PASHA GEN4 ITM 2022 Fuarında Görücüye Çıkıyor
Yeni geliştirilen model ile EFFE, yine son kullanıcılara katma değer sunacak teknolojik avantajlar sunarak kendi belirlediği standartları daha da yukarı çekmeyi amaçlıyor. Fiyat odaklı tasarım ve üretim algısından uzak, yeniliklere ve gelişmiş teknolojilere her zaman açık vizyonu ile EFFE, yine müşterilerinin sahip olacakları makinenin fark yaratmasını amaçlıyor.
Türkiye’de boya ve terbiye makineleri imalatı birçok Avrupa ve Asya menşeli makine teknolojilerinin üstündedir. Coğrafi avantajımız ve dünya tekstil sektöründeki önemli konumumuz sebebiyle makineler üzerinde yapılan iyileştirme ve geliştirme çalışmaları her daim güncelliğini koruyabilmektedir. Bunu artık dünyanın kabul eder hale geldiğini vurgulayan EFFE Makine Endüstri Tic. A.Ş. Yönetici Ortağı İhsan Mokanoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
EFFE Makine Endüstri Tic. A.Ş. Yönetici Ortağı İhsan Mokanoğlu
“Türk tekstil makine üreticileri olarak, boya ve terbiye makineleri konusunda sağladığımız başarıyı diğer makine çeşitlerinde de hayata geçirebilmemiz, yerli tekstil üreticilerimizin destekleri sayesinde olacaktır. Bu nedenle, makine üreticileri ve kullanıcıları olarak geleceği birlikte planlamamız gerekiyor.
“Kalite beklentisi her zaman varlığını sürdürüyor”
Dünya değişiyor, beklentiler değişiyor, ancak kalite beklentisi her zaman varlığını sürdürüyor. Ucuzun da ucuzunu üretmeyi tasarlamak yerine, sahip olduğumuz avantajları iyi değerlendirmemiz; katma değer üreten, farklı noktaları ile kullanıcılara avantaj sağlayan makineleri geliştirerek geleceği belirlememiz gerekiyor.
Uzun yıllardır teknoloji üretme konusunda öncü olan Avrupalı ülkelerin geliştirmiş oldukları makineler, hem Türkiye’de hem de diğer tekstil ülkelerinde tercih sebebi oldu. Hatta tekstil endüstrisi devlerinin satın alma tercihlerinde dahi Avrupa menşeli makineler, siparişlerin tekstil üreticilerine ulaşmasında belirleyici faktördü. 2000’li yıllarında başında, gelişmekte olan tekstil ülkelerinde Türk menşeli makinelerin satış ve pazarlama faaliyetlerini yürüten birçok yerli firma, Türk makinelerin çok başarılı olmayan algısı sebebi ile rekabetçi olamadı. Piyasaların beklentilerine cevap verebilmek adına ekonomik makineler geliştirme stratejileri belirlemiş olsa da, maalesef ki diğer yerli üreticilerin müşterileri ile yasamış olduğu olumsuzlar sebebi ile kendi makinelerinin sunumu ve satışı konusunda zorluklar yaşamışlardı.
Yerli ve yabancı müşterinin klişe haline gelmiş şu açıklamalarını hemen hemen birçok meslektaşım duymuştur: ‘Yeni projemizdeki ilk makine yatırımlarımızda Avrupalı makineleri tercih etmemiz gerekir’; ‘Maalesef Türk menşeli makineler ile yasadığımız bazı olumsuz tecrübeler var, bu sebeple ürünlerinizi olumlu değerlendiremiyoruz’ ya da ‘Fiyatlarınız neden daha pahalı, siz de Türk makine imalatçısınız ve fiyatlarınızın benzer olması gerekir!’
PASHA GEN4 modelinde yine birbirinden farklı güncellemeler
Sektördeki birçok firma temsilcisi benzer diyaloglarla karşı karşıya kalmıştır. Ancak şunu da eklemeden edemeyeceğim, her durum ve şartta tek bir hedefimiz olmalı; teknoloji üretmek, fark yaratan avantajlar tasarlamak, üretim maliyetlerini düşünmeden, pazarlama ve tanıtım, Ar-Ge, insan kaynakları bütçelerini doğru belirlemek, insana, teknolojiye ve kaliteye yatırım yapmak.
Ekonomik makineler tasarlayıp üretmek yerine, fiyat- performans beklentisini karşılayan, toplam kalite algısına odaklanan, sürdürülebilir kalite anlayışı ile uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de farklı ve kullanıcılara üretimsel, enerji kazanımı konusunda avantaj sağlayan makineler geliştirmek hem makine imalatçısı hem de Türkiye algısı anlamında uzmanlaştığımız makineler üretmemiz gereklilik değil, şarttır. PASHA GEN4 modelinde yine birbirinden farklı güncellemeler ile müşterilerimize memnun etme gayesinde olacağız.
Avrupalı firmalara göre halen en önemli avantajımız; ekonomik iş gücümüzdür. Hammadde fiyatları, ticari ürün fiyatları, lojistik ve finans maliyetlerimiz hemen hemen birçok makine imalatçısı ile benzer. Avrupalı firmalar tekstil üretmeyi elbette iyi biliyorlar ancak ekonomik iş gücü sebebi ile gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik iş gücünü kullanarak, ekonomik ürünler üretme amacındalar. Makine, teknoloji geliştirme ve üretme konusunda da uzun yıllardır sahip oldukları tecrübeler, ülke algısı konusunda geldikleri nokta, bu başarının sağlanmasında geçtikleri yollar bizler için örnek teşkil etmeli ve ekonomik makine yerine farkları ile katma değer sağlayan makineler üretmeliyiz.”