UCMTF: Türk Müşterilerimizle Birbirimizi Çok İyi Anlıyoruz
Fransa Tekstil Makineleri Üreticileri Birliği (UCMTF), bazıları pazarlarında dünya lideri olan 30 üye şirketten oluşuyor. Genellikle küçük ve orta ölçekli, bir kısmı da aile şirketi olan firmalar; yüksek teknolojilere sahip özel makineler geliştiriyor, satıyor ve servis hizmeti sağlıyor. Tüm bu şirketler Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da ve aynı zamanda Amerika’da ve tekstil sektörünün hızla gelişmekte olduğu Asya’nın bölgesel ihracat pazarlarında etkin bir role sahip. İhracat, şirketlerin cirosunun %91’inden fazlasını oluşturuyor; yıllık ciroları ise yaklaşık 1 Milyar Euro’dur (1,2 milyar ABD Doları). UCMTF, üyelerini uluslararası girişimler, özellikle de uluslararası etkinlikler için destekliyor. UCMTF Genel Sekreteri Evelyne Cholet, Tekstil Teknoloji Dergimizde yer alan Fransa Özel Sayısı için sorularımızı cevaplandırdı. Cholet, Fransız tekstil makine üreticilerinin dünyadaki ve Türkiye’deki konumunu anlattı.
Fransız Tekstil Endüstrisinin hâkim olduğu alanlardan bahseder misiniz?
Derneğimiz toplam yıllık 1 milyar Euro’luk ciroya sahip 30 şirketten oluşuyor. Biz dünya çapında altıncı tekstil makine ihracatçısıyız. Fransız tekstil makineleri imalatçıları; özellikle uzun iplik eğirmeden (yün, akrilik…), iplik büküm ve kontrolüne (teknik iplikler dâhil), halı ipliklerinin ısı ayarlamasından halı sistemlerine, boyama ve terbiyeden, terbiye işlemeleri için keçeler ve bantlara, nonwoven’ dan tekstil fabrikalarının havalandırılmasına, tekstil malzemelerinin geri dönüşümüne kadar pek çok alanda güçlü bir yere sahip.
Bir dizi zorluk ve fırsatla karşılaşan müşterilerimizle çok yakın çalışıyoruz. Yeni pazarlar açıp, yeni ürünler tasarlayıp onları güvenilir, uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde üretiyoruz. Müşterilerimizin yenilikçi endüstriyel çözümler ve en son teknolojiler gibi stratejik ortaklara ihtiyaçları var. Fransız makine üreticileri bu tür ortaklar olarak iyi konumlanmış durumdalar. Dünyanın neresinde olursa olsun, kapsamları ne olursa olsun, kritik projeler için çözümler bulma konusunda tanınmış bir uzmanlığa sahibiz. Aslında, en sevdiğimiz şey, müşterilerimiz tarafından onlara makine veya ihtiyaç duydukları süreci sunma konusunda bize meydan okunmasıdır. Ar-Ge ve servis bizim DNA’mızda var.
STRATEJİMİZ TAMAMEN TÜRK MÜŞTERİLERİMİZİN STRATEJİLERİ İLE AYNI
Türkiye’deki firmalarla hangi alanlarda daha yoğun ilişkileriniz var?
Bizim için Türkiye pazarı dünyada ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyor. Türk tekstil üreticileriyle ilişkiler çok kolay, çünkü stratejimiz tamamen Türk müşterilerimizin stratejileriyle aynı. Müşterilerimiz için güvenilir, uzun vadeli çözüm ortakları olmayı amaçlıyoruz. Her ikimizde kısa dönemli kâr istemiyoruz ancak şirketlerimizi daha da güçlü hale getirmek, pazar fırsatlarını değerlendirmek ve zor yılları absorbe edebilmek istiyoruz. Biz genellikle sizin pazarınızda kobi ve aile şirketi olmak üzere lider veya yardımcı lider olarak bulunuyoruz. Bu nedenle uzun vadeli düşünen girişimciler olan Türk müşterilerimizle birbirimizi çok iyi anlıyoruz.
Ekiplerimizin istikrarı (sahipler, satış yöneticileri, teknisyenler, acenteler ve yerel temsilciler) şirketlerimizin tama- men teknik olanların ötesine geçmelerini ve müşterilerimizin hedeflerine hitap etmelerini sağlıyor. Makine ve teknoloji çözüm ortakları olduğumuz için, Türk müşterilerimiz yenilikçi, “couture” çözümleri uygulamak için bizimle çalışmaktan çok mutlular; makineleri zamanında teslim edip ürettiğimizi, satış sonrası mükemmel bir hizmet verdiğimizi ve yedek parçaları çok verimli bir şekilde teslim ettiğimizi biliyorlar.
Dernek olarak Türkiye’de aktif faaliyetlerde bulunuyor musunuz?
Bir dernek olarak, UCMTF Türkiye pazarında çok aktif. Fransız katılımcıları, Türkiye’nin en önemli makine fuarı olan İstanbul’da ITM’de tanıtıyoruz. 1995 yılında yani 20 yıldan daha uzun bir süre önce Gaziantep’te ulusal bir pavilyon düzenleyen ilk dernek olduk. Gaziantep ve İzmir’de düzenli olarak yaklaşık 3 yılda bir Türk müşterilerimizle tanışmak ve en son gelişmelerimizi göstermek için seminerler düzenledik. Son olarak da, Türk tekstil basını ile özellikle de sizinle, yakın ilişkilerimiz devam etmekte.
