“Türkiye, Mayer & Cie İçin Benzersiz ve En Önemli Pazarlardan Biri”
Dünyanın önde gelen yuvarlak örme makineleri üreticisi Mayer & Cie. (MCT), Almanya’nın en yenilikçi işletmelerinden biri. Mayer & Cie’nin makineleri Türkiye’de yıllardır yüksek saygınlıklara sahip ve bu özellikle satış rakamlarına yansıyor.
1905 yılında kurulan aile şirketi şimdilerde dördüncü kuşak temsilcileri Benjamin Mayer, Marcus Mayer ve Sebastian Mayer tarafından yönetiliyor. Yaklaşık 500 çalışanı bulunan ve Almanya Albstadt’daki merkez fabrikanın yanı sıra Brezilya, Çin ve Çek Cumhuriyeti’nde işletmesi olup, yaklaşık 80 ülkede satış ortakları tarafından temsil ediliyor.
Mayer & Cie’nin makineleri Türkiye’de yıllardır yüksek saygınlıklara sahip ve bu özellikle satış rakamlarına yansıyor. Bu büyük başarı, Türkiye mümessili Mayer Mümessillik ile uzun zamandır sürdürdüğü ve hiç küçümsenmeyecek ölçüdeki iyi işbirliğinden kaynaklanıyor.
Mayer & Cie’nin Türkiye, Afrika, Rusya ve Doğu Avrupa Bölge Satış Müdürü Stefan Bühler ile Tekstil Teknoloji dergisi için röportaj yaptık. Bühler ile örgü makineleri sektöründeki yeni trendleri ve Mayer & Cie’nin 2020 planlarını konuştuk.
Firmanızın şu anda örme makineleri sektöründe tanık olduğu gelişmeler ve trendler nelerdir?
Yuvarlak örme dünyasında spor giyim önem verilen bir konudur. Kullandığımız kumaşımız, çok çeşitli işlevlere ve esnekliğe sahip olmasından dolayı spor giyim üretimi için oldukça uygundur. Bu özellikleri, rahat giymeyi sağlıyor ve elbette daha fazla hareket özgürlüğü temin ediyor. Üretim teknolojisi açısından bakıldığında, yuvarlak örme ürünler maliyet avantajı sağlıyor.
Spor giyim segmentinde üç umut vadeden alan görüyoruz. Birincisi, kapüşonlu sweatshirtler ve gündelik t-shirtler gibi şık atletik kıyafetler. Bu tür işler için uygun makineleri düşünecek olursak, MBF 3.2’mizi en başta sayabiliriz. İkincisi, basit t-shirtler ve iç çamaşırlar için file yapılı ve vücudu saran yapıya sahip ürünler. Ayakkabı sayaları ise yuvarlak örme kumaşların geniş bir ürün yelpazesi sunduğu üçüncü alandır.
Uygulamalardaki bu trendlerin yanı sıra, tekstil makineleri pazarındaki zorlayıcı olan ve bu şekilde devam etmesi muhtemel durumun da akılda tutulması gerekiyor.
Firmanız örgü makineleri pazarında son 12 ayda ne gibi gelişmeler kaydetti?
Spor giyimden bahsettikten sonra, bu alan için geliştirilen yeni makine tiplerimize bakalım. MJ 3.2 E, 3’ü 1 arada özelliğine sahip bir makinedir. 2 yollu teknoloji ve inç başına 3,2 besleyici hat kullanarak ürettiği hem file yapılı hem de vücudu saran yapıya sahip ürünlerde uzmandır. Aynı kurulumla, tam jakarlı kumaşlar için de en yüksek üretkenliğe ulaşıyor. Maksimum esneklik ve desen çeşitliliği arayan müşteriler MJ 3.2 E’yi 3 yollu teknoloji ve 1,6 besleyici hat ile çalıştırıyor.
Yeni üst seviye makinemiz OVJA 1.1 EETT ayakkabı sayası üreticileri ve daha fazlası için mükemmel bir seçimdir. Bu makine çift elektroniği iki yönlü transfer ile eşleştiriyor ve böylece 3D efektlere sahip çok renkli pullu kumaşların yanı sıra geniş file yapıları da dâhil olmak üzere akla gelebilecek her türlü deseni örebiliyor.
Ürün gamımıza yeni eklenen OVJA 2.4 EM de 950 hız faktörüne ulaşan piyasadaki en üretken yaylı yatak kumaşı üreten makinedir.
Firmanız Türk tekstil makineleri pazarında nasıl bir rol üstleniyor?
Türkiye, Ortadoğu’daki en büyük pazarımızdır ve yıllar boyunca böyle oldu. Aslında Mayer & Cie için benzersiz ve en önemli pazarlardan biridir. Türkiye temsilciliğimiz Mayer Mümesillik ile uzun soluklu ve oldukça verimli bir ilişkimiz var. Birçok sadık müşterimiz için doğrudan temas sağladıkları yer Mayer Mümesillik. Bu da Mayer&Cie makinelerinin birçok Türk örgü fabrikasında yaygın olması sonucunu beraberinde getiriyor.
Popüler tekstil makine tipleri hakkında konuşurken, Relanit modellerimiz kesinlikle bahsetmeye değer ürünlerdir. Müşterilerimiz, özellikle elastomerik iplikler ile çalışırken, tek jarse üretiminde verimliliklerini ve olağanüstü güvenilirliklerini takdir etmektedirler. Kıyafetlerin çift jarse tarafında ise, D4 2.2 II, D4 3.2 II ve OV 3.2 QCE ürünlerimiz kendilerini en iyi şekilde ispatlamışlardır.
Önümüzdeki birkaç yıl için planlarınız nelerdir?
Öncelikle, knitlink‘in kullanımının yaygınlaşması için çalışacağız. Bu dijital platformla, yakında, Mayer&Cie yuvarlak örgü makinelerinizin üretim verilerini toplayabilecek ve değerlendirebileceksiniz. knitlink platformu uzaktan sağlanan hizmetler için seçenekleri ve uzak mesafelerde daha kolay işbirliği yapılmasını sağlama gibi dijital hizmetleri de içerecek. knitlink‘in bir parçası olarak bir web mağazası da geliştirilecek.
Makineler, teçhizatlar ve teknolojiler açısından Weftnit platformumuzu daha da geliştireceğiz. Makineye ait taslakları ve tasarı çalışmalarını ITMA’da sergilemiştik. Rapierli iğnelerle çalışan diğer tüm Mayer&Cie makinelerinin aksine, Weftnit yaylı iğneleri kullanarak örgü yapıyor. Daha uzun bir hizmet ömrüne sahip olmaları, kullanımlarının daha kolay olması ve örgü işlemindeki ince ayarları daha basit hale getirmeleri bekleniyor. Bu ürünü geliştirme ortağımız Groz-Beckert ile birlikte, üretimde daha yüksek hızlara ulaşmak için çalışıyoruz. Tek jarse üretiminde, çoğu tarafımızdan belirlenen yüksek kriterler bulunuyor.
ITM 2020’de hangi yenilikleri sergileyeceksiniz?
ITM, ITMA’dan sonra, bizim için çok önem arz eden bir fuardır. Geçmişte bu mekânda iki ya da üç makine sergiledik. Haziran ayında İstanbul’da hangi makineleri göstereceğimiz konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Röportaj: Dilek HAYIRLI