tekstil işletmelerinin keyfi kaçıyor olsa bile aslında dünyada tekstil bitmiyor, kutup değiştiriyor. Üretim başka ülkelere kayıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 2023 yılının ve 2024’ün ilk yarısının durgun geçeceği konuşuluyor. Umarım öyle olmaz ama bir anda hızlı bir yükseliş beklemiyoruz. Biz firma olarak ne tür önlemler alıyoruz derseniz? Tekstilin olduğu her yere dokunmaya çalışarak satış hacmimizi korumaya çalışıyoruz. Dünyada tanınabilir olma stratejimiz bizi zor günlerde de güvende hissettiriyor ve ayakta dimdik durmamızı sağlıyor diyebilirim.
“Yeni Tesisin İnşaatına Başlamak İçin Doğru Zamanı Bekliyoruz”
Tachyon firmasının yakın gelecekte yatırım planları var mı?
Yeni bir fabrika inşası için arsamızı aldık ve projemizi çizdirdik. İnşaata başlayıp hemen bitirmek istiyoruz bu nedenle ekonomik göstergeleri takip edeceğiz. Doğru zamanda harekete geçeceğiz. Ayrıca dünyaca ünlü bir hazır giyim markası karbon emisyonunu azaltmaya yönelik bir proje kapsamında bizim makinelerimizi kullanmaya başladı. Bu bizim için oldukça önemli bir başarı. Projenin sonuçlarını ve iş birliğimizin detaylarını 2023 yılı sonuna doğru açıklayacağız.