Fransız Tekstil Üreticileri bugün sürdürülebilirlikle ilgili neler yapıyor?
Sürdürülebilirlik, müşterilerimiz tarafından büyük bir talep haline geldi, daha sonra perakendeciler ve büyük markalar müşterilerimizden dünya üzerinde en az etkiye sahip ürünler sunmalarını istedi. Geri dönüştürülmüş ürünler, çok fazla çevresel baskı içermeyen doğal hammaddelerden yapılan ürünler kadar çok talep görüyor. Üretim süreci aynı zamanda hammadde israf etmemek, enerji ve su tasarrufu için çok verimli olmalıdır. Her makinenin ve aynı zamanda tüm üretim hattının tasarrufunun arttırılmasında çok aktif olduk. Bu hedefe ulaşmak için, iki veya daha fazla makine üreticisi arasında işbirliğine ihtiyaç var. Bu tür işbirlikleri geliştirmek için aktif olarak görev alıyoruz.
Fransız tekstil makineleri üreticileri, Endüstri 4.0 ile ilgili ne tür uygulamalar yürütüyor?
Endüstri 4.0, tekstil endüstrisinde bir gerçeklik haline geliyor. Aslında, bazı fabrikalarda zaten 4.0 gerçekleşti ve çoğu insanın düşündüğünden daha hızlı bir şekilde genişliyor. Günümüzün küresel rekabetinde, hızlı hareket eden ve düşük hareket eden rakipler arasındaki boşluk inanılmaz bir hızda genişliyor, ancak doğru icraat olmadan büyük fikirler işe yaramaz. 4.0 fabrikanın tanımını yapmaya çalışalım. Verilerin, üretim sürecinin her adımında sensörler veya radyo frekans tanımlama etiketleri (RFID) aracılığıyla toplandığı, hat üzerinde analiz edildiği ve aynı fabrikanın içinde veya iki fabrika arasındaki süreci iyileştirmek için müşteri ve tedarikçilerin anında otomatik kararlar alındığı bir yer. Teknoloji ortakları olarak biz sadece yenilik değil, (her yıl makinelerimizde bazı iyileştirmeler) ama güçlü çözümler sunmak zorundayız. İnternet yalnızca her makinenin işlem sürecini iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bütün üretim prosesinin de ana yolu. Sonuç olarak, dünya ekonomilerinin artan volatilitesinin arasında, Ar-Ge’mizle desteklenmiş uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirme yeteneğimize, piyasaya yaklaşma hızımıza, müşterilerimizle olan günlük işbirliğimizin mükemmelliğine güveniyoruz.
UCMTF için 2018 yılı nasıl geçti?
2018 yılı rekora yakın bir yıldı. Müşterilerimiz için talihsiz dezavantajlar ve siparişlerin tesliminde bazı gecikmeler oldu. Bu yıl coğrafi olarak değişiklikler oldu, örneğin en önemli pazarımız olan Çin pazarı küçülmeye giderken ABD pazarı hızla yükselişe geçti. Türkiye’de 2016’da yaşanan kısa bir yavaşlamanın ardından, siparişler 2017’de tekrar toplandı, ancak 2018’de tekrar yavaşladı. Hindistan’da bazı şirketlerimiz oldukça iyi iş yapıyor, ancak bazıları biraz yavaş ilerlediğini düşünüyor.
Bunun dışında, makinelerle yapılan ürünlerin türünde de değişiklikler oldu. Geleneksel tekstil (Hazır giyim) üretmek için kullanılan makinelerin satışı yavaşladı, ancak teknik tekstil, halı üretimi veya tekstil geri dönüşümü yapmak için kullanılan makinelerin satışları arttı.
2019 için beklentileriniz neler?
2019’a çok iyi bir iş listesiyle başladık. Bu sebeple teslimatlarımız iyi olacak. Tek belirsizlik, sipariş alımlarıyla ilgili. Tekstil tüketimi, düşük tek haneli büyüme ile çok istikrarlı devam edecek ve dünya genelinde de üretimde istikrar sağlanacaktır düşüncesindeyiz. Ancak, üretimin coğrafi bölgesinde büyük değişiklikler olabilir. Amerika ve Çin, vergi ve ticaret üzerine tartışmalar yaşıyor. Sonuç ne olacak, bilmek çok zor.
Bu belirsizliklerin yatırım kararları üzerinde de çok net etkisi var. Şirketler çok istikrarsız bir erteleme durumun- dalar, ancak üretim sürecini modernize etme, üretim maliyetlerini iyileştirmek, daha esnek süreçlere sahip olmak ve sıfır kusurlu yüksek kaliteli ürün ihtiyacı hâlâ en önemli ihtiyaçlar arasında. Makroekonomik türbülanslar olabilir, ancak gerçeklikler uluslararası manşetler tarafından önerilenden çok daha istikrarlıdır.
Röportaj: Dilek Hayırlı