Biliciler Tekstil, Hızlı ve Kaliteli Hizmet Anlayışıyla Sektörde Söz Sahibi Olmaya Devam Ediyor
Müşteri memnuniyeti, inovasyon, hız ve rekabet odaklı çalışma prensibini kendisine ilke edinen Biliciler Tekstil, hazır giyim ve tekstil sektöründe dünya markalarının stratejik üretim ortağı olmayı hedefliyor. Tekstil Teknoloji dergimizin bu ay ki sayısında yayımlanan Biliciler Tekstil Genel Müdürü Celal Bilici ile gerçekleştirdiğimiz röportajı siz okurlarımıza sunarız.
Yirmi yıldan fazla bir süredir tekstil sektörünün içindesiniz. Firmanızın gelişim sürecini sizden dinleyebilir miyiz?
1995 yılında 5 adet örme makinesi ile örme ürünler yaparak üretime başladık. 2002 yılından sonra kendi fabrikamızı kurduk. 1998 yılında 25 adet örme makinesiyle artırdığımız kapasitemizi, daha sonra 90 adet örme makinesiyle daha da artırdık. 2007 yılında Niğde’de iplik fabrikası kurduk. Şu an Niğde’de 40.500 metre kare kapalı alan, iki adet iplik fabrikası, 145 dönümlük arsa üzerinde bir işletmemiz bulunuyor. İstanbul’da ayda 300-350 ton arası örme kumaş üretimi yapıyoruz. 1000 tona yakın da iplik satışımız oluyor.
Biliciler Tekstil’in ismi gün geçtikçe daha da duyulmaya başladı. Bu bağlamda son birkaç senedir özellikle yaptığınız atılımlardan bahseder misiniz?
Penye tesisi kurarak o alanda da piyasaya girdik. Yeni kumaş üretimleri yaparak piyasalara kartela dağıtıyoruz. Yeni müşterilere giderek ürünlerimizi tanıtıyoruz. Tekstil sektöründeki firmaların neredeyse hepsi bizi tanımaya başladı. Çeşitli iplik üretimleri yaparak yurt içine ve dışına satışlar yapıyoruz. Gelen talepler üzerine atılımlar gerçekleştiriyoruz.
Biliciler Tekstil olarak üretimlerinizi, neleri temel alarak gerçekleştiriyorsunuz? Biliciler Tekstil’in Türk pazarındaki hâkimiyeti hakkında bilgiler verebilir misiniz?
Piyasada hangi ürünler rağbet görüyorsa biz de o tür kumaşlar üretiyoruz. Yeni numuneler getirerek numunelere göre hareket ediyoruz. 1995 yılından beri bu işte olduğumuz için sektör ihtiyaçlarını yakından takip eden bir politika izliyoruz. Her sene satış oranımız daha da büyüyor. Bursa, İzmir, Kahramanmaraş, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çoğu bölgesine ürünlerimizi satıyoruz. Aynı şekilde yurt dışına da ihracatlar gerçekleştiriyoruz. 2018 yılını zarar görmeden atlatan firmalardan biriyiz.
Pazar hâkimiyetinizi güçlendirdiğinizi söyleyebilir miyiz? Dünya çapında hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz?
Tabi ki, işimizle birebir olarak ilgileniyoruz. Piyasayı çok iyi biliyor ve rakiplerimizi iyi tanıyoruz. Ürün aldığımız yerleri çok iyi seçiyoruz. Başlıca Filistin’e kumaş, Mısır’a iplik, Yunanistan’a kumaş ve iplik ürünleri gönderiyoruz.
İhracat yaptığınız firmalardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Sizce, neden sizin firmanızı tercih ediyorlar?
Karşı tarafın beklentisi şu oluyor. Ürün aldığım firma, ürününün arkasında duruyor mu? Diyelim ki hatalı kumaş üretimi yaptık ve bu hatayı fark etmeden satışını gerçekleştirdik. Biz bu durumun arkasında durmazsak karşımızdaki firma zarar eder. Bu açıdan güven sağladığımız için tercih ediliyoruz. Aynı zamanda çok fazla çeşitte kumaş ürettiğimiz için de tercih ediliyoruz.
Siparişler doğrultusunda yatırımlarınızı farklılaştırıyor musunuz? Biliciler Tekstil, diğer firmalardan farklı olarak hangi yönleriyle avantajlar sunuyor?
Önceden büyük stoklar yapıyorduk. Şimdi ise siparişler üzerine ürünler yapıyoruz. Ya da o an hangi kumaş rağbetteyse onun tedarikini yaparak hazırlığını gerçekleştiriyoruz. Dünyadaki trendleri takip ediyoruz. Modanın iki üç ayda bir değişiyor olması sebebiyle talepler de farklılaşıyor. Yurt dışından sipariş aldığımız zaman, eskisine göre daha kısa bir sürede ürünü teslim etmemiz isteniyor. Bizler de hemen ürünü yapıp gönderiyoruz. Daha hızlı üretim gerçekleştirerek daha hızlı teslim edebiliyor oluşumuz bizi diğer firmalardan ayırıyor. Elimizde hammaddenin, iplik üretiminin olması, çevre tarafından bilinirliğimizin yüksek olması ve kendi makinelerimizin olması da bize, avantajlar sağlıyor.
İplik ithalatının önüne geçmek için ne tür adımlar atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Yeni alınan ek gümrük vergisi kararının bizi rahatlatacağını düşünüyorum. Anti-Damping sebebiyle firmaların artık yurt dışından iplik getireceğini düşünmüyorum. Viskon, penye, pamuk gibi ürünler ithal edilmeyecektir. Bu da Türkiye’nin ekonomisine avantaj sağlayacaktır.
Size göre, Türk tekstil sektörünün daha ileriye gitmesi açısından ne gibi çalışmalar ve yenilikler yapılmalı?
Tekstil sektörü, şu anda da olabilecek en iyi noktada bulunuyor. Yurt dışına ürün satışlarımız olduğu için sektörümüz dinamizmini daima koruyor. İşini takip eden herkesin işi iyi ilerliyor. Firma sahibi ve çalışanları işine çocuğuna bakar gibi bakıp sahip çıkmalı ve birebir ilgilenmeli, diye düşünüyorum. Bizler de işimizde olabilecek aksaklıklara zamanında müdahale ettiğimiz için sorun yaşamadan ilerliyoruz.
Röportaj: Kübra Karaca