SSM’den İplik Sarım Makinelerinde Çığır Açan 3 Yeni Teknoloji
Elektronik iplik sarım sisteminin mucidi İsviçre merkezli SSM, müşterilerinin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak yenilikçi teknolojilerinin sunumuyla trend belirleme geleneğini sürdürüyor.
İsviçre Horgen merkezli SSM Textil Machinery, Rieter Group’un alt şirketlerinden biri. 300 yıllık geleneklerinde tekstil makineleri ve iplik üretim tesislerine olan bağlılıklarıyla bilinen Schärer, Schweiter ve Mettler, 1989 yılında birleşerek SSM’i oluşturdu.
SMM, boyama, dokuma ve dikiş ipliği hazırlama alanlarında dünyanın önde gelen hassas sarım makineleri tedarikçisidir ve filament iplik üretimindeki bireysel segmentlerde başarıya sahip.
ITMA 2019 fuarı sırasında SSM CEO’su Davide Maccabruni ile bir röportaj gerçekleştirdik. İplik sektöründeki gelişmeler ve Türkiye pazarı hakkında görüşlerini paylaşan Maccabruni, “Türkiye bizim için vazgeçilmez bir pazar.” dedi.
SSM ITMA 2019’da yeni ürünlerinin lansmanını gerçekleştirdi. Bunları sizden dinleyebilir miyiz?
SSM Preciforce (SSM XENO platformu için kendinden regüleli basınç kuvveti sistemi) ve powerblade gibi çığır açan teknolojiler sergileme geleneğini sürdürüyor. Bir kez daha inovasyonda en üst sırada olduğumuzu göstermek istedik. ITMA 2019 3 yeni teknolojiyi gösterdik; Preciforce teknoloji, power blade teknolojisi ve DP5-T gibi sarım ve iplik işleme makineleri. Dünya lansmanını gerçekleştirdiğimiz Powerblade sarıcı ve SSM Preciforce büyük yankı uyandırdı.
Preciforce ile hassas bobin sarım makinelerinde bobin takviyesini optimize etmek için bir sistem sunduk. SSM ayrıca bir başka iplik yeniliğini de ITMA’da görücüye çıkardık: Fancyflex, dokulu iplikler için şantuk ipliği üretiminde kullanılan bir teknoloji.
SSM XENO serisi, bıçak sarımı ve elektronik iplik geçişinin avantajlarını bir araya getiren, güç kablosu ile genişletilmiş, önde gelen üç SSM sarım teknolojisinin hepsinde bulunan modüler sarım makinesi platformudur.
Ayrıca, SSM, bıçak sarımı ve elektronik ipliğin traversi güç ünitesine getirme avantajlarını yalnızca XENO-PB’de birleştirdi. SSM XENO makineleri ile üreticiler mükemmel bir sarım sonucu ve maksimum verimlilik için ellerinde doğru aleti kullandılar.
ITMA 2019 beklentilerinizi karşıladı mı?
Son 3 yıldır pazarda durum pekiyi değil ve büyük bir durgunluk yaşanıyor. Bu fuardan beklentilerimiz de, bu gidişatın değişeceği yönünde. Fuar gayet verimli geçti. Müşterilerle oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik, pazarlıklar yaptık. Geliştirdiğimiz 3 yeni teknoloji ile sektörde inovasyona önem veren firmalara katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. Görüşmelerimizin fuardan beklentilerimizle paralel ilerlediğini söyleyebilirim.
SSM, dayanıklı ve yenilikçi makineler geliştirmek için nasıl çalışıyor?
Bu bizim en yetkin olduğumuz konu. SSM olarak, çalışmalarımızı inovasyon, kalite ve hizmetten oluşan üç farklı boyutta ilerletiyoruz. Bu fuarda sergilediğimiz çözümlerle, ziyaretçilerimiz birçok inovasyonla tanışmış oldu. Makinelerimizin kalitesinin arkasında ciddi bir inovasyon çabası söz konusu. Bununla birlikte şirketler ve müşterilere yerinde hizmet vererek hizmet ağımızı da genişletiyoruz.
Şirketinizin son 12 ayda elde ettiği en büyük başarı nedir?
Son 12 aydaki girişimlerimizle, birçok pazarda yaşanan zorluklara ve her alanda olduğu gibi oldukça rekabetçi bir pazara rağmen, güçlü olduğumuz konularda kendimizi tekrar tekrar ispatlamış olduk. Ayrıca ekonomik sıkıntılar karşısında, düşen hacimler ve büyük değişimlerden etkilenmeden, ne kadar esnek bir organizasyon yapısına sahip olduğumuzu da gösterdik.
İhracat pazarları açısından değerlendirecek olursanız, Türkiye şirketiniz için nasıl bir öneme sahip?
Türkiye, bizim için iki nedenden ötürü yalnızca önemli değil, aynı zamanda vazgeçilmez bir pazar. Ana şirketimiz Rieter için de aynısı geçerli. Türkiye bizim için önemli, çünkü çeşitliliğin kendini gösterdiği bir pazar. Türkiye’de farklı segmentlerde çözümler sunuyoruz ve sarım, teknik iplikler, hava tekstüre gibi bu segmentlerin çoğunda güçlü bir varlık gösteriyoruz. Ayrıca coğrafi bakımdan, özellikle İstanbul, Bursa ve Gaziantep bölgelerinde güçlü bir ağımız var. Geçtiğimiz yıllarda ne kadar farklı durumla karşılaşsak da, Türkiye’de bu segmentlerde hâlâ bir numarayız. Türkiye aynı zamanda cazip bir pazar ve bu yüzden Türkiye’ye ağırlık vermeye devam edeceğiz.
Yakın gelecekte Türkiye’de yatırımlarınız olacak mı?
Üretim bakımından şirketimizin pazarda azalan bir ayak izi bıraktığını düşünüyorum. Bu nedenle fırsatları değerlendirmek ve işbirliği yapmak için tekstil paydaşlarıyla temasa geçiyoruz. Şu anda görüşmekte olduğumuz iki Türk şirketi var ve temaslar devam ediyor. Çünkü Türkiye pazarına odaklanan farklı uygulamalarla ilgili, birlikte çözüm geliştirme fırsatı görüyoruz. Bizimle işbirliği yapmak isteyen müşterilerden de olumlu yorumlar alıyoruz.
Röportaj: Dilek Hayırlı